Havuzlu villa muhabbeti bitmeden yeni bir siyasi atışma konusu çıktı: Çocuklara izletmeyin! Başbakan, polemiği Sakarya'da başlattı: - Tüm Türkiye'ye sesleniyorum. Ana muhalefet, diğerleri televizyonlara çıktıklarında, aman gençleri, çocukları televizyonların karşısında tutmayın, yavrularımızın ahlakı bozulur, kötü örnek olurlar. Ana Muhalefet boş durur mu, aynı gün Bartın'da topa girdi: - Başbakan bize edep dersi vermeye çalışıyor, biz ne diyorsak belgeli ve hepsi doğru. Buradan RTÜK yetkililerine sesleniyorum; Başbakan konuşurken ağzını bozuyor, lütfen Başbakan'ın konuşmalarına kırmızı nokta koysunlar, çocuklara izletmeyelim. Peki kimi izleyelim... MHP'yi, BDP'yi mi? Allah aşkına, Devlet Bahçeli'nin Ramazan mesajını okudunuz mu? "Alçak senaryolar"la başlayan, "hain", "işbirlikçi strateji", "kimliğini kişiliğini ve haysiyetini kaybetmiş elitler" gibi tanımlamalarla süren "yağmacı fırsatçılar"la devam eden bir mesaj... Daha sayısız olumsuz kelime ve benzetme var... Nerede? Ramazan ayı mesajında! Çocuklara MHP de sakıncalı... BDP'yi ise hiç konuşmayalım... Ya, alternatif muhalefet? Mesela Necmettin Erbakan... Hoca'nın latif lafları var: - Milli görüş gömleğini çıkardılaaar, çıplak kaldılar çıplak! - Gulu gulu dansı yapmayın - Saadet Partisi dışındakilerin hepsi ıspanak mesafesinde, hiçbirinden yağ çıkmaz - Abooooooooo! Çocuklar yanlış anlayabilir, nitekim... Latif laflar, deyince... Hoca, "Latif"e gönül vermiş... Eğer Saadet'i elde edemezse, "Latif"in Türkiye Partisi ile flörtteymiş... Benzer durum CHP'de de yaşanıyor... Partiden dışlanan, referandum kampanyasında "genelge emri ile" görev verilmeyen Deniz Baykal'ın, ekibiyle birlikte DSP'ye göz kırptığı söyleniyor... Baykal nasıl mı bu hallere düştü? İşte, hele onu çocuklara hiç izletmeyin!