Kimileri işin şirazesini kaçırıyor. Ülkenin geleceğinin önümüzdeki
referandumla olan ilişkisinin herkes farkında. Ama '
Hayır' çıkarsa da, 'Ülke elden gitti' deyip sırtımızı dönüp gidecek miyiz?
Elbette değil...
Herkes kendi inandığı ölçüde, tıyneti nispetince yapıyor mücadelesini. Kimi
hakaret,
iftira, kimi entrika, yalan dolan, kimi her şeye rağmen efendi olmaya çabalıyor, kimi başkasının kendisine yaptığını başkasına aynen yapıyor.
Hadi satırbaşları ile referandum cangılından geçelim...
Arif Sağ'ın gelini ve oğlu referandumda kendinden geçen gruba dahil olmuş. Oğul Sağ, 'Namuslu insanlar Hayır der' derken, gelin Sağ, '
evet verecekler
koyun sürüsü' demiş.
Şahsen üstüme alınmadım, çakal sürüsüne dahil olmaktansa,
inek, koyun,
keçi gibi
mübarek hayvanlardan olmayı
tercih ederim! Bu
ülkede kimin namuslu, kimin fikir ve ideoloji fahişesi olduğunu da millet zaten bildiği için, hiç üzerime alınmadım şahsen!
Bir de tuhaf
hesap var...
CHP'li
Gürsel Tekin, AK Parti'nin sadece
afişler için 55 milyon dolar harcamış olması gerektiğini söylemiş. Bu kesimin hesap yapmadaki tutarlılıklarını açıkladıkları anketlere bakarak söyleyebiliriz. Ancak Tekin, Habertürk'e bunları söylerken aynı partiye mensup, başka bir partili H.
Suha Okay Cumhuriyet'e AKP'nin
seçimde 40 milyon TL (eski parayla trilyon) harcadığını ve her afiş asana 250 TL verdiğini söylemiş.
Sadece afişlere 55 milyon dolar! Toplam
bütçe 40 milyon TL? Her afişçiye 250 lira! Bir abaküs bulup CHP'lileri tekrar matematiğe başlatmak gerekiyor sanırım.
Evet diyen
Osman Can ve yazar Adalet
Ağaoğlu, bir panelde yumurtalı saldırıya uğramış. Doğan medyası saldırganlar için ısrarla 'Öğrenciler' dedi durdu. Beni en çok saldırganların bahaneleri güldürdü: 'Bize söz hakkı vermeyince yumurta attık' demişler.
Yumurtaları da toplantıda
omlet yapmak için yanlarında getirmişlerdir!
Beni en çok şaşırtan olay ise CHP'li
Avcılar Belediyesi'nin hazırladığı 'başörtüsünü rahibe kıyafetiyle bir tutan' afişlere gösterilen tepki oldu. Sanki bunları CHP'lilerden ilk kez duyuyormuş gibi tepki verdi birileri. Bu zümreye Kılıçdaroğlu da dahil. Önce 'biz yapmadık, yapanları bulun' diye gürledi ama her zaman olduğu gibi 24 saat içinde yanıldı ve mahcup oldu. Ama bilmeliydi bence. CHP'ye oy veren kesim cidden öyle düşünüyor. Kılıçdaroğlu o nedenle
türban konusunda habire zikzak çiziyor!
Eski CHP'li, bugünlerde şambrelle denize giren yaşar Nuri
Öztürk de, Canan
Arıtman Hanım da daha önce 'Türban rahibe giysisidir' demişlerdi. Hatta CHP'nin pek bir sevdiği Bayan Muazzez İlmiye daha da coşup başörtüsünün -afedersiniz- fahişe giysisi olduğunu söyleme cüretini göstermişti. CHP bu yani, istedikleri kadar
rapor hazırlasınlar, bu yaştan sonra değişemezler!
Hatırlarsınız, önce çarşaflıya
rozet takmış, sonra Mersin'de çarşaf parçalamayı
özgürlük zanneden gösteri yapmışlardı!
Liderler referandum dolayısıyla ekranları geziyorlar. En son CNNTürk'te denk geldim Kılıçdaroğlu'na. Afiş olayı dolayısıyla coşmuştu. Ben kendi partisinin ona
ihanet ettiğini düşünüyorum. Bir kişi arayıp, 'Sayın başkan biz yaptırdık. Bu meseleyi çok kurcalama, topu taca at' diyebilirdi. Demediler, o da gürledi. Sonra? Sonrası malum; mahcubiyet...
Gazeteciler onu 'Türbanı biz çözeriz' konusunda sıkıştırdılar. 'Rapor hazırlıyoruz' dedi. 'Peki
Kürt meselesi?' dediler, 'Arkadaşlar rapor hazırlıyor' dedi buna da... Hatırlarsanız yenildikleri genel seçim sonrası da rapor hazırlamış ve kabahati millette bulmuşlardı. Bir de kendi partilileri hakkında 'Azgınlık raporu' hazırlasalar da şu yumurta, rahibe türü saçmalıklar yapmasalar!
Anlaşılan önümüzdeki dönem daha çok CHP raporlu parti olacak. Vatandaş referandumda ellerine raporu tutuşturunca ne yapacaklar merak ediyorum!