Endeksler geçen haftayı karlı kapasalar dahi yatrımcıların üstündeki tedirginlik devam ediyor.
Cuma günü yaşanan sert düşüş bunun bir göstrgesidir. Makro
ekonomik dataların olumlu gelmesini umursamayan yatırımcıların aklında tek bir konu vardı.
AVRUPA, AVRUPA, AVRUPA.......
Bir trilyon dolar
yardım paketine onay verilmesine rağmen piyasalar sakinleşmedi. Bu olayın çözümü, sabah güneşin doğmasıyla sona erecek gibi gözükmüyor.
Avrupa Merkez Bankası ülkelerin borç tahvillerini satın almaya başlaması kredibilitenin sarsılmasına neden oluyor.
Borç yükü
altında ezilen ülkere bu yöntem ile yardım etmek büyük bir risk oluşturmaktadır. Eğer işler yolunda gitmesse şuanki durumdan daha ağır bir tabloyla karşı karşıya kalacağız. Kan kaybeden
hastaya herhangi bir kanı veremezsiniz.
Amerika,
kriz döneminde özellikle Avrupalı devlet yöneticileri tarafından ağır eleştirilere maruz kalmıştı. Şimdi ise bu kişiler, bir birlik çatısı altında durmakta zorluk çekiyor ve ekonomiyi para basarak yönetmeye çalışyor.
Ortak para birimi euroyu kullanan
Eurozone ekonomileri, ortak bir fikir çevresinde toplanamıyorlar.
Fransa Cumhurbaşkanı
Sarkozy, yardım paketinin onaylanmasından önce yardım konusunda uzlaşmanın sağlanamaması durumunda Eurozone’dan çıkma tehtidinde bulundu.
İspanya’nın El Pais gazetesi tarafından ortaya atılan bu haber yalanlansa da, Euro büyük değer kayıplarına uğradı.
Yatırımcılar bu yardım paketini bir kenara bırakarak, acaba Eurozone dağılacak mı dağılmayacak mı bu sorunun cevabını aramaya basladı. Euronun durumu sadece dünya ekonomilerini değil dünya
siyasetinide olumsuz yönde etkileyecektir. Geçen hafta
Almanya’da Başkan Merkel’in yenilgisi ve İngiltere’de Hükümet’in bozguna uğraması, ekonominin siyaset üstündeki etkisini çok net açıklıyor.
Bundan daha bir kaç sene önce dolara karşı dünya
rezerv para birimi olabileceği konuşulan euro, şuan sona yaklaşmış gibi gözüküyor eğer ki ciddi ve mantıklı politikalar uygulanmassa.
Yunanistan olayında
Avrupa Birliği çok geç kaldı.. Alevlerin şuan diğer ülkelere yayıldığını görüyoruz. Bir trilyon harcayabilirsiniz ama görünen o ki sorun para basmak değil. Sorun güven bunalımı, sorun disiplinsizlik sorun lider olma kaprisi...
Almanya, İspanya ve bir Yunanistan arasında büyük ekonomik dengesizlikler var. Sizin belirlediğiniz kurallar çerçevesinde bu ekonomileri hep birlikte idare etmek çok zor. Eşitsizlik ve adaletsizlik kaçınılmaz oluyor. Sonuçta büyük bir krizin etkisiyle gerçekler ortaya çıkıyor. Eurozone ekonomilerinin dağılmasi kaçınılmaz. Çözüm bu sisteme ayak uyduramayanları üyelikten cıkararak, az ama öz, daha saglam bir yapı oluşturmak olacaktır. Sorun yaşayan ülkelerle anlaşmalar sağlanabilir ama, piyasadaki gerçekleri
fiyatlayan yatırımcılarla asla...
Yatırımcılar paranın miktarından çok,
dayanışma içinde çalışan kararlı, istikararlı ve bencil olmayan bir Avrupa Birliği bekliyor.
Amerika’da işler yolunda gidiyor gibi gözüksede olumlu trendin çok güçlü olmadığı kesin. Tüketici güveni birçok gelismeye bağlı olarak olumsuz etkilenmektedir. Son gunlerde Avrupa’da yaşanan kriz,
tüketici güven endekslerinde düşüşe neden oluyor. Buna bağlı olarak tüketici harcamalarıda dalgalı istikrarsız bir seyir icinde. Prekande
satış rakamaları
Mart ayında % 1.9 artmasına rağmen
Nisan ayında %0.4’luk bir artış gerçekleştirdi.
İşsizlik oranlarının yüksekliği,
bankaların tüketiciye kapılarını açmakta isteksiz olmaları ve konut sektöründe konut fiyatlarındaki trendin yukarı yönlü zayıf olması tüketiciyi harcamaktan alıkoyuyor. Tüketim üstüne inşa edilen Amerika ekonomisi tüketicinin ellerinde.
Hazine Bakanı Geithner, Avrupa’daki krizin Amerika ekonomisini etkilemeyeceğini dile getirdi. Aynı şekilde Çin yönetiminin, Çin para birimi yuannın değerini arttıracağını düşünen Bakanımız, iyimser hayaller kurmaktan öteye geçemiyor.
Obama yönetimi, resesyon döneminde 8.2 milyon
işgücü kaybeden ekonomide işgücü oluşturabilmek için caba sarfetmeli. Piyasaları sakinleştirmek icin böyle hayal ürünü açıklamalar yerine, tüketicinin ekonomiye katılımını sağlayacak politikalara hız vermelidir. Bankaların batmaması için trilyonaları Washington’a dahi gitmeden alan banka yöneticileri artık tüketiciye ulaşabilmelidir. Şirket karlılıkları önceki senelere göre düşük
faizden dolayı iyi olabilir. Ancak bu değerleme, ekonominin
aynası değildir. Bankaların
küçük ve orta işletmelere verdikleri kredilerde düşüş olduğu gözlenmektedir. Eğer bu ekonomideki dolaşım sağlanamazsa toparlanma süreci çok ağır işleyecektir.
