Amerikalı düşünce tarihi uzmanı B. Jill Carroll, Aksiyon Dergisi'ne verdiği röportajda Kerim Balcı'ya, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin fikirleri etrafında örgülenen hareketin, yeni bir insan tipi yetiştirmekte olduğunu ve bu yeni insanın farklı bir 'Rönesans Nesli'ni ortaya çıkaracağını söyledi. Şöyle bir tespiti de var: "Gülen'de sadece Eflatun'la veya Konfiçyus'la girilmiş bir diyaloğu bulmuyorsunuz. Gülen bu diyaloğu kendi Müslüman kontekstine mal etmeyi başarmış bir düşünür. Gülen'de heyecan veren bir başka boyut var. Gülen'in sözleri bir aksiyon cemaati tarafından pratik hayatta, hayat buluyorlar." Geçen ay Jill Carroll ülkemize, Gülen Hareketi üzerine kaleme almış olduğu "Medeniyetler Diyaloğu: Gülen'in İslâmî Öğretisi ve Hümanist Söylem" isimli kitabın yeni baskısı için imza günlerine katılmak üzere gelmişti... Büyük bir ilgi ile karşılaştı. "Medeniyetler Diyaloğu" isimli bu kitap şu anda 12 dile çevrilmiş durumda. Bunların numûneleri kendisine takdim edilince çok büyük bir onur hissettiklerini belirttiler... Bu kitabı yazarken, farklı medeniyetlerden farklı düşünceleri belirleme esnasında Hocaefendi'yi seçmesinin sebebini ifade ederken Jill Carroll diyor ki: "Çünkü yaşayan bir düşünür... Kendisiyle ilgili olarak yazacağım konuları, yazmadan önce kendisiyle iki defa görüşerek detaylı bilgi alma ve müzakere imkânı buldum... İslâm dünyasının en kalabalık itikadî anlayışı Ehl-i Sünnet olunca, Gülen gibi Ehl-i Sünnet'ten bir zâtı seçtim... Onlar içinde de en kalabalık amelî mezhep olan Hanefî mezhebinden birisini tercih ettim.. Ayrıca Gülen'in öncülük ettiği hareket lokal bir hareket değil; bilakis küresel boyutta bir hareket... Bu çapta başka bir hareket yok... Hem de içine kapalı ve başkalarını dışlayan bir hareket yerine dünyanın her tarafında olmaya çalışan ve başkaları ile irtibatı esas edinmiş bir hareket... Sonra, dinî hayattan taviz vermeden, olabildiğince moderniteye açık bir hususiyeti var... Hareket çok samimi, şefkatli ve yaptığı işe adanmış hem de işini severek yapan gönüllülerden oluşuyor... Karşımızda elindeki bütün imkân ve argümanları, dünyanın huzuru, barışı ve eğitimi adına sarf etmekte olan bir faaliyet var." Kendisine; "Bunlar göründükleri gibi değil; art niyetleri var." diyenlere şöyle diyor: "Siz hiç onun bir kitabını okudunuz mu? Hiçbir kurumunda belli bir süre bulunma imkânınız oldu mu? Harekete gönül verenlerden birisi ile bir tanışmanız, bir muhavereniz oldu mu? Onların tertip ettiği herhangi bir faaliyeti gözlemleme imkânınız oldu mu?" Bütün bu sorulara, "Hayır" "Hayır" cevabı verilince de şöyle diyor: "Ben ise, hareketin öncülük ettiği onlarca müesseseyi, gazeteyi, TV'yi, okulları, yardım kuruluşlarını, diyalog kurumlarını ziyaret ettim... Harekete mensup insanlarla ailevî dostluklarım var; evlerine gidip geliyorum... Gülen'in İngilizce eserlerini altını çizerek, dikkatle analiz ettim... Gülen'e dair uluslararası konferanslarda birçok seçkin akademisyenin yorum ve analizlerini dinledim... Bizzat Gülen'i iki defa şahsen ziyaret ettim ve kafamdaki muhtelif soruları sordum ve şüphelerimi izâle ettim... Tam bu inceleme ve araştırmalardan sonra insanlık tarihine ışık tutmuş birçok büyük düşünür ile onu mukayese eden bir eser yazdım... Bu eser Amazon'da kendi kategorisinde bestseller oldu... Sonra da bu yazdığım eseri dört ayrı ülkede 40'a yakın programla, imza günlerine, okuyucu söyleşilerine, canlı yayınlara iştirak etmek ve röportajlar yapmak suretiyle kanaatlerimi başkalarıyla paylaşarak daha da mutmain hale geldim. Şimdi size ben sorayım: Acaba Sayın Gülen ve hareketi hakkında ben mi yanılıyorum, yoksa siz mi yanılıyorsunuz?" Gerçekten ülkemize bu gelişinde dört günde 14 ayrı programa iştirak ettiler. Samimiyeti ve gayretleri programa katılanların gözlerinden kaçmadı... Kendisine nice hayırlı çalışmalar, uzun ömürler ve bereketli eserler diliyoruz...