CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu,
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘
terörle mücadele’ konusunda 15 Temmuz
Perşembe günü yapacağı görüşmeye, bu soruna ‘ortak çözüm bulunması’ bakımından önem verdiğini söyledi.
‘Görüşmenin can alıcı noktası, Başbakan’ın kamuoyuyla paylaşmayıp bizimle paylaşmak istediğinin ne olduğu’ diye konuşan Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın bu görüşmenin devamını istemesi durumunda olumlu değerlendirebileceklerini söyledi.
Kılıçdaroğlu, dünkü görüşmemizde, sorularımız üzerine şu açıklamalarda bulundu:
* “Sayın Başbakan ile görüşeceğiz, çünkü
terörle mücadeleyi ulusal bir sorun olduğunu düşünüyoruz. Bu soruna ortak çözüm bulunması gereğine inanıyoruz.
Eğer terörle mücadele konusunda ciddi adımlar atılacaksa, bu süreçte bütün siyasi partilerle görüşülmesi lazım. Terör konusuna A partisi, B partisi diye yaklaşılmamalı.
Görüşme, Başbakan’ın talebi üzerine Meclis’teki Grup
yönetim odasında gerçekleşecek, yine talebi üzerine Başbakan’ın da benim de yanımızda 3’er
arkadaş bulunacak.”
* “Sayın Başbakan bizim düşüncelerimize uygun bir
politika ortaya koyarsa, elbette ki
destek veririz. Tabii öncelikle sayın Başbakan’ı dinleyeceğiz. Açılım nedir? Açılımda bilmediğimiz nedir? Dinlemeden bir şey söylemek uygun olmaz. Çünkü bilgi hükümetin elinde,
istihbarat hükümetin elinde, biz yalnızca kamuoyuna yansıdığı kadarını biliyoruz.”
* “Samimi söylüyorum: Başbakan’ın söyleyeceklerini dinlemeden bizim
öneri getirmemiz doğru olmaz. Hükümeti yönlendiriyormuş gibi oluruz. Gelen mektupta diyor ki, ‘Terörle mücadele konusunda görüş alışverişi’. Görüş alalım ki, görüş verebilelim.”
* “Bizim daha önce hazırlamış olduğumuz bir
rapor mevcut. Başbakan Meclis’teki konuşmalarda CHP’nin raporun arkasında durmadığını söyledi. Biz raporun arkasında duruyoruz. Görüşlerimizi kendisine bildirmek içinse, söylediğim gibi önce kendisinin ne diyeceğini dinlememiz lazım.”
* “Bu görüşmenin can alıcı noktası, Başbakan’ın terör ve terörle mücadele konusunda ne kadar samimi olduğunu görmemiz olacak. Bugüne kadar kamuoyu ile paylaşmadığı ve bizimle paylaşmak istediği nedir? Bunu görmek isteriz.”
* “(‘Tekrar görüşme olabilir mi?’ sorusu üzerine) Yol haritası nedir? Bunu bilmiyoruz. Başbakan tekrar görüşmek ister mi? Bunu da bilmiyoruz. İsterse, olumlu da değerlendirebiliriz. Ama bu konuda ortak politika geliştirmek gereğine inanıyoruz.”
Açılımın ‘Yenisine bakılabilir mi?’
Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ersel Aydınlı’nın hem
PKK ile mücadele, hem de ondan ayrı ele alınması gerektiğini söylediği
Kürt meselesi hakkında ilginç görüşleri var.
Akademi hayatına geçmeden önce terörle mücadele konusunda bizzat çalışmış bir
profesör olan Aydınlı, önceki
akşam CNN Türk’te
Fikret Bila ile birlikte hazırladığımız
Ankara Kulisi programında şunları söyledi: “Siyasi irade ne zaman bir adım atmaya kalkıyorsa,
örgüt bir eylemiyle bunu sabote ediyor. PKK’nın süreci sabote etme yeteneği ortadan kaldırılmadıkça, süreç başarılı olamaz. Örgüt
silah kullanmaktan caydırılmadıkça biz boşuna konuşuyoruz demektir.”
Kürt
açılımının geldiği aşamada sürdürülebilir olmaktan çıktığını öne süren Prof. Aydınlı’nın önerisi açılım fikrini bir kenara bırakmak değil, komplekse kapılmadan ‘Yenisine bakmak’. Şöyle:
“Dünyadaki örneklerine baktığımız zaman da böyle başlayıp kenarda kalmış projeler olduğunu görüyorsunuz. Bu projenin sorunu, bütün kesimleri kucaklayıcı bir konsesüs (uzlaşma) ile ve işi çözecek yer olan Meclis’te başlatılmaması oldu. Bu durumu, bir
kaza değil de,
ders çıkarılacak bir tecrübe olarak görüp, aynı hataları tekrarlamadan olabildiğince siyasi konsensüs ile yeni bir açılım projesi üzerine çalışmaya başlamalı.”
Başbakan Erdoğan’ın, CHP lideri Kılıçdaroğlu ile görüşmesi böyle bir ‘yeniden başlamaya’ vesile olabilir mi?
Yoksa görüşme ardından tarafların birbirini samimiyetsizlikle suçladığı yeni bir hayal kırıklığı mı yaşanacak?
Her gün daha fazla canın yandığı bir ortamda, yeni bir başlangıç hem kamuoyunun desteğini alacak, hem de siyasetin itibarını artırıcı olacaktır.