Önce...
Yargıtay 4.
Hukuk Dairesi,
Ergenekon sanığı “Prof. Haberal’a sorulan 180 sorunun hiçbirinin
terör örgütü kurmak ve yönetmekle ilgili olmadığı, buna rağmen
tahliye edilmediği” gerekçesiyle...
...
İstanbul Özel Yetkili Ağır
Ceza Mahkemesi’nde görev yapan 9 hâkimin bin 500’er TL tazminat ödemelerine karar verdi.
Ardından...
Yargıtay 11. Ceza Dairesi,
Erzurum 2.
Ağır Ceza Mahkemesinde görülen “Ergenekon
terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla aralarında
İlhan Cihaner ve Saldıray Berk’in de bulunduğu
sanıkların yargılandığı
dava dosyası ile Yargıtay 11. Ceza Dairesindeki dava dosyası arasında “şahsi ve fiili irtibat” bulunduğu gerekçesiyle, her iki dava dosyasının Yargıtay 11. Ceza Dairesi’ndeki dava dosyasında birleştirilmesine ve Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki davada tutuklanan
İlhan Cihaner,
Eskişehir İl Jandarma
Alay Komutanı Kıdemli
Albay Recep
Gençoğlu,
Erzincan İl Jandarma
İstihbarat Şube Müdürü Nedim
Ersan, Erzincan İl Jandarma İstihbarat Müdür Yardımcısı Ersin
Ergut, Yaylabaşı Karakol Komutanı
Murat Yıldız, MİT mensupları Sadri Barkın İnce ve Kıvılcım Üstel, astsubaylar Orhan Esinger ve Şenol
Bozkurt, MİT Erzincan Şube Müdürü Şinasi Demir hakkında “isnat edilen suçlamaların tutuklama için tek başına yeterli olup olmayacağı gözetilmeden”
tutuklama kararı verildiğini belirtti.
“Dosyadaki hukuki bulgu ve belgeler gereği koşulları oluşmayan tutuklama kararının kaldırıldığını ve sanıkların koşulsuz tahliyelerine karar verildiğini” açıkladı.
Ergenekon terör örgütü soruşturmasını yürüten savcı ve
mahkemelere karşı, Yargıtay’ın kimi dairelerinde hukukçular arasında sert bir tartışmaya yol açan, ilginç bir hareketlenme var...
Ergenekon yargılanması nedeniyle Mehmet Haberal’dan 3.
Ordu Komutanı Saldıray Berk’e uzanan bir mahkeme parantezi, Yargıtay’ın kimi dairelerinin sahaya inmesiyle farklı seyretmeye başladı...
Altı çok çizilmedi ama dünkü gelişmeler, bir türlü mahkeme celbine uymayan ve
duruşma günü mahkemenin üzerinden
uçak uçuran 3. Ordu Komutanı’nın “sanık” konumunu rahatlatacak...
Zaten, avukatlığını da
Genelkurmay Başkanı bizzat üstlenmemiş miydi?
***
Bu arada “şiddetin” yeniden ortama “
egemen” olduğunu da bu resme eklemek gerek...
PKK’nın ateşkesi sona erdirmesi...
Her gün ardı ardına gelen cenazeler...
Irak’ın kuzeyindeki
Kandil ve
Mahmur kamplarından 19
Ekim 2009 günü gelen 34 kişi arasında yer alan 17 kişinin yargılanmasına
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanır başlanmaz on kişinin tutuklanması...
Seçilmiş belediye başkanlarının ise zaten çok uzun zamandır “PKK’lı” olmakla suçlanarak
hapishanelerde yatıyor olması...
Samsun’da, kapatılan DTP’nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk’e
yumruklu saldırı düzenleyerek burnunu kırdığı iddiasıyla tutuklanan ve 4,5 yıla kadar
hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlanan İsmail Çelik’in ilk duruşmada tahliye edilmesi de, “
Kürt Açılımı”nın sona erdiğinin, bizim babadan kalma “Yedi-Sekiz Hasan Paşa” metotlarına geri dönüldüğünün bir sinyali...
Zaten Genelkurmay da dün “terörün tırmanacağını”, artık kimsenin “askeriyeyi” eleştirmemesi gerektiğini, bunun yapılmamasının “terör örgütünün” işine yarayacağını söylemedi mi?
Kısacası “eski tas, eski hamam”...
“Derinler” dayanışması başladı...
***
Dün tüm çocukların
karne alıp, yaz tatiline başladığı bir gündü...
Ama tüm olup bitene uzaktan ve topluca baktığınızda “şiddet ve Ergenekon atağa geçti” hissine kapılıyordunuz...
Yazın çok sıcak geçeceğini epeydir söyleyip duruyoruz...
Serinlemek için “barışın ve anti-Ergenekon hamlenin” nihai bir zaferine ihtiyaç duyacağız...