Geçen hafta
Balyoz Planı'nı ortaya çıkaran Mehmet
Baransu'nun Habertürk'te Kutlu Esendemir'le yapılmış bir röportajı vardı.
Röportajdaki bir kısım çok ilgimi çekti. Baransu, "(Balyoz) Planı'ndan haberdar olan gazeteciler mi vardı?" sorusuna şöyle
yanıt veriyordu:
"Tabii. İki gazeteden iki farklı isim. Biri kendisini yazısıyla deşifre etti. İsmini anmayayım. Kod adı DJ Dobi."
Meraklı genlerim harekete geçti Baransu'nun telefonunu bulup aradım. "Ben o yazıyı kaçırmışım. Kim bu merak ettim" diye sordum.
Baransu yazıyı söyledi, gittim buldum. Yazının bir yerinde şöyle yazıyordu:
"
Mart sonrası çok ciddi bir milliyetçi kabarma olacaktır.
Bu kabarma şayet artık kaçınılmaz olan
ekonomik çöküşün sosyal patlamaya dönüştüğü sürece denk gelirse zincirleme bir reaksiyondan çekiniyorum.
Esnafın, işçinin, köylünün sokakta olduğu...
Türkiye'nin ayakta olduğu bir süreçte
PKK art arda
karakol basmaya başlarsa ne olur?
Aynı tarihlerde 'sözde
Ermeni soykırımı tasarısı'
Amerikan Kongresi'nde kabul edilirse?
Bu dalga neye dönüşür?
Bu dalganın yıkıcı etkisini ne durdurur?
Bu yıkıcı etkiyi
frenleyecek pek bir şey yoktur. Ama durduracak tek bir şey vardır.
O zaman bir mahalle toptan
tasfiye olur.
Ergenekon adı altında bugün Türkiye'de zulüm yapanı gerçekten çok acı bir son bekliyor.
Veballeri büyük.
Liberal aydın tayfasının halini ise hiç düşünmek bile istemiyorum."
Gerçekten ilginç bir yazı. O günler bağlamında bir gelecek
senaryosu içeriyor.
yazının bir
kaos ortamının yıkıcı etkilerine fren olarak bir askeri
darbenin çözüm olacağına vurgu yaptığını söylemek mümkün!
Ancak "
Balyoz Darbe Planı" gibi spesifik bir plana atıf yaptığını iddia etmek Kılıçdaroğlu'nun "Erdoğan-
Büyükanıt anlaştı" iddiası gibi haddini aşan bir iddia olur.
Ne demek istediğimi anlamak için bugüne bakalım.
İşte
Hatay Dörtyol.
İşte
İnegöl.
Bir Fatsa.
Bir de
Şarkışla ile kare tamamlanır.
Sonra yıkıcı ve yakıcı etkiler!
Sonra gelsin askerler. İşkenceler.
Yukarı çıkın tekrar okuyun şimdi aynı yazıyı.
Bugüne de uyuyor değil mi?
Yani Türkiye'deki
darbeci geleneği tahmin etmek için mutlaka kanıt gerekmez. Birkaç senaryo var zaten insanları kışkırtacak. Biri olmazsa diğeri uygulamaya konuyor.
Bize düşen bıkmadan usanmadan çoğulcu demokrasiyi, birbirimizin yaşama haklarına saygı duymayı herkese anlatmak.
İnsanları kışkırtmalara karşı önceden aşılamak.
Sonunda güneşi mutlaka göreceğiz. Ama o güneş 70 milyonu birlikte ısıtan bir güneş olacak...
Erdoğan
Bayraktar aradı...
TOKİ Başkanı
Erdoğan Bayraktar aradı. İlgime ve yazıma teşekkür etti.
Uzungöl Gürpınar'daki yarım ve çirkin inşaatın
Anadolu Öğretmen Lisesi inşaatı olduğunu söyledi. Bitince her yeri yeşillendireceklerini ve mükemmel bir çevre düzenlemesi yapacaklarını söyledi. Teşekkür ettim. Gelişmelerden sizi haberdar edeceğim.
Çekirgelik
"Erişmek istedikleri bir hedefi olmayanlar, çalışmaktan zevk almazlar." Emile Raux