Sayın Yargıtay, ne iş?


Bugün 30 Ağustos... 23 Ağustos-12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan Sakarya Savaşı Yunan ordularını gerilemek zorunda bıraktı. Bu uzun zamandır Türk ordularının elde ettiği ilk başarıydı... Taarruzun başarıyla sonuçlanmasından sonra Yunanlılar İzmir’e kadar takip edildi. 9 Eylül 1922’de İzmir’in kurtarılmasıyla Türk toprakları Yunan işgalinden temizlenmiş oldu. Yunan işgalinden kurtulduk ama bu zaferin 89. yıldönümünde yurt içindeki “çetelerin” işgalinden hala kurtulamadık... *** “Yüksekova çetesi, Hüseyin Oğuz ve JİTEM bünyesinde faaliyet gösteren PKK itirafçısı Kahraman Bilgiç’in 1996 yılında Diyarbakır DGM savcısına verdiği ifadelerle deşifre oldu. Verilen ifadelere göre bölgede PKK adı altında para toplama faaliyetleri yürütülüyor, uyuşturucu kaçakçılığına yönelik operasyonlarda şahsi çıkar karşılığında kanunsuz uygulamalar yapılıyor, bölgenin ileri gelen aile mensupları kaçırılarak fidye isteniyordu. Kuzey Irak’tan Türkiye’ye yönelik olarak kaçakçılık yapılıyor ve tüm bu faaliyetler bizzat eski Yüksekova Tugay Komutanlığı Kurmay Başkanı Albay Hamdi Poyraz, Yüksekova Sınır Tabur Komutanı Yarbay Kanber Oğur ve eski Dağ Komando Tabur Komutanı M. Emin Yurdakul’un bilgisi dâhilinde cereyan ediyordu. Tutuklamaların ardından Diyarbakır DGM’de açılan dava 22 Mart 2001’de sonuçlandı. Mahkeme, Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul’u çete kurmak, gasp ve bombalamaya azmettirmekten 25 yıl hapse mahkûm etti. Diğer sanıklara da çeşitli cezalar verildi.” *** Ancak... “Yargıtay 6. Ceza Dairesi, 2002’de yerel mahkemenin kararını, ‘eksik soruşturma’ gerekçesiyle bozdu. Bunun üzerine dava bu kez Hakkâri Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Kasım 2003’te verilen kararda yine mahkûmiyet çıktı. Bu karar da Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nce yine aynı gerekçeyle bozuldu. Hakkâri Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülen davada 18 Kasım 2005 tarihinde bu kez ‘çete kurma ve üye olma’ suçlamasına herhangi atıf yapılmadan beraat kararı verildi. Mahkûmiyet kararlarını bozan Yargıtay 6. Ceza Dairesi beraat kararını ise anında onadı. 28 Kasım 2007 tarihinde aldığı kararla zamanaşımı süresinin dolmasına daha 3 yıl olmasına rağmen davayı düşürdü. Üstelik bu karar, mağdur taraflara da iletilmedi.” *** 1990’ların başından itibaren 16 kişinin öldürülmesi, uyuşturucu kaçakçılığı, haraç toplama gibi çok sayıda yasadışı olayla suçlanan “çete” gözlerimizin önünde firar etti... Yüksekova çetesinin yargı önüne çıkmasını sağlayan Jandarma İstihbarat Astsubayı Hüseyin Oğuz, verdiği tüm mücadeleye rağmen konunun bugün üstünün örtülmesi ile ikinci kez hüsrana uğradığını belirtiyor. “‘Bir kez daha mağdur edildim’ diyen Oğuz Yüksekova davası ile ilgili çok önemli başka bilgilere de dikkat çekiyor. Davanın daha çok faili meçhullerle ilgili gündeme geldiğini söyleyen Oğuz, konunun asıl unsurlarından birinin PKK-JİTEM ekseninde gelişen uyuşturucu ticareti olduğunu kaydediyor. Yapılan sevkiyatın bir ucunda PKK, diğerinde köy korucuları ve JİTEM üyeleri olduğunu kaydeden Oğuz, bu davada asıl bu skandalın üstünün örtüldüğünü savunuyor. Oğuz, ‘12 yıl çobanlık yaptım ailemin geçimini temin etmek için. Ama maalesef işin üstünü örttüler’ diyor.” *** 30 Ağustos Zafer Bayramı’nız kutlu olsun...
<< Önceki Haber Sayın Yargıtay, ne iş? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER