Doğrusu...
Perşembe günü bizim gazetede “sağ sol demeden
Balyoz’u indirelim” manşetini görünce, önce sadece muhabir arkadaşımız Helin Şahin’in başarılı bir iş yaparak...
...“Balyoz İddianamesi”ni herkesten önce ele geçirdiğini düşünerek mesleki bir takdir duygusu hissettim.
Haberdeki “Balyoz Cuntası’nın, kanlı
eylemler sonrası
kaos ve
darbe ortamı oluştuğunda buna karşı çıkacak solcu, sağcı, liberal, akademisyen, dini grup lideri, gayrimüslim cemaat önderi ve
işadamı,
Ermeniler ve ‘Arı Grubu’na yönelik ayrı ayrı suikast ve eylem planladığı ortaya çıktı.
Bu sekiz eylem planlarının
hedefinde 19 kişi ve 1 grup olduğu, hedeflere karşı 34 profesyonel askeri tim belirlendiği, tim komutanlarından birinin
faili meçhul cinayet sanığı
Albay Cemal Temizöz olduğu iddia ediliyor” paragrafını da aynı duyguyla okudum...
***
Perşembe günü, munis ve zarif üslubuyla istihbarat şefimiz Efe Selim
Erdem beni arayıncaya kadar da bir
jandarma ekibi tarafından vurulacaklar arasında olduğumdan haberdar değildim.
Efe, Balyoz İddianamesi’ne göre suikaste
kurban gidecekler arasında olduğumu, o sakin üslubunu bozmadan iletti...
Darbe karşıtı sağcılar için Yumruk, solcular için Kürek, liberaller için Testere, akademisyenler için Tırpan, Ermeni basını için Orak, dini liderler için Döküm, STÖ’ler için Urgan, Azınlık liderleri için
Sakal planı yapılmıştı.
Ben, “
testere” ile biçilecek liberaller listesinin ilk sırasındaydım.
Efe, bir şeyler söyleyip söylemeyeceğimi soruyordu...
***
Benim adımın da zikredildiği dünkü gazetedeki haberi daha detaylıca okudum.
Balyoz Darbesi karşıtı gruplara yönelik sekiz ayrı plandan birinin hedefindeki ismin
Hrant Dink olduğunu gördüm.
Demek ki iddialar pek de temelsiz değildi...
Acaba dedim, Hrant’ın
davası onun için mi ilerlemiyor?
***
Dünkü haberde “planı Albay Hanifi
Yıldırım yapmış” başlıklı bölümde şunlar yazılıydı:
“Star’ın ulaştığı Balyoz Darbe
Planı
iddianamesinde, ülkede darbe zemini yaratmak amacıyla ‘
operasyon’ olarak tanımlanan eylem planlarının hedefindeki isimler yer aldı.
İddianamenin 145 numaralı şüphelisi Albay Hakan Sargın ile ilgili bölümde, suikast yapılacak kişilerin listesine yer verildi.
İddianamede ‘OPERASYON TİMLERİ.doc’ adlı word dosyasının ‘J Bnb Hanifi Yıldırım’ tarafından 07 Ocak 2003 günü oluşturulduğu ve 08 Ocak 2003 günü ‘HYILDIRIM’ isimli kullanıcı tarafından gözden geçirilerek en son kaydetme işleminin yapıldığı kaydedildi.
Söz konusu belgede, Döküm, Sakal, Tırpan, Orak, Yumruk, Kürek, Testere, Urgan adı altında operasyon isimlerinin bulunduğu, bu isimlerin karşısında yanında adı geçen operasyonda görev alacak kişiler ile hedef isimlerin yazıldığı dosyanın sonunda ise ‘Hanifi YILDIRIM J.Kur. Bnb. Hrk.Asyş. ve Eğt. Ş. Md.’ yazdığı belirtildi.”
***
İddianame doğru ise 7 Ocak 2003 günü bir Jandarma Kurmay binbaşı, hiç tanımadığı, bilmediği, oturup kalkmadığı on dokuz kişiye ömür biçiyordu.
Plan yürüseydi, bir jandarma binbaşısının planları gereğince, beş kişilik bir jandarma timi tarafından vurulup öldürülecektim.
Aslında iddianameye göre gizli
katillerimin kimler olduğu bütün çıplaklığıyla ortadaydı...
Balyoz Plan’ı gereği, kanlı eylemler sonrası kaos ve darbe ortamı oluştuğunda, buna karşı çıkacağım için beni ölümle cezalandırıyorlardı...
***
Normal, sağlıklı, hukukun üstünlüğünün hâkim olduğu devletlerde, katiller söz konusu olduğunda vatandaş devletinden medet umar.
Bizde ise Balyoz İddianamesi’ne göre “katil doğanlar” devlet içine yuvalanmışlardı...
Ve “darbe karşıtlarını” suikast yaparak öldürmek istiyorlardı.
Bir yandan da iddianamedeki belgeler Türkiye’nin trajik konumunu sergilemekteydi...
Katilleri yakalamakla yükümlü bir örgütün içine katiller sızmış ve resmi planlar düzenliyorlarsa, orada hangi sorun doğru ve köklü bir şekilde çözülebilir ki?
Umarım gerçek, dava süreci sonunda aydınlanır.
***
7 ve 8 Ocak 2003 tarihinde...
Hakkımda suikast kararı veren ve bunu gerçekleştirmekle görevlendirilenlerle...
Star’daki atlatma haber sayesinde, Balyoz İddianamesi üzerinden tanıştım.
Beni cezalandırmak isteyenler nezdindeki suçum “darbe karşıtı” olmak...
***
Dün,
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında uzun uzun konuşurken, ben bunları düşünüyordum...