Washington merkezli
Küresel Finansal Dürüstlük (Global Financial Integrity) Grubu, gelişmekte olan
ülkelerin,
darbeciler tarafından soyulan 150 milyar dolarının
İsviçre bankalarında gizli
hesaplarda tutulduğunu ileri sürüyor.
The
Wall Street Journal'da dün yayımlanan haberde, İsviçre bankalarında gizli hesaplarda saklandığı ileri sürülen darbecilere ait 150 milyar dolar hakkında herkes suskun kaldı. Ne İsviçreli bankerler ne de İsviçre
Maliye Bakanı bu konuda bir yorum yaptı.
Peki İsviçre bankalarında darbecilere ait bu paralar şimdi niye gündeme geldi?
Haiti'de darbeyle iş başına gelen Baby Doc lakaplı Jean- Claude Duvalier, 1986 yılında artık işkencelere ve baskıya dayanamayan
halk tarafından ülkesinden kovuldu ve demokratik bir ülke olduğunu iddia eden Fransa'ya kaçtı. İşkenceci Duvalier hâlâ Fransa'da yaşıyor ve 300 ile 900 milyon dolar arasında para çaldığına inanılıyor. Bu iddiayı hükümete danışmanlık yapan Haitili
avukat Salim Succar dile getiriyor.
İzi sürülen bu paralardan 5 milyon doları İsviçre bankalarında yakalandı. Ama 24 yıldır İsviçre bu parayı Haiti'ye iade etmedi.
Oysa Haiti'nin paraya çok ihtiyacı var. Haiti'de 12 Ocak 2010'da yaşanan depremde 220 bin kişi öldü.
Deprem 7 milyar dolar
hasar verdi ülkeye.
Hal böyleyken İsviçre hâlâ darbeci Duvalier'in ülkesinden çalıp İsviçre bankalarında yatırdığı tespit edilen bu 5 milyon doları iade etmek için
kanun çıkarmakla uğraşıyor. Eğer
kanun tasarısı reddedilirse, para, Duvalier'e verilecek.
Anlayacağınız İsviçre ipe un seriyor. Çünkü diğer darbeciler Şilili Augusto Pinochet, Filipinli Ferdinant Marcos, Nijerya'dan Sani Abacha, Zaire'den Mobutu Sese Seko gibi diktatörlerin de İsviçre bankalarındaki gizli hesaplarda paraları var. Herhalde İsviçre, diktatörlerin çaldıkları paraların ülkelerin halklarına iadesi yolu açılırsa, kârında bir azalma olacağını düşünüyor. Depremde ya da açlıktan ölen binlerce insan İsviçre hükümetinin ve İsviçrelilerin umurunda olmuyor.
Gelelim bu konuyu niye aktardığımıza...
Anayasa'nın geçici 15. maddesi 12
Eylül darbecilerini koruma altına alıyordu. Eğer referanduma sunulan Anayasa değişiklikleri "
evet" oyuyla kabul edilirse, Kenan
Evren ve arkadaşları ile Danışma Meclisi üyelerinin yargılanamaz ve hesap sorulamazlığına son verilecek. Böylece belki de yargılamalar sırasında darbecilerin eğer İsviçre bankalarına götürdükleri haksız kazançlar varsa bir bir ortaya çıkacak. O halde
anayasa değişikliklerine referandumda "hayır" propagandası yapanların tekrar düşünmesinde fayda var.