IMF’nin artık
Türkiye ile bir program için görüşmeler yapmadığını açıklaması...
Devlet Bakanı Babacan’ın Mayıs’a kadar görüşmelere ara verdiklerini belirterek...
...“Hesabını kitabını yapıp, o günkü şartlara göre kararımızı vereceğiz” demesi...
IMF ile standby görüşmelerinin yapılmayacağının açıklanmasıyla dolar ve faizde yükselişin sınırlı kalması...
Sabah 1,54’ü aşan doların 1,53 seviyesine gerileyip, borsadaki kaybın ise yüzde 0,60’da kalması...
Ama gene de...
“IMF çapası”nın yerine ne konacağının bilinmemesi,
büyüme hızının yetersiz kalacağının netleşmesi ve dış finansman açığı sorununun ortada kalması,
cevap bekleyen sorular...
Orta Vadeli
Program ve
Mali Kural bu sorulara doyurucu
yanıt verir mi, vermez mi?
***
Adalet Bakanı’nın kamuoyunda “
taş atan çocuklar düzenlemesi” olarak bilinen
Terörle Mücadele Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı’yla ilgili olarak muhalefetle görüşmesi...
Ve bu görüşmenin
kilitlenmiş gibi duran
iktidar-muhalefet ilişkilerinde çekingen bir maymuncuk rolünü oynayıp, oynamayacağının gündeme gelmesi...
***
2020 yılına kadar
nükleer enerji üretimini en az yüzde 10’lar seviyesine çıkarmayı tasarlayan Türkiye’nin, Akkuyu’dan sonra
Güney Kore ile Sinop’ta
nükleer santralin kurulması için
anlaşma imzalaması...
Enerji Bakanı
Taner Yıldız’ın, KEPCO ile nükleer santral yapımı anlaşmasını üç, dört ay içinde belirli bir olgunluğa getirmeyi planladıklarını söyleyerek:
“Biz en az 8-10 bin megavatlık bir nükleer güç santralinin Türkiye’de oluşmasını istiyoruz. O açıdan bu hedefimize ulaşmak için hem Akkuyu’nun, hem de Sinop’un eş zamanlı olarak çalışmalarına başlanması ve devam etmesi lazım” demesi...
Ayrıca...
“Sinop’a başka ülkelerden
teklif gelmesi halinde bunu da değerlendiririz” açıklamasıyla başka ülkelere de açık kapı bırakması...
Enerjide bir üst basamağa çıkmaya hızla hazırlandığımızı göstermekte...
***
SHP...
Yeni Sol Hareket...
Ve
Alevi Bektaşi Federasyonu’nun birleşiminden doğan, Genel Başkanlığına da
Ziya Halis’in getirildiği, siyasal sistemimize dün katılan “
Eşitlik ve Demokrasi Partisi”...
Ve...
Acaba “solsuz” Türkiye’ye çare olabilecek mi sorusu...
***
Gerek IMF, gerek nükleer enerji atağı, gerek yeni sol parti, muhakkak ki yarına dönük etkileri olacak gelişmeler...
Ama benim aklım en çok Sabah Gazetesi’nin kurucusu ve eski patronu
Dinç Bilgin’in Neşe Düzel’e yaptığı ve büyük
gürültü çıkaran açıklamalarındaki bir ayrıntıdaydı...
Dinç Bilgin, konuşmasının bir bölümünde, çok vurucu ve hayati bir tespit yapıyordu:
“...Şunu söyleyeyim.
Ülkedeki güç dengelerinden ilk önce gazetelerin
Ankara büroları etkilenir.
Mesela
Uzanlar...
Gazetenin Ankara’daki yöneticileri, Uzanlar’ı Türkiye’de
darbe olacağına inandırmışlardı ve o da, o güce oynadı.”
Türkiye’de “Ergenekoncu zihniyeti” açıkça içinde barındıran ve “askeri müdahalelerden” pek de huzursuz olmayan medya kuruluşlarının Ankara bürolarına dikkat ediyor musunuz?
Oralarda kimler var?
Ve Dinç Bilgin’in asıl iması şu mu:
“Statükonun asıl yuvaları, kimi kilit haberleşmecilere emanet edilen malum medyanın Ankara’daki bürolarıdır”...