Suruç'a gitmedim.
Suruç'la en yakın ilgim, bir köyünde anaokulu öğretmenliği yapan yeğenim vesilesi iledir. Onun, hiç
Türkçe bilmeyen köy çocuklarıyla ve anneleriyle
iletişim kurmak için nasıl gayret sarf ettiğini biliyorum.
İşte o Suruç'tan, çok güvendiğim insanlardan bir
mektup aldım. Sonra telefonla görüştüm.
Bir istekleri vardı ve Başbakan'a ulaştırılmasını istiyorlardı. "Demokratik
açılım"ın çok başarılı olmasını istiyorlardı ve Suruç'la ilgili taleplerinin "Demokratik açılım" noktasında son derece önemli sembolik değer taşıdığını düşünüyorlardı.
"Sayın Başbakan'ın işi çok ama Suruç da o yüklü gündemin içine girmesi gereken önemli bir mesele" diyorlardı. "Sütununuzu bir gün bize ayırın ve Sayın Başbakan'a sesimizi ulaştırın" çağrısında bulunuyorlardı.
Yazdıklarına, söylediklerine baktım, onların orada gösterdikleri gayreti yalnız bırakmamam gerektiğini düşündüm.
Urfa Valisi ve Suruç Kaymakamı çok gayret sarf etmekteydiler,
genç kaymakamı Doğanhisar'dan tanıyordum, onun orada, halkla nasıl bir iletişim sağladığını tahmin edebiliyordum, Başbakan'dan istenen de, katmerleşen acıları söndürmek üzere Suruç'ta farklı bir ışık yakmaktı.
Önce isterseniz Suruç'un nasıl hem çok sancılı hem çok umut vadeden bir memleket köşesi olduğunu göstermek üzere bana ulaşan bilgilerin bir kısmını sizlerle paylaşayım:
Suruç;
Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'nde (Orta
Fırat Bölümü),
Şanlıurfa'nın 45 km. güney batısında yer alan,
Suriye ile sınırı teşkil eden
demiryolu üzerindeki
Mürşitpınar Sınır Kapısı'na 10 km. uzaklıkta, 102 bin nüfuslu bir ilçe.
Suruç'ta temel geçim kaynağı tarım. Ancak
susuzluk sebebiyle verimli
araziler yeterince kullanılamıyor. GAP
Eylem Planı çerçevesinde hayata geçecek olan Suruç Ovası Pompaj Sulama
Projesi'nin bu konudaki problemi tamamıyla çözmesi ve yaklaşık 180 bin kişiye istihdam sağlaması bekleniyor. Proje
ihale edilmiş... 2012 yılında devreye gireceği bildiriliyor. İlgililer, projenin hayata geçecek olmasının şimdiden her alanda pozitif etkilerini ortaya koymaya başladığını belirtiyorlar.
-Suruç Belediye Başkanı Barış ve Demokrasi Partisi'nden seçilmiş ve şu an cezaevinde.
-Her yıl 4
Nisan'da ilçenin 1
1 Nisan beldesinde, çevre illerden 8-10 bin kişinin katılımıyla, Abdullah
Öcalan için
doğum günü kutlaması yapılıyor. 11 Nisan beldesi de BDP'li bir belediye başkanı tarafından yönetiliyor.
-Suruç, örgütün özellikle önemsediği "Küçük
Diyarbakır" olarak nitelendirilen bir ilçe ve Şanlıurfa ilinden
terör örgütüne katılan yaklaşık 600 kişinin 350'si Suruçlu. Suruç halen örgüte
eleman temin edilmeye çalışılan bir yer konumunda.
-Sulama projesinin yıllarca gecikmesi, devletin ayrımcılık yaptığı propagandasının malzemesi olmuş. Sulama projesinin ihale edilmiş olması, çalışmaların hızla devam etmesi, arazi toplulaştırma çalışmalarının başlamış olması bu konudaki istismarı büyük oranda yok etmiş.
-İstismar edilen diğer bir konu ise yıllardır kapalı olan Mürşitpınar Sınır Kapısı'nın henüz açılamamış olması. Komşu ilçeler
Karkamış ve Akçakale'de sınır kapıları açılmış. Bu iki ilçede çok sayıda Arap kökenli vatandaşımız yaşıyor. Mürşitpınar Sınır Kapısı'nın, bölgenin en eski, en köklü kapısı olmasına rağmen kapalı tutulması, başka sınır kapılarının açılması, Suruç'un etnik yapısı ile bağlantılanıyor ve cezalandırıldığı propagandası yapılıyor.
-İlçede sık sık siyasi yürüyüşler yapılageliyor.. Demokratik açılım süreci, sulama projesinin başlaması ve yerel mülki amirlerin halkla iç içe olmalarının sonucu, son dönemde bu yürüyüşlere katılımın dikkate değer derecede azaldığını gösteriyor.
Evet bu
özet bilgi, Suruç'un
Güneydoğu'da ne kadar rol
model bir yerleşim yeri olduğunu anlatmaya kafi geliyor.
İstenen, işte bu Suruç'un yine "
Demokratik Açılım" projesi çerçevesinde Başbakan'ın özel ilgisine mazhar olması...
Özel ilgi de, Mürşitpınar Sınır Kapısı'nın açılması konusudur.
Bu sınır kapısı açılırsa, bunun öncelikle, "Bize ayrımcılık yapılıyor" propagandasını sona erdirmesi bekleniyor.
Artı, sulama projesinin hızla gelişiyor olmasının yanında ikinci bir
psikolojik hamle olacağı ifade ediliyor.
Üçüncüsü, Suruçlular'ın Suriye'deki akrabaları ile görüşmelerinin, ayrıca ticari ilişkilerin canlanmasının, hem işsizliği azaltan hem geri dönüşlere özendiren bir motif olacağı ümidi var.
İfade edilen şu ki, Suruç'ta bir iyileşme tüm bölgeye olumlu yansımaları olacak bir hadisedir.
Ben biliyorum, Başbakan'ın böyle çok özel, bir işaretlik, bir cümlelik hamleleri vardır, bir sıkıntıyı giderir ve bundan büyük mutluluk duyar. Suruç ilgisi böyle bir ilgi olacak ve eminim Başbakan'a büyük mutluluk verecek.
Suruç'tan bana yazanlar, konuştuğum dostlar, ümitsiz olmayın, Suruç'a hizmete devam. Başbakan'ın ilgisi gecikmeyecektir.