TEBRİKLER İSRAİL (!)


“Tebrikler İsrail (!)” şeklindeki başlığımızı gören birçok okuyucumuzun: “Yüz binlerce mazlumun kanına giren, son olarak da yardıma giden gemilere saldırıp içinde Türklerin de bulunduğu insanları öldüren, yaralayan dünyanın en amansız terörist devletini tebrik de nereden çıktı?!” dediğini duyar gibi oluyorum…Şöyle ki; Yıllar önce buna benzer bir saldırı daha gerçekleşmiş ve bu; tarihin seyrini değiştiren bir süreci tetikleyen bir milat olmuş ve ardından bu saldırıyı gerçekleştirenlerin acı bir itirafı olmuştu. Evet, ‘Pearl Harbor Saldırısı’ndan bahsediyoruz. “İnci Körfezi Saldırısı”, “Hawaii Deniz Savaşı”, “Pearl Harbor Bombardımanı” veya “Pearl Harbor Savaşı” olarak da anılan bu sürpriz saldırıyı, Japon İmparatorluk Deniz Kuvvetleri 7 Aralık 1941 sabahı Hawaii Adaları’nın Oahu Adası’nda bulunan Pasifik Filosu ve Pearl Harbor askerî üslerine karşı düzenlemişti. Operasyonun amacı, Büyük Okyanus'ta kuvvetle muhtemel olan bir Amerikan askeri müdahalesini önlemek idi ve bu maksatlı saldırıda Amerikan güçlerine büyük zayiatlar verilmişti. Japon kamikazelerin yaptığı bu intihar saldırısı, nihayetinde bütün bir ulusun adeta intiharı olmuştu. Amiral Yamamato, bilahare bu saldırının, “uyuyan devi uyandırmak” olduğunu belirtmişti. Öyle de oldu, Amerika bu saldırı sonrasında 2. Dünya Savaşı’na dâhil olmuş ve dönemin faşist idareleri Almanya ve İtalya ile yayılmacı Japonya’nın hevesleri kursaklarında kalmış ve Hiroşima ve Nagasaki’ye atılan atom bombalarıyla da Japonya’da taş taş üstüne kalmamıştı! Günümüze gelindiğinde, denizde seyreden bir filo vardı ve buna adeta bir intihar saldırısı düzenlendi. Bu gerçekleştiren saldırıyla İsrail, adeta uyuyan bir başka devi uyandırdı ve bir sonun fitilini ateşledi. Bilmeden mi? Sanmıyorum. Bile bile lades gibi bir durum! KİME “OPERASYON”..? Evet, "Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım" kampanyası kapsamında Gazze'ye doğru seyreden ve önderliğini Türk Mavi Marmara'nın yaptığı gemilere yaptığı ve çok sayıda insanın ölmesine ve yaralanmasına neden olan “operasyon” ile İsrail, kendisine dair bir sonun başlangıç fitilini ateşlemiştir. Bundan önce Arapları açıkça hedef alan, istediği ülkede gidip onlara “operasyon”lar düzenleyerek öldüren İsrail, bu sefer Türkleri ve diğer dünya ülkelerini de hedef almakla geri dönülmez bir süreç başlattı. Türkiye’den gelen, “Bu bizim 11 Eylül’ümüzdür” açıklaması da bu bağlamda çok manidardır… Bunları öngörmemişler midir? Evet, gurur ve kibir insanın gözünü kör eder ve çılgınlaştırır, bu saldırıda da böylesi bir durum vardır. Ama bu kadarla sınırlı olamaz. Çünkü şu an bu devletin başında çok fanatik ve çılgın bir yönetim var ve kafalarını bazı kadim takıntılara takmış vaziyetteler. Bir “Armageddon” savaşı çıkarmak için gözlerini hiçbir budaktan esirgemiyorlar… Kendi rivayetlerini ve efsanelerini bildikleri kadar, Müslüman kaynaklarını da biliyor ve bunun olabilirliğini dahi öngörüyorlar. Hadis-i Şerif’te, Yahudilerin taşların ve ağaçların bile arkasına saklanacağı, buna karşın Gargat ağacından başka bütün taş