Bir büyük felâket sonrasında etrafı '
komplo teorileri'nin sarmasına alışkınım da, daha ilk günden "İşte gördünüz mü, hemen 'komplo' diye dünyayı ayağa kaldırdılar" diye karşı-komploculuk yapıldığını ilk kez görüyorum.
Cumhurbaşkanı
Lech Kaczynski ve
Polonya devletinin üst düzeyini teşkil eden bir
uçak dolusu insanın içinde
seyahat ettiği uçağın
Rusya sınırları içerisinde düşmesinin hemen ardından, gazeteler daha önce hiç görmediğim türden bir davranış sergiledi. Dedikleri, bunun sıradan bir uçak
kazası olduğu... Kısa süre önce elden geçirilmesine rağmen eski bir uçakmış bindikleri, hava da sisliymiş,
pilot da inatçı; eh böyle bir altyapıdan 'kaza' çıkmaz da ne çıkar?
Kazada pilot da hayatını kaybettiğine göre...
22 bin Polonyalı askerin 1940 yılında Sovyet gizli polisi NKVD tarafından katliama uğratıldığı Katyn ormanlarına yakın bir yere düşmüş uçak... İçinde Cumhurbaşkanının eşi
Maria,
Genelkurmay Başkanı Franciszek Gagor,
kuvvet komutanları,
Merkez Bankası Başkanı Alawomir Skrzpek,
Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrezej Kremer, Milli
Güvenlik Başkanı,
Meclis Başkan Yardımcısı, çok sayıda milletvekili,
danışman varmış...
Katyn'de 1940'ta hayatını kaybeden 22 bin askerin acısını üzerinden atamamış Polonya halkı, şimdi aynı coğrafyada düşen uçakta ölenlerin yasını tutuyor. Bazılarına göre, yas tutmalı, ama böylesine üst düzey bir yolcu listesine sahip uçağın düşmesini başka yere çekmemeliler...
Aslında ben de "Komplo yok" diyenler gibi düşünüyorum.
Cumhurbaşkanı Kaczynski Soğuk
Savaş sonrası oluşan yeni dünya düzenine en fazla uyum sağlamış politikacıydı. Ömrünün önemli bir bölümünü tek yumurta ikizi kardeşiyle birlikte oyunculuk kariyeri uğruna değişik tiyatro eserleri ve filmlerde oynayarak geçirmişlerdi. 1980'lerde Polonyalı Papa'nın izinde Dayanışma Sendikası saflarında komünizme karşı mücadeleye katılarak politikaya girdiler.
İkizlerden kazada hayatını kaybeden kardeş (
Lech Kaczynski) önce
Adalet Bakanı oldu, sonra Varşova belediye başkanı seçildi (2002). Komünizm dönemiyle tam bir kırılma yaşanmasını savundu iki kardeş; medya düzeninin değiştirilmesi için çaba harcadılar. Tercihleri,
ülkelerini
Avrupa Birliği (AB) üyesi yapmaktan yanaydı, bunu sağladılar da (2004); ancak her zaman
Amerika'yı daha fazla önemsediler...
Tercihleri önemliydi; çünkü ikizlerden biri
cumhurbaşkanı seçilmeyi başardı, diğeri de partisinin son seçimde oy kaybetmesi yüzünden
istifa edene kadar baş
bakanlığı üstlendi. George W. Bush'un dostluğunu önemsedikleri için Irak'ın işgaline asker gönderdiler; Afganistan'daki Polonya askerlerinin sayısı şu yakınlarda 2600'e çıkarıldı.
Soğuk Savaşı Varşova Paktı cephesinde geçiren ülkelerden NATO cephesine ilk geçen Polonya oldu (1999); bunu uçakta hayatını kaybeden kadro sağlamıştı. Lech Kaczynski'nin en son projesi, bu yıl Polonya'ya
Amerikan Patriot füzelerinin yerleştirilmesiydi. Ruslar şiddetle
itiraz edince,
Barack Obama, selefi döneminde imzalanmış anlaşmayı hafifçe yumuşattı. Obama'nın planlarında, Polonya'yı
2018 yılına kadar daha değişik bir füze sistemiyle koruma ağının parçası haline dönüştürmek var.
Lech Kaczynski sert milliyetçi çıkışlarıyla tanınan ve gerilimden medet uman bir politikacıydı. AB'yi bile kızdırmaktan çekinmeyen bir yapıdaydı. Rusya'yı yönetenler (Putin ve
Medvedev) ile yıldızı hiçbir zaman barışmadı.
Rusya yönetiminin tepesini artıran, Lech Kaczynski'nin kendi dikkafalılığını ülke yönetimine de taşıması ve
Ukrayna ile Gürcistan'ı NATO üyesi haline getirmek için olağanüstü çaba sarf etmesiydi.
Almanya ile Polonya arasındaki dostluğa rağmen Angela Merkel'in fazla hoşlandığı biri değildi Lech Kaczynski; Merkel onun Ukrayna ve Gürcistan'la yakınlaşmasından rahatsızdı.
Uçakta hayatını kaybeden
sivil-asker kadronun ortak özelliği, Cumhurbaşkanı Kaczynski ile kaderlerini birleştirmeleriydi. Hemen hepsi Amerika-yanlısıydılar ve Rusya'dan nefret ediyorlardı. Polonya'yı eski-Sovyet sistemi içerisindeki bazı ülkelerle birlikte
Moskova'dan uzak tutma derdindeydiler.
'Komplo' olduğunu söyleyenler, "Uçağı Moskova düşürdü" diyorlarsa şaşırmam...
Ancak hiç akıldan çıkartılmaması gereken nazik nokta şu: Lech Kaczynski ve kardeşinin başını çektiği politik çizgi, Polonya'da, ilk çıktığı yıllardaki popülerliğini kaybetmiş, seçmenler değişik tercihlere ilgi göstermeye başlamışlardı. İkizlerden biri geçen seçimde partilerinin oy kaybetmesi üzerine başbakanlık görevinden istifa etmek zorunda kaldı. Kısa süre sonra yapılacak kader seçiminde partileri büyük bir
darbe yiyecek, Cumhurbaşkanı Kaczynski büyük ihtimalle konumunu kaybedecekti.
Uçak kazasının Kaczynski kardeşlerin partisine ilgiyi artırdığı söyleniyor. Bu sebeple, "Uçağı Amerikalılar düşürdü" diyenler varsa, ona da şaşırmam...
Ben mi? 'Komplo teorileri' benden uzak dursun...