ÖSYS,
KPSS,
ALES,
KPDS, ÜDS..
DGS, YÖS, TUS,
YDUS, ALS, STS...
JANA, JANU, TCS, TODAİE...
YÇS,
PMYO, YLSY...
Bunlar ne diyorsunuz değil mi?
Bunlar
Yüksek Öğretim Kurulu Öğrenci ve
Seçme Yerleştirme Merkezi (
ÖSYM) tarafından her yıl yapılan 37 merkezi sınavdan en önemlilerinin kod isimleri.
Gördüğünüz gibi hayatımız merkezi sınav olmuş durumda.
Sorulması gereken soru şu: Niye onca sınavı merkezi yapmak zorundayız?
Üniversiteler, okullar, kurumlar elemanlarını kendileri sınav yapıp ya da sınav yapmadan bazı "somut" ölçütlere göre alamıyor mu?
Alamıyorlar. Çünkü Türkiye'de inanılmaz bir "kartvizit" ticareti var.
"
Torpil" müessesesi var.
Hemen işin içine dalıp her türlü somut ölçütü deliyor.
Bu nedenle ölçümlerin en yetersizi olan "çoktan seçmeli" sınavı standart hale getirip onu da tek kuruma bağlıyor, merkezileşme sonucunda kişisel özellikleri, duygusal zekayı, arzuları değerlemekten uzaklaşıyoruz.
Bedeli?
Soruların çalınması sanıyorsunuz değil mi?
Asla!
O beceriksizlik, o kötü
yönetim, savrukluk yüzünden.
Suçluları bulur, cezalandırırsınız, sistemi iyileştirirsiniz her şey rayına girer.
Gerekirse
sınavlar da yeniden yapılır.
Ama "merkezi sınavlar" sonucu ziyan ettiğimiz hayatlar hep baki kalır.
ÖSYM'yi
ıslah etmeyelim.
Merkezi sınavlardan kurtulalım.
Çözüm bu.
Çekirgelik
Bildiğimizi zannetmemiz öğrenmemizin en büyük düşmanıdır. (Dr. C. Bernard)