-
Selanik-
Selanik, sanki dünyanın en masum kenti! Sanki bütün bu olanlarda hiçbir sorumluluğu yok.
Sanki hiçbir şey yaşamamış, hiçbir günah işlememiş. Sanki bütün bu coğrafyada dökülen kanlardan sorumlu değil.
Bütün olanları hafızasından silmiş ve dünyada hiçbir siyasî mevzuya kafa yormayacak kadar ehl-i keyf bir şehir olmuş. Sanki vermesi gereken hiçbir hesabı kalmamış. Oysa o türkü Selanik'i dolaşırken de yıllardır kulağımda, benliğimde çaldığı gibi çalmaya devam ediyor.
Çalın davulları çaydan aşaya (aman)
Mezarımı kazın bre dostlar belden aşaya
Koyun sularımı kazan dolunca
Aman
ölüm zalim ölüm üç gün ara ver
Al başımdan bu sevdayı götür yare ver
Selanik içinde
selam okunur
Selamın sedası dostlar bre dostlar cana dokunur
Gelin olanlara
kına yakılır
Aman ölüm zalim ölüm üç gün ara ver
Al başımdan bu sevdayı götür yare ver
Selanik Selanik viran olasın
Sen de benim gibi yarsız kalasın
Taşını toprağını seller alasın
Hiçbir türkü bu kadar yüreğimi acıtmaz. Ya da hiçbir türkü tarihi bu kadar güzel anlatamaz. Ciltler dolusu kitaplarla anlatılacak
Osmanlı'nın yıkılışı, sadece bir türkünün içine sığmıştır. Selanik içinde sadece cepheden cepheye koşan yorgun askerin salası değildir okunan. Yüzlerce yıllık bir devletin, bütün bir Balkanlar'ın hatta Osmanlı coğrafyasının salası okunmaktadır.
Devlet-i Aliye'nin aleyhinde çalışan bütün komitaların merkezidir bu şehir. Bugün hiçbir kıymet-i harbiyesi olmadan öylesine duran Beyaz Kule, Osmanlı'nın son dönemlerinde
yerli-
yabancı, etnik-dinî, uluslararası bütün komitacılara etrafını açmış, payitahtın aleyhindeki bütün faaliyetlerin merkezi olmuştur.
Çınarı kemire kemire bitirmiş Hareket Ordusu'yla da son darbeyi vurmuştur... Osmanlı tarihinin en fırtınalı günlerinde kaptanlık yapan Sultan
Abdülhamid Han, bir Selanik darbesiyle tahttan indirilir ve tam üç yıl altı ay burada bir levantenin evinde tutsak edilir. Osmanlı'yı ayakta tutan son çivi de Selanik tarafından sökülmüştür ve çöküşün başlaması artık kaçınılmazdır.
Savaşlar, ölümler, yıkımlar... Cepheden cepheye koşturan savaş yorgunu
Mehmetçik feryat eder. ''Aman ölüm zalim ölüm üç gün ara ver. Al başımdan bu sevdayı götür yare ver.'' Ve kendisine tarihinin en büyük hezimetini yaşatan Selanik'e de söyleyeceği bir çift sözü daha vardır Mehmetçiğin: ''Selanik Selanik viran olasın/Sen de benim gibi yarsız kalasın/Taşını toprağını seller alasın.''
Aslında Selanik, zengin bir adamı kendine âşık etmiş bir yosma gibidir. Adamın her şeyini yer bitirir. Elinde avucunda ne varsa har vurup harman savurur, tam adam ölürken de başka birinin koynuna gider. Tek bir kurşun sıkmadan
Yunan'a teslim olur. Selanik artık bir Yunan kentidir ve bugün Osmanlı'dan neredeyse hiçbir emare yok gibidir..