Türkiye’de hala harşey yapanın yanına kâr kalıyor diye bir inanç var! Sakın kimse çıkıp da öyle değil diye ahkam kesmesin. Kenan Evren ve 12 Eylül darbecilerinin yargılanmalarına yol verecek maddeye ağız kalabalığı ve laf salatalarıyla karşı çıkanlar, o günlerin acılarını pek çabuk unutmuşlar anlaşılan! Zincirbozan’da zorunlu tatile yollanan Deniz Baykal bile karşı çıkıyor, Geçici 15. Maddenin Anayasa’dan çıkarılmasına “evet” oyu vermiyorsa, bunun nedeni siyasi çıkar arayışı olabilir ancak. AK Parti Gurup Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Şair Nevzat Çelik’in “Beni burada arama anne/ Kapıda adımı sorma/Saçlarına yıldız düşmüş/ koparma anne/” dizelerinin içinde yer aldığı “Ağlama” şiirinden alıntı yaparak darbe sonrasının dökülen göz yaşlarını pek güzel anlatmış doğrusu! Sonra da 12 Eylül sonrası yargılanan, idam edilen hem sol hem de sağ görüşlü insanların adlarını saymış birbir! “Geçici 15. Maddenin Anayasa metninden çıkarılmasına yönelik verdiğim kabul oyuyla bir nebze olsun vicdanımı özgürleştireceğim!” diyerek de sözlerini bitirmiş Ayşe Nur Hanımefendi. Kenan Evren ve arkadaşlarının yaptığı darbe nedeniyle ölen, sakat kalan, işsiz güçsüz bırakılan, itilip kakılan herkes adına size teşekkür ediyorum! Bu maddenin kaldırılmaması yolunda oy kullananlara gelince; Allah korusun, yarın bir balyoz inerse hepimizin başına ya da el ele tutuşup bir kafese tıkılırsak birlikte, sakın ola itiraz etmeyin, ses çıkarmayın! Herşey, yapanın yanına kâr kalıyor deyişinin, bu topraklarda niye kök saldığını daha iyi anlarsınız o zaman? CHP’de oy patlaması, çatlaması hatta zıplaması! Ş • anda seçim yapılırsa, efendime söylim, CHP’nin oyu yüzde 28 olacakmış. AK Parti’nin oyuysa yüzde 30. Bu arada MHP’nin oyuysa yüzde 13. Buraya kadar iyi! Peki, bu “anketlere” katılanlar, CHP’nin muhalefetteki çalışmalarını nasıl değerlendiriyor? Ankete katılanların yüzde 51’i “çok etkisiz” olduğunu söylüyor. CHP’nin etkili muhalefet yaptığını söyleyenlerin oranıysa yüzde 24. Geri kalanlar? Hiç bi şey söylemiyor; omuz silkip geçiyor! Ha bu arada erken seçim isteyenler yüzde elli, istemeyenler yüzde otuz bir. Gene aynı ankete göre, halkın yüzde 77’si TSK’ya çok güveniyor, yüzde 11’iyse orta şekerli güveniyor. Yani yüzde 88’in TSK’ya güveni tam. Çürük elmalardan söz eden yok bu arada ama zaten onları soran da yok. Gene bu ankete göre, halkımız PKK ve Ergenekon’u tehdit olarak görmemekteymiş. En büyük tehdit neymiş? Terör! Ama PKK’yla Ergenekon, Balyoz, Kafes falan tehdit değil? Terör denince ne anlıyor bu adamlar o zaman? Kasap Sami’yle et fiyatlarının akıllara ziyan boyutlara varmasına karşı çıkan, emekli memur Abdurrahman Bey’in ağız dalaşını mı? Gene ilginç bir sonuç: Ekonomik durumun iyi olacağını düşünenlerin oranı yüzde 35, tersini düşünenlerinse yüzde 33. Şimdi, bu anketi kim, kime hazırlatmış? İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mezun ve Mensupları Vakfı, bilim adamlarına (?) hazırlatmış. Vakfın Başkanı kim? Prof. Dr. Esfender Korkmaz. Aynı zamanda CHP İstanbul Milletvekili. Ve dahi Baykal’ın ekomomi kurmayları arasında en önde saf tutmakta! Ben ne kahinim ne de falcı! Ne de AK Parti üyesi! Ancak böyle bir anketi hazırlatmak, sonra da bunu bütün ba sına yollamak, internet sayfalarında başlıklara zıplatmakla oylar bi yandan öbür yana akmaz! Şimdi ben 100 arkadaşımı toplasam, bi anket yapsak, en az yüzde 90’la iktidar olurum! Siz de öyle. Hayal etmek güzel şey aslında... Ama salt hayallerle de yaşanmaz ki birader! CHP’nin oyu ne zaman kıpırdar biliyor musunuz? Deniz Baykal emekli olup anılarını yazmaya başladığı gün! YAZ BAŞAK DURMADAN YAZ “Ben neden çabalayıp duruyorum peki? Tüm yıldızları saçlarımda taşırken, gözlerimin ışığı belki de güneşi kıskandırıyor, kim bilir... O kadar çok yazacağım ki, yazdığım sayfalar birbirine yapıştırılınca, Ekvator çizgisini kucaklayacak...” Bu iki cümle bile yetenekli bir yazarın, içindeki ışığı okuruna başarılı bir biçimde nasıl aktarabildiğini çok güzel kanıtlıyor. Kalemine, yüreğine sağlık... Yaz, hiç durmadan! (Başak Seren Munyan’a teşekkürler)