Euro-zone ekonomisi tehlikede mi?
Yunanistan batacak mı?
Son günlerde Dünya ekonomilerinin ana
gündem konusunu, Yunanistandaki gelişmeler oluşturuyor. Yunanistan iflas edecek mi sorusu yaklaşık 3-4 ay kadar daha gündemde duracak gibi.
Avrupa Birliği Komisyonu buna izin verecek mi?
İflası bırakın, IMF
yardımına izin verecek mi?
Yunanistandan çok,
AB Komisyonu kendi prestijinin sarsılmasının kaygısını yaşıyor.
2000’lerin başında Yunanistan (Avrupanın şımarık coçuğu) AB uyeliğinin vermiş olduğu avantajlarla akılalmaz harcamlarını birşekilde defterlerden buharlaştırmaya çalıştı. Bu çalışmaları yaparken, belkide şuanki global
krizde, buyuk pay sahibi olan Wall Street’in
altın coçuğu
Goldman Sachs’ı kullandı. Bazı sürekli gelir kaynaklarını, Goldman Sachs’dan aldigi paralar karşılığında değişti. İşte,
bütçeyi oluşturan gelir kalemlerindeki eksilmeler ve harcamaların gün geçtikçe artması Yunanistanın bütçe açığının yüzde 12.7 varmasına neden oldu.
Avrupa Birliğine dahil olan
ülkelerin bütçe açığı, yüzde 3 ten fazla olamaz. Avrupa Birliği,
doğa felaketlerinin dışında, üye ülkelere bu gibi durumlarda maddi
destekte bulunamaz. Yani AB Komisyonun eli kolu bağlanmaktadır..
Yunanistana yapılacak herhangi bir parasal destek, onları cezalandırmak yerine ödüllendirmiş olacaktır.
Almanya ve
Fransa, yardım etmek için can atıyor. Elbette bu girişim
siyaset seviyesinde sınırlı kalıyor. Yapılan anketlerde
halk, Yunanistana bir
kuruş dahi verilmesini istemiyor.
Neden, Almanya ve Fransa özellikle Yunanistan konusunda telaş ediyor ?
Eğer, Yunanistan batarsa, bir domino etkisi şeklinde krizin yayılması olağan olabilir. İşte, bu yangının büyümeden önüne geçebilmek icin büyük bir panik icindeler, Almanaya ve Fransanın. sorunlu ülkerden alcaklarının toplamını gösteren aşağıdaki grafik, bunu cok net açıklıyor.
Yunanistan Başkanı Papendreu , ek bütçe kesintilerine ve
vergi artırıimlarına giderek Yunanistanı, belkide daha kötü bir resesyonun içine sokma riskini göze alıyor.
Yunanistan, İmf ile bir mali destek anlaşması imzalamayacaktır. Bunu isteseler bile, AB Komisyonu, buna kesinlikle izin vermeyecektir. En son yapılan toplantıda kesin bir dille vurguladılar. AB Komisyonu kredibilitesini İMF ile zedelemek istemiyor.
Gönül isterki, Türkiye’de şu duruma bakarak bir
ders alabilisin.
Yunanistan, bütçe açığını bu yıl içinde, 4 tam puan indireceğini dile getirdi. 2010 yılı için, yaklaşık 53 milyar euroya ihtiyaçları var borç geri odemesinde.
Mayıs sonuna kadar 23 milyarın toplanması gerekiyor.
Perşembe gunü 5 milyarlık tahvil satışında, 6.3 faizli 10 yıllık tahvile 3 kat daha fazla talep geldi..Belki bu miktarlari toplayabilir. Çünkü AB Komisyonun bir üyesinin faizi bu denli yuksek olması kaçirilmaması gereken bir firsat olabilir.
Büyük ihtimalle, en agresif alıcılarin Fransa ve Almanya olduğu suphesiz.
Diğer taraftan Yunanistanin batmasiyla buyuk gelir elde edecek spekületörler boş durmuyorlar. En ufak bir haberi büyüterek bir
kaos oluşturmaya çalışıyorlar. Olay şu, komşunuzun 10 milyarlık evini, sizin olmasa dahi yangına karşı
sigortalıyorsunuz. Ödeyeceğiniz şuanki sigorta primini, 300 milyon varsayalım. Gün geldi, gidip bir kibrit çakarak bu evin yanmasına neden olmak istiyorsunuz. Eger bu ev yanarsa, hiç yoktan alacağınız para 10 milyar olacak. İste Yunanistanin düşmesi istenilen durum budur sepküleatörlar tarafinadan…Bunların başında Wall Street’in büyük yatırım bankalarının adı geçmektedir. Mesala Goldman Sachs …ABD
Merkez Bankası FED başkanı
Ben Bernanke, Goldman şirketinin Yunanistan ile yapmış olduğu işlemlerin inceleneceğini dile getirdi.
Neden olmasın?
Kriz başinda, Amerika’daki 150 yıllık dev gibi bankalar bu şekilde batırıldı. Avrupanın Doğu Bloğu ülkeleri, buna benzer tehlikeyle karşı karşıya bulunuyor.
Yaşanan gelişmeler, Yunanistan ile sınırlı kalmaycak. Önümüzdeki dönemde
İrlanda ,
Portekiz ve
İspanya gündeme getirilmeye çalışılcaktır. Ama bu ülke adlarının biraz ağır olması belki aynı sıkıntıları yaşatmayabilir.
AB Komisyonu masasında, Almanya ve Fransa tarafından oluşturulmuş bir maddi paket bulunuyor. Ama şuan bunu açma telaşına girmiyorlar. Ki bu yapılırsa, diğer ülkelerin buna benzer bir mali disipilinsizliğe karşı duyarsız kalmalarından korkuyorlar.
Yeni oluşum Euro-zone ekonomisi ciddi bir sinav veriyor ve verecek . Zamanında Amerikayı, bankaların kurtarılmasında, ciddi ağır elestriler yöneltenler, şimdi bankaları bırakın ülkelerin kurtarılması telaşındalar. Perde arkalarından duyamacağımız goremeyeceğimiz bircok alış-veriş olacağı aşikar....
Bırakın Avrupanın şımarık çocuğu Yunanistan, haddini bilerek dersini alsın.
SEDAT KORKMAZ / NEW YORK