Kırgızistan'da
yeni dönem dün başladı.
Referandum yoluyla cumhurbaşkanlığı yetkilerini üstlenen geçici hükümetin Başkanı
Roza Otunbayeva
yemin ederek göreve başladı.
Son yıllarda çalkantılı dönemler, kanlı çatışmalar yaşayan Kırgızistan'da artık farklı bir
yönetim var. Çatışmaların ve çalkantıların bitip bitmeyeceği konusunda ise bir şeyler söylemek için
erken.
Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu ve bürokratları ile sabahın ilk saatlerinde Bişkek'e geldik.
Hem Rusların hem de Amerikalıların ortak
askeri üs olarak da kullandığı Bişkek Havalimanı'na inen Davutoğlu'nun uçağının bir özelliği vardı. O
uçak yeni dönemde Bişkek'e inen ilk
yabancı devlet uçağıydı.
Aslında bu ayrıntı bile
Türkiye'nin
bölgeye gösterdiği ilginin işareti. Çünkü Kırgızistan'da ki olaylar başladığı andan itibaren Türkiye aktif olarak sahadaydı.
Hem oradaki vatandaşlarımızın tahliyesi, kalanların can güvenliğinin sağlanması hem de bir an önce çatışmaların bitmesi için mekik diplomasisi yürüttü
Ankara.
Saat gece yarısını çoktan geçse de Bakan Davutoğlu ile uçakta uzun uzun Kırgızistan ve Orta
Asya politikalarını konuştuk.
Bakan Davutoğlu önceki gün mecliste muhalefet tarafından yapılan '
Orta Asya'yı
ihmal ediyorsunuz' eleştirilerine fazlasıyla içerlemiş. Uzun uzun, 8 yıldır neler yaptıklarını anlattı.
Özetlemek gerekirse Türkiye'nin bölgeye bakışında 4 temel unsur var.. Öncelikle Türkiye er
ülkenin güçlü bir siyasi
ekonomik ve kültürel yapıya ulaşmasını
teşvik ediyor. Siyasal istikrar konusunda yoğun çaba harcıyor. Ekonomik anlamda
TİKA başta olmak üzere çeşitli kurumlar üzerinden
destekler sağlandı. Manas ve Ahmet Yesevi Üniversitesi gibi yatırımlar da bu çerçevede yapıldı.
Türkiye ikinci adım olarak bölge ülkelerinin kendi aralarındaki sorunları çözmesinde aracı olmayı hedefledi.
Özbekistan Kırgızistan arasında sorunların çözümünde aktif rol oynadı. Üçüncü adım olarak da Türk Dünyası ölçeğinde ilişkilerin gelişmesine zemin hazırlandı. Geçen yıl Türkiye
Azerbaycan Kazakistan ve Kırgızistan arasında Türk Dünyası Konsey kuruldu.
4. aşama da ise Türkiye bu ülkelerin uluslar arası organizasyonlarda etkin olması için öncülük etti. Kazakistan'ın
AGİT dönem başkanlığı bu açıdan önemli.
Önemli bir ayrıntının da altını çizelim. 2010 yılında tüm
Avrasya ölçeğinde Türk yılı olacak. Türkiye
Avrupa Konseyi dönem başkanlığını yürütürken, Kazakistan da CICA dönem başkanı olacak.
Türkiye, Kırgızistan'da düzenin sağlanması için yoğun çaba harcıyor. O yüzden de 'yeni dönemde başkente gelen ilk konuk devlet adamı biz olduk' diyor Davutoğlu. Yemin törenin deki tek yabancı devlet adamı da Davutoğlu oldu.
Türkiye bir yandan eylül ayındaki seçimlerin sağlıklı yapılabilmesi bir yandan da kamu otoritesinin tesisi için çaba harcıyor. Dün 10 milyon doları hibe, 10 milyon doları da TİKA üzerinden
teknik yardım şeklinde olmak üzere 20 milyon dolarlık destek anlaşması imzalandı.
Fakat Kırgızistan'da işler çok kolay değil. Çünkü ülke de kamu düzeni henüz sağlanabilmiş değil. Başkentte bile
kontrol noktaları var. Büyük devletler bu ülke üzerinde planlar yapıyor. Etnik yapı karmaşık ve en önemlisi de
doğal kaynakları az. Karizmatik lider ve oturmuş bir kamu düzeni de olmayınca Kırgızistan son yıllarda sürekli çalkantılı dönemler yaşadı.
Şu an çatışmalar durmuş durumda. Fakat yarın ne olacağı konusunda kimse net bir şey söyleyemiyor.
Kamu düzeni sağlanamamış. Sokağa çıkma yasağının uygulandığı bölgeler bile var. İllegal yapılanmalar ve Kırgızistan üzerindeki uluslar arası dengeler bölgeyi diken üstünde tutuyor.