Srebrenitsa adlı şehrin adını bundan 15 yıl önce kim bilirdi acaba? Bu şehirde yaşayanlar ve bulunduğu ülkenin vatandaşlarından başka herhalde kimse bilmezdi.
Ama şimdi Doğu
Bosna'nın bu şehrinin adını bilmeyen ya da duymadan insan kalmamıştır herhalde bana göre.Srebrenitsa bugün bütün dünya tarafından tam 15 yıl önce yaşadığı, uğradığı şerden, kötülükten dolayı biliniyor. Bu kötülük, bu şer bu şehre ve insanlarına
Sırp zulmü, Sırp
katliamı, Sırp soykırımı ve bunlara karşı duyarsız kalan dünya şeklinde uğramış, burasını, insanlarını yakın tarihte görülmeyen acılarla yok etmişti. Srebrenitsa'yı seçen kötülük, insanların İkinci Dünya
Savaşı'ndan bu yana görmedikleri, yaşamadıkları bir büyük kötülüktü;
Yahudi soykırımı ya da katliamından bu yana dünya yaklaşık 65 yıldır böyle sistematik bir kötülük, şer yaşamamış, görmemişti.
Üstelik bu kötülük dünyanın
insan hakları,
demokrasi, hoşgörü ve bunları koruyacak BM, NATO gibi kurumların, teşkilatların en ileri, en yüksek, en organize durumda olduğu zamanlarda gerçekleştirilmişti ne yazık ki... Bugün Srebrenitsa'dan bu cümlelerle söz etme gereğini duyuyorum; zira Srebrenitsa'da 1995 yılının 11-17 Temmuz günleri arasında işlenen kötülük bugünlerde bu büyük kötülüğün 15. yılı dolayısıyla anılıyor, hatırlanıyor.Nitekim, bugün Srebrenitsa'nın yeni bulunan kurbanlarından 775'i daha Potaçari'de toprağa verilecek.
Başbakan Erdoğan ve başka liderlerin katılacağı bu hazin
tören, bugün TRT tarafından canlı yayınla dünyaya gösterilecek ve bizler de bu töreni
yaşlı gözlerle izleyeceğiz elbette.
Katliam ya da soykırım üzerinden 15 yıl geçmiş bulunuyor. Ancak katliamdaki sorumluluklarından dolayı bugüne kadar sadece 10-15 kadar cani hüküm giymiş bulunuyor. Bunların ilki de Sırp General Radislav Krstiç,
Ağustos 2001'de Lahey'deki Milletlerarası Savaş Suçları Mahkemesi tarafından soykırım suçlusu olarak suçlu bulunup 46 yıl hapisle cezalandırılmış olan Sırp General Radislav Krstiç'ti ve böylece Srebrenitsa'da yaşananlar
modern tarihin ilk soykırımı olarak resmen tarihe geçmişti.
Hatırladığım kadarıyla, Portekizli
Hakim Almiro Rodrigues,
mahkemenin kararını General Krstiç'in yüzüne, '...General Radislav Krstiç, siz soykırım suçundan, insanlığa karşı işlenen suçlardan ve savaş kurallarını çiğnemek suretiyle
cinayet işlemekten dolayı suçlu bulundunuz... General Krstiç, siz oradaydınız. Siz binlerce Bosnalı Müslüman'ın katledilmesinden suçlusunuz; siz insanlara inanılmaz acılar yaşatmaktan dolayı suçlusunuz. General Krstiç, siz 1995 yılının Temmuz ayında kötülüğe, şerre rıza gösterdiniz. İşte bu yüzden mahkeme sizi suçlu bulmuş ve sizi 46 yıl hapse mahkûm etmiştir.' şeklinde okuyarak Srebrenitsa'da o meş'um temmuz günleri yaşananları temelde kötülük, şer olarak tanımlamıştı.
Srebrenitsa'da yaşananlar modern tarihin en büyük kötülüklerinden biriydi elbette; nitekim şehri güvenli
bölge olarak koruması altına alan ama bunu beceremeyen BM de Srebrenitsa'da işlenen kötülüğü anlayamadığını kendi
raporuyla
itiraf etmiş, şöyle demişti:
'...Hatalar, yanlış değerlendirmeler ve karşımızda bulunan kötülüğün kapsamını anlama yetersizliğimizden dolayı BM olarak biz, Srebrenitsa halkını Sırpların kitlesel cinayetlerinden kurtarmak için üzerimize düşen görevi yapamadık.'
Bu acı ve ibret dolu hükmün yanı sıra aynı rapor hem dünya hem de BM tarafından çok geç anlaşılan şu gerçeğe de dikkat çekmişti: 'Bosna, askeri bir ihtilaf olduğu kadar ahlaki bir davaydı da...'
Raporun da itiraf ettiği gibi Bosna ve burada yaşananlar ahlaki bir davaydı da; ama ne yazık ki dünya milletlerinin hak-hukuk, insanlık anlayışının en üst, en güçlü ortak temsilcisi BM bu konularda aciz kalmış ve Bosna'yı, Srebrenitsa'yı ..Sırp kötülüğüne teslim etmişti. Srebrenitsa'da yaşanan kötülüğün üzerinden bugün 15 yıl geçmiş bulunuyor. General Krstiç ve diğer caniler ceza almış bulunuyor. Ama şüphesiz bu yeterli değil; kötülüğün tamamen cezalandırılması için daha pek çok şeyin yapılması gerekiyor. En başta, kötülüğün esas mimarlarından 15 yıldır kayıp General Ratko Mladiç'in de yakalanıp
adalete teslim edilmesi, sonra da hareketleriyle Srebrenitsa'daki kötülüğe katkıda bulunan, bu kötülüğün yolunu bilerek ya da bilmeyerek açanların da adalet önünde
hesap vermeleri gerekiyor. Srebrenitsa'da 15 yıl önce işlenen kötülük bütün yönleriyle mutlaka ortaya çıkarılmalı ve herkes bundan ibret ve
ders almalı. Allah'ın rahmeti bütün Srebrenitsa kurbanlarının üzerine olsun...