AB Komisyonu Başkanı
Jose Manuel Barroso,
Yunanistan,
İspanya ve Portekiz'i borç batağına saplanan üç kritik
ülke olarak görüyor. Ve bu üç ülkenin, kamu harcamalarını karşılayamadıkları takdirde askeri
darbelere
kurban gidebileceklerini ileri sürüyor.
Peki bu üç ülke
Türkiye'yi niye ilgilendiriyor? İlgilendiriyor çünkü borç batağına saplanan ve darbe tehlikesi yaşayan bu üç ülkenin
kredi notları Türkiye'den yukarıda. Bu şu anlama geliyor. Uluslararası
kredi derecelendirme kuruluşları tarafından Türkiye 'yatırım yapılamaz ülke' olarak görülürken, borç batağına saplanmış üç AB ülkesi yatırım açısından Türkiye'den daha cazip bulunuyorlar.
Gelelim bu garip derecelendirmenin nedenine... Dün gazetelerde
Fitch isimli derecelendirme şirketinin Türkiye temsilcisinin açıklamaları çıktı.
Fitch, Türkiye'nin notunun düşüklüğünü, Türkiye'nin siyasi risklerine bağlıyor. Yapılacak olan anayasa
referandumunu ve genel
seçimleri risk olarak değerlendirip Türkiye'nin notunun yükseltilmeyeceğini söylüyor. Ama aynı şirket darbe olasılığından bahsedilen Yunanistan, İspanya ve Portekiz'in notlarını Türkiye'nin üzerinde tutuyor. Öyle ki derecelendirme şirketine göre, demokrasinin bir gereği olan referandum ve genel seçim darbeden daha riskli görülüyor.
Böyle tutarsız bir değerlendirme yapılabilir mi? Türkiye için yapılabilir. Çünkü bazıları Türkiye'yi soymaya karar vermiş. Türkiye'yi
ekonomik verileri iyi olsa bile kötü gösterip, verdikleri borçlar karşılığında Türkiye'ye daha yüksek
faiz ödetmek amacındalar. Ayrıca Türkiye'de yatırımları engelleyip yüksek
büyüme hızına ulaşılmasını da önlemek istiyorlar.
Halbuki Türkiye'nin, bir ülkenin kredi derecelendirmesini belirleyen
bütçe açığı ve borç yükü gibi temel kamu maliyesi göstergeleri Yunanistan, İspanya ve Portekiz'den çok daha iyi durumda. Hatta Türkiye borçlarını
geri ödeme kapasitesi açısından
İngiltere ve İtalya'dan bile daha güçlü bir kapasiteye sahip. Ama dedim ya, konu Türkiye olunca 'tutarsızlık' serbest.
Gelelim Fitch derecelendirme şirketinin bir başka tutarsızlığına...
Ficth,
İsrail'e A notu vererek 'bu ülkeye yatırım yapılabilir, hiçbir sorun yok' diyor.
Türkiye'ye ise BB+ notu vererek, Türkiye'nin 'yatırım yapılamaz' olduğunu ileri sürüyor.
Oysa
Stockholm Uluslararası Barış
Araştırma Enstitüsü (SIPRI) derecelendirmesine göre, İsrail'de
Filistin, Türkiye'de
PKK sıcak çatışma nedeni olarak gösteriliyor. Ve iki ülke, 2007'den beri ölümlerin arttığı çatışma alanı olarak sıralanıyor. Hal böyle iken, Türkiye'nin kamu borç yükü yüzde 45.5, İsrail'in yüzde 80.9. Böylesine büyük bir fark olmasına rağmen İsrail yatırımcı için daha cazip gösteriliyor.
İsrail'in borç yükü Türkiye'den çok yüksek olduğu halde bu ülkeye nasıl A notu veriliyor, derecelendirme kuruluşu Fitch bunu bir zahmet açıklamalı. Aksi takdirde, Türkiye'nin değil, kendi güvenilirliğinin değerlendirileceğini bilmeli.