Kültür dolunayı


Ağustos mehtabı da geride kaldı... Eylül mehtabı, dışarılarda oturularak seyrine dalınacak son mehtap olacak... Yavaş yavaş 2010 palamarlarını toplamakta... Biliyorsunuz, 2010 yılı aynı zamanda İstanbul’un “Avrupa Kültür Başkenti” sayıldığı bir yıl... Şimdiye kadar birçok ülkeKültür Başkenti” ilan edilmiş ama biz bu işe başında çok heyecanlandık... Ama sonra şaibeler ve dedikodular, itiş kakış, diğer her şeyi geride bıraktı... *** Örneğin, bu işlerin içindeki bir arkadaşım, “İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı”nın ilk baştaki konumunu bana, epeyce keskin bir anlatımla, “laik hırsızlarla-dinci hırsızlar” savaşı olarak özetlemişti... Doğrusu, ısrarla çağrıldığım bu kapsamdaki çakma Petersburg Balesi’ni izleyince söylenenlerin çok da temelsiz olmadığına karar vermiştim... Birileri, asıl Petersburg Balesi orada dururken, çok daha ucuz olduğu için çok amatör bir grubu İstanbul’a getirmekten çekinmemişti... Normalde “dolandırıcılık” masasının bakması gereken düzeyde bir skandaldı... Ama hiç hak etmedikleri halde suistimalle suçlananlar da oldu... Kısacası, kuruluş süreci 2007 yılına dayanan “İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı” başlangıç itibariyle çok yıpratıcı bir süreçten geçti. *** Ancak... Epeydir Ajans’ın başında bu “kötü mirasın” yıpratıcı yüküne aldırmadan işleri derleyip toparlamaya çalışan ve yıl geçtiğinde geriye “toplamda olumlu” bir bilanço bırakmak isteyen bir ekip var... Geçenlerde Başkan Şekib Avdagiç, Genel Sekreter Yılmaz Kurt ve Ajans’ın diğer etkin yöneticileriyle uzun süren bir sabah kahvaltısı yaptık... Kahvaltı sonunda elimize parasal ve sanatsal faaliyetlerini içeren koca bir dosya tutuşturdular... Gelirler, giderler... Çalışan sayısı... Proje dökümü... Faaliyetler, izleyen sayısı... Hepsini topluca gördük. Bu arada, Ocak-Haziran ayları içindeki kültür-sanat etkinliklerini 700 bin kişinin izlediğini de öğrendik. *** Benim merakım, 2010 yılı “Avrupa Kültür Başkenti” projesinden geriye ne kalacağı idi... Sanırım ağırlıklı olarak kültürel varlıkların restorasyonu kalacak. Fanatik bir AK Parti düşmanlığının kışkırttığı bağnazlık ve bunu dostane olarak çözmeye çalıştığı için hukuksal imkânları sonuna kadar zorlamayan Kültür Bakanlığı’nın iyi niyeti yüzünden, Atatürk Kültür Merkezi’nin yeniden inşa projesi maalesef 2010 yılının en şaşalı eseri olamadı. Geri kalanların bir listesini rica ettim ve restore edilen altmış beş tarihi eseri hafızama nakşetmeye çalıştım. Dünkü gazetelerde yayınlanan Ajans’ın tüm sayfa ilanlarındaki sıralanan etkinliklerden geriye somut olarak restorasyon kalsa da, her şeyin bundan ibaret olmadığını da gösteriyordu. Eğer dünkü ilanlara dikkatli bakmadıysanız yeniden bir gözden geçirmenizi öneririm. Heykeltıraş İlhan Koman’ın atölye olarak kullandığı teknesinden, İstanbul Lezzet Festivali’ne; U2 konserinden, Dice Kayek sergisine çok eğlenceli ve geniş kapsamlı bir faaliyet çizelgesi göreceksiniz. *** Ajans yetkilileriyle konuşurken Türkiye’de “olumlu” bir “kültürel” faaliyet yürütmenin ne kadar zor olduğunu da görüyorsunuz. Gerekli alt yapının olmaması, “İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı” ile Kültür Bakanlığı arasındaki faaliyet sınırlarının net bir şekilde ayrışamaması hep zorluk olarak geriye dönmekte... Gene de mevcut ekip çok altını çizmese de yılmadan canla başla çalışıyor gibi... *** Bir de tek amacı para sızdırmak olan açıkgöz “proceciler” var. Eğlenmek için, Ajans’a yapılan başvuruların bir listesini edinmenizi salık veririm. Ne yazık ki kültür konusu, bizim temel besin kaynaklarımızdan biri haline gelemedi ve gelmesi için de çok zamana ihtiyaç var. Hâlbuki 2010 yılı, tadı son zerresine kadar çıkarılması gereken festivalleri, konserleri, sergileri, enstalasyonları da içererek geçip gidiyor... Bunun tadını kaçımız ve ne kadar çıkartıyoruz? Ya da bunun ne kadar farkındayız? *** Ben kendi payıma, bu faaliyet kapsamında yer alan Caz Festivali’ndeki Ahmad Jamal Dörtlüsü’nün Topkapı’nın o muhteşem dekorundaki unutulmaz konserine gittim... Her şey muhteşemdi. Ve hepsinden de öte o davulcunun performansına şaşırdım. Velhasıl, 2010 yılı İstanbul Kültür Başkenti için çalışıp didinen bir grup var, siz de bundan yararlanın... Zaten şunun şurasında dışarıda seyredilecek tek Eylül dolunayı kaldı... 2010 da palamarlarını çözmeye hazırlanıyor.

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER