CHP’de aykırı sesler uzun zamandır dikkat çekici nitelikte kamuoyuna yansıyor. Ancak bu aykırı seslerin yankısı daha aksi sedaya dönmeden ne hikmetse aniden yok oluyor. Ve CHP içinde Deniz Baykal’ın lehine pozitif olarak yansıyor. Öyle ki! bir haber kanalı(NTV-Canlı Gaste) Deniz Baykal’ın traşını yeni saç sitili konusu çerçevesinde, bir kuaförle konuşma ihtiyacı hissediyor. Ancak Türkiye’nin geçmişi üzerinde ipoteği olan 1982 anayasası değişikliğine CHP’nin gösterdiği olumsuz tavrı en azından demokrasi adına kritiğe tabi tutmuyor. Tam da burada, CHP’nin statükocu yapısına aykırı siyaset söylemleriyle Kemal Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin ve Muharrem İnce öne çıkıyor. Halka yönelik yakın mesaj ve duruşları CHP adına olumlu yaklaşım olarak görülüyor. Her ne kadar CHP lideri Deniz Baykal, zaman zaman bunların söylemleri doğrultusunda bir adım atsa da, daha çok iki adım geri dönüyor. Ayrıca CHP içindeki Onur Öymen’in temsil ettiği grubu da unutmamak gerekiyor. Ki TBMM’de ‘Dersim’ çıkışıyla bu çok net şekilde tescillendi. CHP lideri Baykal, Onur Öymen’in bu çıkışına bile sahip çıktı. Hatta Deniz Baykal, kendi politikasını baskın kılmak için Edebali’ den İmam Ebu Hanife’ye kadar birtakım manevralarla öne çıkıyor. Böylece daimi vazgeçilmez başkan olarak görevini hakkıyla ifa ediyor. Samanyolu Haber Radyo’ da ‘Basın Bülteni’ programımda, CHP içindeki hiziplerin gündemi meşgul ettiği günlerde; ‘CHP içinde barındırdığı bu kadar hizip ile nasıl bir arada kalıyor, bütünlüğü nasıl sağlıyor? Sorusuna; ‘İş bankası hisseleri CHP’nin tutkalı durumundayken bu birliktelik biraz zor bozulur yorumunu yapmıştım. *** Taha Akyol Miliyet’teki köşesinde(2006/03/09), Prof. Uygur Kocabaşoğlu’ndan alıntıyla,” İstiklal Savaşı sırasında Aralık 1921 ile Ağustos 1922 arasındaki çok kritik devrede Hint (Pakistan) Müslümanları, kendileri de çok yoksul oldukları halde zamanın parasıyla 675 bin lira toplayıp Mustafa Kemal'e ulaştırdılar: O zamanki bütçenin kabaca yüzde biri kadar bir paradır bu. Aynı zamanda başka boykot ve direnişlerle İngiltere üzerinde ağır baskı kurarak da Milli Mücadele'ye büyük bir siyasi destek vermiştiler. Mustafa Kemal Paşa bu paranın bir kısmını Garp Cephesi'nin ihtiyaçlarına tahsis etti, kendisinde kalan miktarın 250 bin lirasıyla İş Bankası'nı kurarak ekonomik kalkınmamız için önemli bir adımı gerçekleştirdi. “ verdiği bilgiye göre, CHP bu mirası şimdi bol keseden harcıyor. *** İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin'in, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu Tuncay Özkan'dan talimat alırken çekilmiş ses kaydında, arada kaynayan CHP ile ilgili önemli bir detay vardı. A. Cengiz Engin’in DGM başsavcısı olarak yürüttüğü bir operasyon üzerine yaptığı konuşma kayıtlarında; Tuncay Özkan’ın, ‘O İş Bankasının müfettişlerinin saptadıkları var ki onlar başlı başına bir olay zaten. Yani o müfettiş raporları sizde var mı bilmiyorum.’ İddiasına karşı, A. Cengiz Engin, ‘Yok’ cevabını veriyor. Konuşmanın devamında, Tuncay Özkan’ın: ‘İnanılmaz bir şey, o İş Bankası Müfettiş Raporları oradaki gayri meşrulukları inanılmaz ortaya koyuyor. ‘ ifadeleri Cumhuriyet savcılarına adeta ihbar çağrısı niteliğinde. İçindeki aykırı seslerden ve hiziplerden bir koalisyonu andıran CHP’nin tutkalı İş Bankası hisseleri hakkındaki iddialar için Cumhuriyet savcıları nasıl bir işlem başlatacak? Bekleyip göreceğiz. Çünkü iddialar Deniz Baykal’ın yerine göz dikmiş bir halef olan Tuncay Özkan’dan geliyor. Bu arada, CHP Genel Saymanı Mahmut Yıldız’ın, 4 yıllık bir belgesel çekimi için Tuncay Özkan’ın Kanaltürk’üne 3 milyon dolar vereceklerini açıklamasıyla netleşen, CHP-Kanaltürk işbirliğinde, İş Bankası müfettiş raporları ne kadar etkili oldu bilinmez tabi. *** İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Balyoz soruşturmasını yürüten iki savcıya, müdahale etti. Ve Cumhuriyet savcıları Bilal Bayraktar ve Mehmet Berk'e görevden el çektirirken, yerlerine Murat Yönder ve Mehmet Ergül’ü görevlendirdi. Tabi bu görevlendirme ile yeni savcıların dosyaları tetkik edebilmesi için Balyoz soruşturması kapsamındaki operasyonlara ara verildi. Acaba bu sayede, soruşturma kapsamında olan kaç kişi GATA’yı ‘hane’ eyleyecek? Aynı zamanda, Başsavcı A.Cengiz Engin’in bu davranışının sebebinin; hiç kimseyi, acaba Başsavcı yeni bir talimat mı aldı? Sorusunu sormaktan alı koymayacaktır. Dahası Balyoz soruşturmasının 3. dalga operasyonuna müdahaleden önce bir toplantı sırasında gelen telefonla hazır ola geçen Başsavcının, kim ile konuştuğu sorgulanmayacak mıdır?