Galatasaray'ın hedefleri,
sezon içinde birer birer sona erdi.
Avrupa Ligi'ne,
Türkiye Kupası'na
veda edildi. Son
Bursaspor beraberliğiyle sadece
şampiyonluk treni kaçmadı; ikinci olup Şampiyonlar Ligi'nde oynama ihtimali de hemen hemen hiç kalmadı.
Üstelik
Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'nde oynarsa, Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki
ekonomik uçurum; 40-50 Milyon euro daha açılmış olacak. Bu, birinci
darbe..
Gelelim ikinci darbeye.. Devre arasında, büyük umutlarla getirilen Giovani Dos
Santos ve Jo
Alves sezon sonunda gönderiliyorlar. Üstelik bu takımdan, geçtiğimiz dönemlerde
Necati Ateş ve
Ümit Karan gibi oldukça önemli isimler yok yere yollandı. Devre arasında yapılan bir önemli stratejik yanlış ise Nonda ile yolların ayrılması idi.
Hani Kewell oynayacaktı? Ne oldu? Kewell'ın sözleşmesini dondurup, Nonda'dan yararlanmak daha iyi olmaz mıydı?
RIJKAARD HAYRANLIĞI VAR
Adnan
Polat ve Aziz
Yıldırım arasındaki ciddi fark şu: Galatasaray Başkanı, Frank
Rijkaard'a olan hayranlığından takımdaki kötü gidişe el koyamıyor. Fenerbahçe Başkanı ise gerektiğinde soyunma odasını basıp gördüğü yanlışlıklara çağdaş
futbolun
yönetim normlarına uygun olmasa da müdahale edebiliyor. Mesela
Daum; devre arasında Roberto
Carlos ve Kazım'ın gönderilmesini istemedi. Ama yönetim, farklı nedenlerden olsa da, bu iki oyuncuyu takımdan uzaklaştırdı.
Galatasaray'da acı olan şu: Rijkaard adeta Galatasaray yönetimini parmağında oynatıyor. Ne isterse yaptırıyor.
Servet Çetin'i yok etmek üzere.. Leo
Franco'yu tam bitirdi. Madem
Leo Franco'nun sezon sonu Galatasaray'dan ayrılacağı belliydi; neden Aykut Erçetin'e aynı şansları daha önceden tanımadı? Üstelik Leo Franco yıllar sonra bu ülkede 'Zalad' gibi anılacak. Eğer yediği gol sadece bir
kaleci hatası ise Rijkaard efendi Leo Franco'yu neden defterden siliyor?
Sezon başından beri
kamp yapmıyor da;
bıçak kemiğe dayandığında neden kamp kararı alıyor? Rijkaard hiçbir işi doğru yapmadı.
Galatasaray ekonomik olarak kötüye gidiyor. Hedefler birer birer eriyor ama Galatasaray yönetiminde Rijkaard hayranlığı bitmek bilmiyor. Galatasaray bu kafayla önümüzdeki yıl, Seyrantepe'de de çok acı çeker.
FENERBAHÇELİ MEMNUN
İşin ilginç tarafı; bütün Fenerbahçeliler
Adnan Polat ve yönetiminden çok memmunlar. Sanki
Aziz Yıldırım'ın gizli bir eli, Adnan Polat'ın üzerinde gibi.. Bir şekilde Galatasaray ile Fenerbahçe arasında yaşanan her türlü rekabette denge Fenerbahçe lehine kaymış durumda.. Adnan Polat, sanki Aziz Yıldırım ile mücadele etmek istemezcesine bir tavır içerisinde.. Bu, sadece centilmenlik nedeniyle mi bilmiyorum? Ama geçen yıl; Futbol Federasyonu'na ve hakemlere kafa tutan Adnan Polat, bu sezon "Gık" diyemiyor. Aziz Yıldırım'a ise "A" bile diyemiyor. Bunların hepsi
fair-play ruhunu korumak amacıyla yapılmış ise problem yok! Umarım öyledir.