Çukurca’da vurdular beni


Yıllardır sürer Güneydoğu’da PKK eşkiyasıyla savaş. Ölenlere Allah rahmet eylesin, kalan sağlar bizimdir, derler her seferinde de. Ama kalan sağlar gerçekten bizim mi? “PKK’lı eşkiya vurdu beni 1989’un Kasım ayında Hakkari’nin Çukurca’sında. Ağır yaralandım; bir dizi ameliyat oldum. Bugün vücudumda, ameliyatla alınması mümkün olmayan tam 19 şarapnel parçası var. Bunların on altısı göğsümde, üçü de elimde. “Bu yüzden sağ elimi kullanamıyorum tam anlamıyla. Göğsümdeki şarapnel parçaları soluk alıp vermemi kısıtlıyor; çok çabuk yoruluyorum, uzun süre çalışamıyorum. Doğru düzgün bir iş bulamadığımdan, karım oğlumu da alıp beni terk etti. Ve on iki yıl oldu oğlumun yüzünü göremeyeli. Emekli, sandığı, organ kaybın yok, sen gazi değilsin raporu verdi. Keşke kolum bacağım kopsaydı! “Bana ne sağlık karnesi, ne bi gazi kartı ne de herhangi bir toplumsal güvence verildi. Haniterör mağduru er ve erbaşlara, devlet kadrolarında istihdam önceliği’ tanınacaktı? Şimdi soruyorum: Benim suçum Türkiye’nin sınırlarını korurken vurulmak mıydı? Artık dilenci gibi yaşamaktan bıktım! Geriye bi tek çare kalıyor, o da canıma kıymak! Beni en çok üzense, bir PKK itirafçısı kadar bile değerimin olmaması....” Önder Oğuz 122 Sokak. No 4 Daire 2 Bozüyük-Bilecik Şimdi, eğer kalan sağlar bizimse, bu gazilere sahip çıkmak da bize düşmüyor mu? Önder Oğuz gibi daha nice kolu bacağı kopmadı (?) diye mağdur edilen ama yaraların kalıcı etkileri yüzünden de doğru düzgün bir iş tutamayan Gazilerden e-posta geliyor. En büyük sevap bu insanlara sahip çıkmak, onlara iş, aş sağlamak olsa gerek! Devlet bir yandan milyarlarca dolar verip silahlar alırken öte yandan bir iki bin lirayı, canını bu topraklar için ortaya koyan insanları görmezden gelebiliyor? Anlaşılır gibi değil! Gel de Hakan Ateş’i sevme Denizbank’ın kültür hizmetleri gerçekten de bir hazine değerinde. Kitaplardan daha önce de söz etmiştim. En son sevgili Hakan Ateş, Finansal Hizmetler Grup Başkanı, Sesli Edebiyat-Öyküler Sesleniyor 2 adlı muhteşem bir armağan yolladı. Türk öykücülüğünün başlangıçtan günümüze öykü yazarı kimliği öne çıkmış, 1844-1952 yılları arasında doğan 99 edebiyatçımızın birer öyküsüyle, halk hikayelerimizin atası sayılan Dede Korkut’un Deli Dumrul Öyküsü, gene ülkemizin önde gelen sanatçılarınca seslendirilmiş. Tam 22 CD’den oluşan nefis bir set. Her öykü için özgün müzik de hazırlanmış. Bu çalışmanın tamamlanması dört yıl sürmüş. Hakan Ateş’e ve Denizbank’a ne kadar teşekkür etsem azdır. Temmuz’da Türkiye’ye sandık gözüküyor gibi! AK Parti’nin Anayasa taslağıyla ilgili takvim belirlendi. Partinin kurmayları bu hafta sonu, taslakla ilgili görüşleri ele alıp değerlendirecekler. Pazartesi günü de bütün milletvekillerinin imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulacak taslak. Eğer Meclis’de referandum çoğunluğu olan 330’la 367 arasında bir oyla kabul edilirse, referandum sandığı da Temmuz ayında halkın önüne konur. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, ölçülerinin 3M olduğunu söylemiş: “Yani makul,meşru, mantıklı bütün önerilere açığız. Bu çerçevede gelen önerileri mutlaka değerlendiririz.” Bu referandumda mutlaka oy kullanmak gerek. Seçimlerde kullanmasanız bile, Türkiye’nin üzerinde asılı duran 12 Eylül kabusunu defetmek için sandık başına gitmek gerek. (Sn. Yurdagül Şimşek’e teşekkürler) Neyle neyi birlikte yiyip içeceksiniz? Bazı besinler var ki, birlikte tüketirseniz besleyici özellikleri artıyor. Dahası sağlığınız açısından da çok yararlı bunları birlikte yemek. 1. Ispanak-pancar: Ispanaktaki demir, pancar ya da biberdeki C vitaminiyle birleşince bağırsakları rahatlatıyor. 2. Domates-zeytintağı: Domatesteki likopen kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucu görevi yaparken , kimi kanser türlerine yakalanma tehlikesini de çok azaltıyor. İşte bu likopen, en iyi zeytinyağında çözülüyor ve bütün hücrelere dağılıyor. 3. Biftek-havuç: Havuçta bol bol bulunan A vitamini, bir protein eşliğinde daha iyi emilip vücuda yayılıyor. 4. Yeşil çay-limon : Yeşil çay limonla içildiğinde, antioksidanların etkisi tam on üç kat artıyor! 5. Sarımsak-balık: Kolestrolü düşüren balık yağı ile kalbi koruyan sarımsak birleştiğinde, vücutta oluşan hemen hemen bütün enfeksiyonlarla savaş başlıyor. 6. Yaban mersini-üzüm: Her ikisi de antioksidan deposu. Birlikte yerseniz bu meyveleri, etkileri daha da artıyor tabii. 7. Elma ve gene elma: Elmada flavonidler var. Bunların özelliğiyse kansere karşı koruyucu olmaları ve hücreleri güçlendirmeleri. (Varujan Bey’e teşekkürler)
<< Önceki Haber Çukurca’da vurdular beni Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER