Başbakan'ın önerdiği gibi,
HSYK üyeleri
istifa etseler ve parti kursalar ne olur? Şöyle hâyal edelim:
Danıştay başkanının HSYK başkan vekili ile eşbaşkan olduğu, kısaltılmışı Yar-Par olan
Yargı Partisi siyasî yelpazede yer alsa. Sizce, bu yeni parti hangi partinin altını oyardı? Doğru
cevap CHP değil mi?
Yüksek yargı oligarşisinin, anayasa taslağına karşı yalın kılıç açtıkları savaş en fazla CHP'ye zarar veriyor. Çünkü oligarklar CHP'yi anlamsız ve gereksiz hale getiren, tam olarak açığa düşüren bir siyasî muhalefet yürütüyor. CHP lideri Baykal'ın en nihayet aklına "
halk anayasa değişikliğine karşı" argümanının gelmesi, belki de durumun farkına vardığının göstergesi.
Hükümetin anayasa hamlesi, bir siyasî
rekabetin gündemini oluşturuyor. Ancak bu siyasî rekabet
AK Parti ile MHP-CHP muhalefeti arasında değil, AK Parti ile yargı arasında sürüyor. Yargıdan gelen muhalefet, yargı bağımsızlığını veya hukuku değil, yargının tepesine yerleşen azınlığın çıkarlarını savunmaya dayanıyor.Statükoya dört elle sarılmaları ve "değiştirtmeyiz" direnci dışında bir şey söylememeleri, mücadelenin statüko ile değişim arasında geçtiğinin kanıtı. Yargı berbat durumda. Türkiye'nin yargı sistemi çağın ve dünyanın çok gerisinde. Yargıtay'ın web sitesinde bulacağınız 2010-14 strateji belgesinde bu durum
itiraf ediliyor. AİHM'nin Türkiye'den gelen davalar hakkında verdiği kararlar, bu berbat durumun somut göstergelerinden sadece biri. İşte bu yargı, değişim taleplerine sadece "devlet çöker" itirazı ile yani ideolojik gerekçelerle direniyor. Adaleti değil yargı oligarklarının çıkarlarını savunmak için hukuk yerine siyasete başvurmanız gerekir.
Muhakemeyi doğru yürütelim: İnsan ve vatandaş olarak bizim, yani kendimizin başta yaşama hakkımız olmak üzere, temel hak ve
özgürlüklerimizi güvenceye almak istiyoruz. Vatandaşın can güvenliğine, devletin bekasına ve ülkenin alî çıkarlarına yönelik yakın tehdit, devam eden
darbe teşebbüsü davalarının gösterdiği üzere ordunun içinden geliyor. Bunun için askerin
adalet önünde dokunulmazlığını kaldırması ve yargı önünde süngüsünü indirmesi gerekiyor. Ne için?
Hayat hakkımızı ve demokratik özgürlüklerimizi bu çetelere karşı korumak için. Öbür taraftan yargı içinde, halkın iradesini temsil eden parlamentoya ve hükümete karşı askerî
vesayeti, ideolojik gerekçeler ve
azınlık çıkarları yüzünden destekleyen bir oligarşi oluşmuş durumda. Darbecilerle aynı dili konuşan bu azınlık hukuku değil, devlet yönetiminde askerlerle paylaştıkları ayrıcalıkların peşindeler. Ellerindeki yargı yetkisini askerî vesayet düzenini sürdürmek, darbeye teşebbüs edenlere
dokunulmazlık kazandırmak ve bizim demokratik haklarımızı kullanmamızı, kendi kendimizi yönetmemizi engellemek için seferber ediyorlar. İşte
anayasa paketi de, yargı oligarşisinin bu antidemokratik direncini kırmak, asli işini yani adaleti tevzi etmesini sağlamak için hazırlandı. Paket, yargı üzerindeki oligarşik tasallutu kırmak,
yargıçların yargıç teminatlarını adil ve objektif işleyen kurullara emanet etmekpeşinde.
CHP'nin ve MHP'nin taktik karşı çıkışları bu kadar esaslı bir hukuk devleti sorunu karşısında çok yapay duruyor.
Anayasa paketine karşı çıkmayı temellendirmeleri ve savunmaları neredeyse imkânsız. Özel sektörün,
sivil toplumun ve hemen her toplum kesiminden insanların desteklediği, kendi hayat ve özgürlük güvencelerini buldukları bu değişikliklere MHP ve CHP kimin adına karşı çıkacak?
CHP'nin ve MHP'nin taktik vaziyet alışları
doğal olarak Yargı Partisi'ni, direncin aslî aktörü konumuna yükseltiyor. AK Parti'nin ve demokrasinin karşısında yargı siyasîleşiyor ve hukukun dışına çıkıyor. En önemli sonuç ise CHP ve MHP alan ve zemin kaybediyor.
AK Parti her durumda kazançlı çıkacağı bir hamle üstünlüğü kazandı. MHP ve CHP ise inisiyatif kaybediyor. Rejim tartışmaları üzerinden yürüyen rekabet, siyasî partileri ve özellikle muhalefeti anlamsızlaştırıyor. Muhalefetin tek şansı, müzakere sürecine dahil olarak değişikliklere müdahalede bulunmak ve inisiyatif kazanmak. Yargı partisinin
seçim kazanmak gibi bir derdi yok; ama ellerinde AK Parti'ye oy kazandıracak, CHP ve MHP'ye de kaybettirecek kontrolü kabil olmayan serseri mayınlar bir yere çarpıp patlamaya hazır bekliyor.