Anayasa Değişim Paketi Meclis'te görüşülüyor. CHP ve MHP lider kadrosu değişiklik paketine karşı olduklarını açıkladılar. İyi ama neden? 1982 darbe anayasasını ilk kez AK Parti mi deliyor? Cevap, "hayır." Bugüne kadar 16 kez değişiklik yapılmış, 85 maddesi değiştirilmiş. O halde şimdi neden değişiklik yapılmasın? Cevap basit "Çünkü AK Parti istiyor..." Peki, maddeler halkın faydasına değil mi? Tamamen faydasına. Daha demokratik ve özgür bir toplum sunuyor. Memurlara, emeklilere toplu sözleşme hakkı tanıyor. Kadınlara, engellilere pozitif ayrımcılık geliyor. Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı veriliyor. YAŞ ve HSYK kararlarına hukuki itiraz yolu açılıyor. Çocuklar her türlü istismara karşı devlet koruması kazanıyor. Bilgi edinme hakkı güçleniyor, kamu denetçiliği uygulaması başlıyor... CHP ve MHP bütün bu haklara karşı mı? "Hayır." Peki, pakete neden karşı çıkıyorlar? "Çünkü AK Parti istiyor..." MHP, "Anayasa değişikliklerini yeni Meclis yapsın" diyor. Bu da; bütün bu haklar en az iki yıl ertelensin demek. Oysa Meclis "yasama" organı. Vekiller de yasa çıkarmak için seçiliyor. Bunun için de her ay 550 vekil ayda 8 bin 500 lira maaş alıyor. Yasa çıkarmayacaklarsa 550 vekil iki yıl boyunca 100 milyon lirayı aşan maaşı devletten niye alacaklar? Dahası da var. Diyelim, Türkiye olağanüstü bir gelişme sonucu savaşa girmek zorunda kalsa, bu kararı kim verecek? Tabii ki bu Meclis ve bu vekiller. Savaş kararı almaya yetkili vekiller, neden darbe anayasasını değiştirmeye yetkili olmasın? Yeni Meclis'i mevcut olandan üstün kılan ne? Cevap basit, "Belki AK Parti iktidardan gider..." Peki ya gitmezse? Toplumu bu darbe anayasası ile yaşamaya mahkûm etmeye ne hakkınız var? Ne garip bir çelişki... AK Parti, CHP ve MHP'yi kapatan darbecilerin hazırladığı Anayasa'yı demokratikleştirmeyi hedefliyor ama onlar karşı çıkıyor. Başbuğ Türkeş'i hapse atanların, ülkücüleri idam edip işkence yapanların hazırladıkları anayasayı tercih etmek nasıl izah edilebilir. "Çünkü AK Parti istiyor..." diye halkın taleplerine bu şekilde direnmek neye mal olur? Yazarımız Ahmet Taşgetiren önceki gün yazdı. Erkan Mumcu ve Mehmet Ağar'ın 367 krizinde oynadıkları role ve ardından halktan aldıkları büyük tepkiye atıfta bulundu. Siyasi hesaplarla halkın taleplerine direnç korkarım farklı sonuçlar doğurmaz. Özgür ve demokratik anayasaya direnmek, yerel seçimlerde CHP ile "ad hoc" koalisyonlar kurmaya benzemez. Seçmenin bilincini, basiretini bu kadar küçümsemenin faturası ağır olabilir. Anayasa reformuna direnmeden önce, 1999 ile 2002 arasında seçim sonuçları arasındaki uçurumun ve 2007 genel seçimlerinin sonuçlarının iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Referandum için halka güvenmeyenler, iktidar için halktan nasıl oy isteyecekler?