Ratko
Mladiç komutasındaki
Sırp ordusunun BM tarafından GÜVENLİ BÖLGE ilan edilen
Srebrenitsa'da 8 binden fazla
Boşnak erkeğini Hollandalı askerlerin yardımıyla katledişinin üzerinden 15 sene geçti.
Bosna-Hersek'in Sırp
bölgesinin dört bir yanında 60'tan fazla toplu mezara gömüldüğü tahmin edilen soykırım kurbanı Srebrenitsalıların tamamının cenazeleri –daha doğrusu kemikleri- henüz bulunmuş değil.
Bulunan cenazelerin tamamının kimlikleri de henüz tesbit edilmiş değil.
Kimlikleri tesbit edilen cenazeler, peyderpey, Srebrenitsa soykırımının yıldönümlerinde, Srebrenitsa'ya götürülüp toprağa veriliyor.
Geçen
Cuma günü de 775 cenaze hüzünlü bir törenle Saraybosna'dan Srebrenitsa'ya uğurlandı.
Kızlarım Ayşe ve Fatma da anneleriyle beraber o törendeydiler (Dün de Srebrenitsa'daki cenaze törenine katıldılar).
Ayşe'm o atmosferde dokunaklı bir şiir yazmış.
Telefonda bana ağlayarak okudu.
Sizinle paylaşmak için bana e-
posta ile göndermesini istedim; gönderdi.
İşte o şiir...
YARALI KUŞ
Sen bir yaralı kuşsun
Uçamazsın konamazsın şakıyamazsın
Uçamazsın çünkü binlerce zavallının
cesedini tutarsın
Uçamazsın çünkü onca gözü
yaşlı bağrı
yanık ana barındırırsın
Uçamazsın çünkü bu yükü taşıyamazsın
Nasıl uçasın gitmek için neden mi var yer mi var
Yok yaralı kuşum benim yok
Konamazsın çünkü üstüne basacağın
dalların tükendi
Konamazsın çünkü fidanların kesildi
Konamazsın çünkü tomurcukların
çiçek
açamadan gitti
Nasıl konasın konacak yer mi var
Yok yaralı kuşum benim yok
Şakıyamazsın çünkü şakıyacak sesin kalmadı
Şakıyamazsın çünkü şakıyacak kişi kalmadı
Şakıyamazsın çünkü o gücü yavrularını
toprağa gömerken kullanacaksın
Nasıl şakıyasın şakıyacak neşe mi var kişi mi var
Yok yaralı kuşum benim yok
Biliyorum kanadın kırıldı
Biliyorum onurun kırıldı
Ah kuşum benim biliyorum kalbin kırıldı
Dayan yaralı kuşum benim
Anaların şehitlerin için
Dayan yaralı kuşum benim
Bosna için Bosna için dayan