Bayram namazı öncesi vaaz veren hoca, cümlesine, "Meşhur
Gandi var ya, meşhur Gandi" diye başlayınca içim 'cız' etti. Neyse, sözünün arkası irkilmemi haklı çıkarmayacak biçimde geldi. "Gandi" dedi hoca, "Bir yandan Hindistan'ın
bağımsızlık mücadelesini sürdürürken, bir yandan da 'Eğer
ibadet ve duam olmasaydı, çıldırırdım' diyecek kadar maneviyata sımsıkı sarılıyordu."
İrkilmemin sebebi, şu sıralar neredeyse her şeyden nem kapar hale gelen toplumumuzda "Politikayı camiye de bulaştırdılar" diyebilecek birilerinin çıkması ihtimaliydi. 'Gandi' ismi bir siyasi kimliği akla getirir, eğer hakkında söylenenler olumsuzsa CHP'liler rahatsız olabilir diye irkilmiştim işte...
Boşunaymış rahatsızlığım; hoca düpedüz Hintli Gandi'den söz edecekmiş...
Florida'da bir mahalle kilisesinin rahibi olan
Terry Jones'u bilmem
izleme fırsatınız oluyor mu? Küçük bir gruba manevi önderlik etmekle görevli
rahip, 11
Eylül (2001) saldırılarının yıldönümü
akşamını "Kur'an yakma zamanı" ilân etti. Herkes bir yerlerden bulduğu mukaddes kitabımızı getirecek ve rahibin yaktığı ateşe atacak... Rahibin bir de kitabı varmış, adı da 'İslâm Şeytan işi' imiş...
Dokuz yıl önce iki
uçak New York'ta
ikiz kulelere, bir uçak da Washington'da
Pentagon binasına çarpmıştı; Kur'an yakma vesilesi, bu
eylemler... İkiz kulelere karşı Kur'an yakma... Rahip efendi yapmaya niyetlendiği işin kule yıkmaktan beter sonuçları olacağını
hesap etmiyor mu acaba?
Soruyu abes olduğunu bile bile soruyorum. Abes, çünkü neredeyse bütün
Amerika ayağa kalkmış, eylemin ne kadar zararlı sonuçları olacağını rahibe anlatmaya çalışıyor. En son
Hillary Clinton ile ABD ordusunun en büyük komutanı Petreaus, "Bu eylem hayata geçirilirse dünyanın dört bir tarafındaki
Amerikan askerlerinin hayatı tehlikeye girer" uyarısında bulundular, ama nafile, rahip efendi "Nuh" diyor, bir türlü "Peygamber" demiyor...
Kendisini gizliden gizliye
teşvik edenler olmalı.
Ara sıra sohbet için
arama ihtiyacı hisseden Amerikalı bir
sanatçı dostum var. Ailesinin bir tarafı Hıristiyan bir tarafı
Yahudi; sık ziyaret ettiği ülkemizde İslâm'ı yıllar önce kabul etmiş, ilgisini halen sürdürüyor. Geçen akşam aradığında ilk sözü "Burası çok değişti" oldu. Derdi, New York'ta inşası düşünülen 'İslâm
Kültür Merkezi' konusuna verilen tepki... Bir bölümü '
mescit' olarak ayrılan merkez,
11 Eylül eylemlerinin
hedef aldığı
ikiz kulelerin bulunduğu yere çok yakın olacak diye Amerika ayağa kalktı.
Yer, merkezi inşa etmek isteyenlerin tapulu arazisi... Kültür merkezi müteşebbislerin parasıyla inşa edilecek; belediye veya devletten beş
kuruş talep edildiği yok... Binada herkese açık 'kültür' etkinlikleri düzenlenecek; muhtemelen tepki gösterenler bile yararlanacak... Dahası, projeye ön ayak olan
İmam Abdürrauf 11 Eylül eylemleri sonrasında el-Kaide'nin temsil ettiği İslâm anlayışına bütün gücüyle karşı çıkmış, vaazları, TV konuşmaları ve yazdığı kitap ABD'de büyük ilgi uyandırmış saygın bir dinadamı...
New York'un
Musevi-asıllı belediye başkanı Michael
Bloomberg "İyi bir proje, ikiz kuleler bölgesine yakın, ama farklı bir yerde, itiraza mahal yok" açıklamasını yaptı. Başkan
Barack Obama, "Bizim ülkemiz din özgürlüğü ve
ifade özgürlüğü konularında hoşgörülü insanların ülkesidir,
Müslümanların ibadet de edebilecekleri bir kültür merkezine sahip olması bu özgürlüklerin alanına girer" diyecek oldu; adamı pişman ettirdiler.
Telefondaki dostum "Ne yapalım, 11 Eylül sonrasının hâlet-i ruhiyesi bu" tesellime, "
Hayır, daha kötü" diye mukabele etti. Ona göre, şimdilerde durum çok daha vahim ABD'de...
'Obama faktörü' mü etkili acaba?
Herhalde sizler de duymuşsunuzdur: ABD'de halkın dörtte birinden fazlası Barack Obama'nın aslında Müslüman olduğuna inanıyor. Kenyalı babası Müslüman'dı ve bu sebeple oğluna 'bereket' sözcüğünün
Afrika diline aktarılan biçiminden esinlenme 'Barack' adını koymuştu. Ancak babasını
küçük yaşta kaybettiği için Hıristiyan ve beyaz annesi tarafından yetiştirildi Obama... İkinci kocası da Müslüman olduğu ve küçük Barack eğitimini bir süre dünyanın en kalabalık Müslüman ülkesi Endonezya'da aldığı halde, hep Hıristiyan kaldı...
Milyonlarca Amerikalı 'gizli Müslüman' olabileceğini düşünüyor Başkan Obama'nın... "
Hani bizler din özgürlüğüne titizlikle uyardık, bırakalım Müslümanların da bir kültür merkezi olsun" dediğinde de, "Demek ki gerçekten öyleymiş..." diye düşünüyorlar.
Barack Obama o açıklamasının yanlış anlaşıldığını söylemek zorunda kaldı.
Galiba bizler daha hoşgörülüyüz. Ne mutlu ki öyleyiz.
YENİŞAFAK