ve ağaçların: "Ey Müslüman, Ey Allahın kulu, Yahudi arkamdadır, gel onu öldür" diyeceğini biliyorlar… (Buhârî, Tecrid, IX, 73; Tirmizî, Birr, 25; Fiten, 2; et-Tâc, I, 25). Hatta;“Öyle ki Yahudiler taşların ve ağaçların arkasına saklanacak ama ağaç ve taş dile gelerek 'Ya Müslim! Ey Allah (c.c.) kulu! Gel, bak benim arkamda Yahudi var, buraya gizlendi, benim arkamda, gel onu cezalandır’ diyecek. Sadece 'gargat' ağacı bunu söylemeyecek çünkü o Yahudi ağacıdır” rivayetinden de haberdarlar. (Kitab-ul Fiten H. 2239). İsrail’den gelen bir Yahudi’ye Gargat ağacını ve onu orada ekip ekmediklerini sorduğumda çok paniklemiş, rengi atmış ve: “Siz nereden biliyorsunuz?” diye sormuştu. Ben de, “Hadislerde yazıyor da oradan” diye gülerek cevaplamıştım. Evet, bütün rivayetlerden haberdarlar ve bütün ihtimalleri göz önünde bulundurarak “ölümüne” gidiyorlar, adeta Japon kamikazeleri gibi… VAD EDİLMİŞ TOPRAKLARA MI, VAD EDİLMİŞ BİR AKIBETE DOĞRU MU..? İsra Suresi, bu son dönemlerde birçok kimsenin diline dolanıyor.. özellikle de şu ayeti: “Biz bir memleketi helâk etmek istediğimizde, onun refah içinde yaşayan şımarık elebaşlarına (itaati) emrederiz de onlar orada kötülük işlerler. Böylece o memleket hakkındaki hükmümüz gerçekleşir de oranın altını üstüne getiririz” (İsra, 16) Evet, bu sure dillere dolanıyor, çünkü surenin başındaki ayetlerde de İsrailoğullarının akıbetinden haberler veriliyor… Kendilerine iki defa güç ve kuvvet verileceğini ve ilkinde olduğu gibi ikincisinde de azgınlık ve haksızlık yaptıklarında bir kavim eliyle çok daha şedit bir şekilde cezalandırılacakları buyruluyor… Kitapları Tevrat’ta da konuya işaretler var. Üzerlerine kuzeyden büyük bir bela ve katliam gönderileceği belirtiliyor ve devam ediliyor: “… İşte aslan sık ormanından çıktı. Ve ‘milletleri helak eden’ (cengâver) yola düştü; şehirlerin harap olsun ve onlarda oturan kalmasın diye senin diyarını viran etmek için yerinden çıktı.” (Yeremye Bab 4, Pargraf 3) Bu konuda araştırma yapanlar da, üzerine film dahi yapılan 2012 tarihine işaret ediyorlar ve buna dair de ebced hesaplarını ortaya koyuyorlar.. Pearl Harbor Baskını, 11 Eylül Saldırısı; bunlar sıradan hadiseler olmadığı gibi Gazze yolundaki yardım filosuna yapılan saldırı da öyle adiyattan bir olay değildir ve geçmiştekilerden çok daha büyük kırılmalara yol açacaktır. Bölgede istediği gibi at koşturan ve istediğinin kanını akıtan İsrail, Türk kanı dökmekle ölümcül bir mekanizmayı harekete geçirmiştir. Düzenlediği acımasız saldırı sonrasında yardım gemilerini Aşdod limanına çeken İsrail, acaba ‘Kuzey’den gelecek ‘Arslan’ın yerinden kalkıp harekete geçmesine mi sebep oldu? Uyuyan bir devi mi uyandırdı..? Nitekim bir başka Tevrat ifadesi daha var: “Tartan’ın Aşdod’a geldiği yıl, Aşur kralı (Anadolu’nun kralı) Sargon’un harekete geçtiği zaman olacaktır.” (İşaya, 20,1) Zaman, en büyük müfessirdir… El hak, her ne olursa, neticesi insanlığın huzuru, barışı ve felahı olsun. (01 Haziran 2010) [email protected]
<< Önceki Haber TEBRİKLER İSRAİL (!) Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER