Deniz
Baykal hakkında skandal görüntüler ortaya çıktığı ilk andan itibaren
Kemal Kılıçdaroğlu,
CHP Genel Başkanlığı için öne çıkan isimler arasında yer aldı.
Ancak kendisi bizzat iki kez
aday olmayacağını açıkladı.
Baykal'la yaptığı ikili görüşme, Kılıçdaroğlu'nun kararını değiştirmesini sağladı.
Kılıçdaroğlu,
sürpriz şekilde dün CHP liderliğine aday olduğunu ilan etti.
Hayırlı olsun!
Adaylığı kadar
destek listesi de şaşırttı.
Baykal'ın sağ kolu, Genel Sekreter
Önder Sav basın mensuplarına Kılıçdaroğlu'nu desteklediğini söyledi.
Ardından da 50'yi aşkın CHP'li
vekil adına, destek ilan eden
basın toplantısı düzenlendi.
İzmir ve
Antalya dışında iller bazında da delegenin eğiliminin Kılıçdaroğlu'na destek yönünde olduğu ve il başkanlarının da bugün destek ilan edeceği iddia ediliyor.
Kılıçdaroğlu-Sav ittifakının Baykal'a ve parti
yönetimine rağmen kurulduğu dikkate alındığında gelinen nokta çok ilgi
çekici.
Tabanda bir birlik havası esse de tavanda
çatlak büyük.
CHP
Merkez Yönetim Kurulu'nda dün yaşanan
kriz, derin çatlağın göstergesi...
Sol partileri takip eden arkadaşımız Ezelhan Üstünkaya içeride çok sert diyaloglar geçtiğini bildirdi.
Hatta "CIA ajanlığı" suçlaması bile yapılmış.
Parti içerisinde "Brütüs" arayanlar giderek artacaktır.
Sav, ağır sözler nedeniyle MYK toplantısını terk etti.
Ardından CHP Sözcüsü Mustafa
Özyürek müstafi liderleri Baykal'a "Geri dön", Sav'a da "İstifa et" çağrısı yaptı.
Kısacası CHP'de işler iyice karıştı.
"İkinci adamı" ona rağmen Kılıçdaroğlu'nu destekledi.
Kılıçdaroğlu izinsiz aday oldu.
Baykal'ı vekillerinin yarıdan fazlası da yarı yolda bıraktı.
Bugün de il başkanlarının Kılıçdaroğlu'na destek açıklaması bekleniyor.
Baykal'ın eli giderek zayıflıyor.
Maruz kaldığı "
komplo"yu iktidara mal edip ayakta kalacağını düşünmüş olabilir ama içeriğin kendisini de vurduğunu unuttu.
Bu aşamadan sonra yapacağı fazla bir şey yok.
Tavandaki çatlağı tabana taşıyıp taşımamak Baykal'ın bu aşamadan sonra alacağı tavra bağlı olacak.
"Brütüsleri" işaret edip, "
genç ve dinamik" bir ismi adayı olarak desteklediğini açıklarsa belki "Kılıçdaroğlu-Sav" ikilisini ekarte edebilir.
22 Mayıs'taki Kurultay'a fazla zaman kalmadı.
Artık cevabı en çok merak edilen soru; "Baykal geri dönecek mi" değil "Kılıçdaroğlu'na
rakip güçlü bir aday çıkacak mı?"
Tebrikler
Ertuğrul Sağlam...
Genç
teknik direktör
Ertuğrul Sağlam'ı kutluyorum.
Bursaspor'u 'beşinci büyük' yapan şampiyonluğu almayı başardı.
Trabzonspor'dan 26 yıl sonra gelen başarı,
Anadolu kulüplerinin lige bakışını da olumlu etkileyecek.
Sağlam'ın başarısını küçümsemek mümkün değil.
Birincisi, dar bir
bütçe ile bu başarıyı gerçekleştirdi.
Büyük kulüplerin aksine, başarıya doymuş şöhretlere milyon dolarlar ödemedi.
Alt yapıdan gençleri Türk
futboluna kazandırdı.
İkincisi, müthiş tevazusunu sahaya da yansıttı.
Takım ruhunu iyi kurdu.
Oyuncuların başarı hırsını iyi kamçıladı.
Bütün bunları da
fair-play içinde yaptı.
Sağlam'ın talebeleri ligin aynı zamanda fair-play şampiyonu oldu.
Bursaspor'un Sağlam'la elde ettiği başarı büyük
takımlara ve Futbol Federasyonu'na da büyük dersler veriyor.
Demek ki
yerli teknik adamlara da güvenmek lazım...
Demek ki onlara da yabancılar kadar tolerans göstermek ve imkân vermek lazım...
Galatasaray ve
Beşiktaş, Bursaspor'dan 11 puan fark yemeyi nasıl izah edecekler?
Elano'nun ya da Tabata'nın tek başına
transfer parası neredeyse Bursa'nın toplam harcamasına denk.
Türkiye Kupası'nın Şenol Güneş'in takımı Trabzonspor'a, Lig Şampiyonluğu'nun da Sağlam'ın Bursaspor'una gitmesi bir rastlantı değil.
Türk futbolu ve Türk teknik adamları adına heyecan verici, umut verici...
Ertuğrul Sağlam'ı ve Bursaspor'u
tebrik ediyorum.