Mortgage faiz oranalarındaki seyir, konut alımını düşünenler için oldukça düşük seviyelerde bulunuyor. Belirsizliklerin azalması faizlere yukarı yonlu
baskı yapabilir.
Piyasalar tarafında dikkatle izlenenen bir diğer unsur olan Finansal
Mali Reform görüşmeleri. Finansal Kuruluşların kurtarılmasında
vergi mükelleflerinin parasının kullanılmasını yasaklayan maddenin tasarıya eklenilmesi kabul edildi. Beklentiler, Obama Hükümeti’nin, müzakereleri yakın bir zamanda sonuçlandırması yönünde.
Merkez Bankası FED, diğer Merkez Bankalarıyla SWAP yolunu açması, doları piyasaya vermekte zorlanan ülkeler için büyük bir firsattı.
Dolar, Avrupa’da yaşanan belirsizliğin sayesinde Euro karsisinda 18 ayın en yüksek seviyesine çıkti. Korkunun ve güvensizliğin yayılması doların güçlenmesine öncü olacaktır.
Diğer bir güvenli
liman olan altın ise rekora doymuyor. Hafta içinde 1255 doları gören altın, önümüzdeki günlerde para basarak ekonomileri yönetenlerin acizliginden daha da yükselecek gibi. Para birimlerinin degersiz kılınmasının yanında bunu bir sonucu olarak enflayona zemin oluşturuluyor.
Enflasyon oranlarının yükseliş trendine geçmesi, altının kükremesine neden olabilir.
Geçen hafta Çin ekonomisindeki enflasyon rakamaları beklentilerin üstünde gelmeside buna örnek olabilir. Ayrıca rezerv zengini olan
Hindistan ve Çin yonetimleri dolar ve euro pozisyonlarını azaltarak altına yöneliyor. IMF, Avrupa’ya yardım için fon oluşturmak zorunda.
Resesyon döneminde birçok ülkeye yardım etmeye calışan IMF,
Brezilya,
Japonya ve bazı ülkelerden borc para almak zorunda kalmıştı. 3005 ton altına sahip olan IMF, 453 ton altin satmak icin onay almıştı. 212 tonunu Hindistan’a satan IMF geri kalan altını acik piyasada sattiğini biliyoruz. Alıcıları Çin,
Rusya ve Hindistan olabilir. Ayrica sön dönemlerde Almanya Merkez Bankasının ciddi miktarda altın topladığı yapılan dedikodular arasında. Merkez bankalarının bir
gram altın dahi satmadığı bir dönemde sarı
metal altın, kağıt parçası para birimlerine göre daha cazip yatırımcılar için. Aşağıdaki tabloda merkez bankalarının altın rezervleri gösterilmiştir.
Bankacılık krizinden sonra bunları yöneten ülkelerin
borç krizi bu haftaya tekrar damgasını vuracaktır.
Wall Street endeksleri için düzletme hareketinin yaşanacagını hala savunuyorum. Her ne kadar bizim yetkililer, Avrupa bizi etkilemez görüşünü savunsalarda, Avrupa’daki yangının dumanı
piyasaların üstünde bir kara
bulut oluşturacaktır. Hatırlayınız, İzlanda’daki bir yanardağın çıkardığı kül bulutunun etkileri tüm Avrupa’yı etkilemişti. Bu bulut yağmura dönüşür dönüşmez ama önümüzü görmemizde bi engel oluşturacaktır.
(TON)
AMERIKA 8133
ALMANYA 3407
IMF 3005
ITALYA 2451
FRANSA 2435
CIN 1054
TURKIYE 116
Bu hafta gelecek enflasyon rakamları, Merkez Bankası FED’in, faiz politikasinda bir fikir olsuturacaktır. Beklentiler çerçevesinde bir rakam gelme olasılığı yüksek. Enflasyon, ekonomi için bir
tehlike değil şuan. Goldman Sachs’a açılan davanın diğer kuruluşlara sıçrayıp sıçramayacağı belirsizliği sürüyor. Açıkcası yatırımcıların gözü kulağı Avrupa’dan gelecek haberlere duyarlı olacaktır. Avrupa’nın hapşırması bizleri hasta edecek olmasada kendimizi korunmamızda fayda var.
Karamsarlığın, birkaç hafta daha en iyi yatırım aracı olduğunu düşünüyorum.
Petrol fiyatlarındaki düşük fiyat, yaz aylarındaki benzin fiyatlarının artmasına engel olabilir.
Bu haftanın ekonomi takvimi:
Pazartesi :
New York Empire State imalat anketi ve Lowe’s bilançosu.
Salı:
Konut başlangıçları, üretici fiyat endeksi ve Home Depot, Wal-Mart ve Hewlett-Packard bilançoları.
Çarşamba: FED Merkez Bankası toplantı tutanakları ve tüketici fiyat endeksi. Target bilançosu.
Perşembe: Haftalık işsizlik sigortalarına başvuru raporu, öncü işaretler ve Japonya Merkez Bankası toplantısı. Staples,
Dell ve Gap bilançoları
Cuma: Ann Taylor bilançosu.
SEDAT KORKMAZ / NEW YORK