Hanefi Müdüre yakışmadı


Hanefi Avcı, mesai arkadaşı ve yakın dostu Emin Aslan'ın uyuşturucu baronlarıyla ilişkili olduğu gerekçesiyle tutuklanmasını bir türlü hazmedemedi. Bugün geldiği noktada kendini, geçmişini inkâr etmek pahasına arkadaşlarını korumaya çalışıyor. Kol kırılsa da yen içinde kalmalıydı, mantığını örtülü biçimde savunuyor. "Polis teşkilatından eskiden herkes birbirini korur, kollar ve aleyhte şahitlik yapmazdı." diye geçmişe özlemini dile getiriyor. Emin Aslan da uyuşturucu tacirlerini takip eden meslektaşlarının kendisini uyarmamasına sitem etmişti. 'Abi konuşmalarına dikkat et, başına bir gelmesin' mi diyeceklerdi? Ya iddialar doğruysa ve işbirliği vaki ise bu bilginin çeteye ulaşmayacağını kim garanti edebilir? Hanefi Avcı, Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi ile ilgili teknik takibi yaparken çevresine bu tür uyarılar yapmış mıydı? Hiç sanmıyorum. Avcı, arkadaşlarını korurken kendini inkâr ediyor demiştik. Sebebi şu: Türkiye'de Emniyet İstihbarat'ın kurucu babası ve teknik takibi getiren kişi Avcı'ydı. En yakın örneği Hamdi Sedefçi'yi makam odasının karşısındaki minareden dinlemesi ve gümrük çetesini elektrikli sobaların içine yerleştirdiği gizli kameralarla çökertmesiydi. Şimdi bir numaralı teknik takip karşıtı haline gelmiş. İkincisi, devlet içindeki Susurluk çetesini deşifre eden insan olarak meslektaşlarını koruma gereği duymamıştı. Doğrusunu yapmış ve fotoğrafın bütününü kamuoyunun önüne koymuştu. Şimdi bazı polisler için imtiyaz isteyerek kendisiyle çelişiyor. Ayrıca o gün cesaretle deşifre ettiği yapıyı bugün savunmak zorunda kalıyor. Sadece uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlanan kendi arkadaşlarını savunmuş pozisyonuna düşmemek için bunu yapıyor. 'Ergenekon teoride vardır ama icraatları yoktur' anlamına gelecek şekilde konuşuyor. Şu cümleler ona ait: "Ergenekon örgütünün varlığı konusunda yazılı doküman, belge ve örgütsel faaliyet sayılabilecek bazı ilişkiler varsa da eylemleri konusunda ciddi bir emare yoktur." Hanefi Bey'e göre, Ergenekon bir fikir kulübü! Susurluk sürecindeki Hanefi Avcı olsa bugün konuşan Hanefi Avcı'ya ne derdi? Avcı bu tezini savunabilmek için Dink cinayeti, Malatya Zirve Yayınevi katliamı gibi devam eden davalara müdahaleyi göze alıyor. Uydurma tanıklar aranıyor gibi ifadeler kullanmaktan çekinmiyor. Kahvede okeye dönerken canı sıkılan gençler hikâyesine inanmamızı bekliyor galiba. İşin ilginç yanı Ergenekon Davasında yargılananlar Avcıyı suçlamıştı. Ferit İlsever mahkemedeki savunmasında Avcı, 1997'de TSK'ye karşı psikolojik savaşın başını çekmişti. Hanefi Avcı bugün de 'Ergenekon' tertibinin arkasında yer alıyor ve TSK'ya, yurtseverlere saldırılar düzenlenmesine yardımcı oluyor." İfadelerini kullanmıştı. Avcı, tam gündeme cuk oturan bir teklif ve suçlama da yapıyor. Özel yetkili bütün mahkemelerdeki hâkim ve savcıları itham ederek görevlerinden alınmalarını ve yerlerine atama yapılmasını öneriyor. Aslında sadece Emin Aslan'ı tutuklayanlarla da yetinebilir! Fakat herhalde 'mücadele zeminini genişletmekte fayda var' diye bu teklifi yapıyor. Hanefi Avcı, kendisine komplo kurulduğunu ileri sürerken de çelişkiye düşüyor. Emin Aslan'ı savunduğu için takibe alındığını ileri sürüyor. İddiasına göre komployu kuran da, kendisini uyaran da cemaate mensup yüksek düzeyli polisler. Bu işte bir terslik hissetmiyor musunuz? Avcı, Nuh Mete Yüksel ve Deniz Baykal şantaj kasetlerini de bu uğurda çarpıtmayı göze alıyor. Yüksel'le ilgili kayıtın nerede yapıldığı ve kasetin nerede çıktığını herkes biliyor. Yüksel'in icraatları da şantajı kimin yaptığını teyit ediyor. Komplonun, DGM savcısının hakkında idam talep ettiği ve 10 yıl mahkemelerde süründürdüğü camianın işi olmadığını en iyi Avcı biliyordur. Ama şimdi aksini iddia ediyor. Yine Baykal kasetinden kimin nemalandığı ortada. Hanefi Bey kamuoyu desteğini arkasına alabilmek için uyan uymayan her şeyi çuvala doldurmuş, bunun adı kitap olmuş. Arkadaşlarını savunmak zorunda mı bilmiyorum; ama madem öyle hissediyor, daha iyi bir yol bulabilirdi.
<< Önceki Haber Hanefi Müdüre yakışmadı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER