Aynı soykırım filmi, tekrar vizyonda...


Ben bildim bileli hep aynı senaryo, hem aynı filmi izliyoruz. Tek farkı, her geçen yıl filmdeki şiddet düzeyinin yükselmesi. Bütün bir yıl boyunca, Washington ile Ankara kol kola, hatta kucak kucağa bir hayat geçirir, ancak Mart ayının gelmesiyle birlikte fırtına bulutları yoğunlaşır. Hele Nisan’a girilince, fırtınanın yerini kasırga alır. Bunun nedeni de, Ermenilerin bu tarihler arasında soykırım taslağını kongreye sunmalarıdır. Lobiler harekete geçer, iki başkent arasında karşılıklı tehdit ve gizli şantaj yüklü mesajlar gidip gelir, son derece kırıcı haftalar yaşanır. Dün olduğu gibi, önce Komite toplantısında oylama yapılır, eğer oradan geçerse, taslak Temsilciler Meclisine gelir ve kavganın tonu daha da yükselir. Bu itiş kakış genelde, Washington’un Ankara’yı gözetmesiyle sonuçlanır. Ancak, bu süreçte Ankara da, Washington’a borçlu kalır. Farkına varmadan, soykırım yasasından kurtulmuş olmanın karşılığında, yazılı olmayan birçok konuda ödün verme noktasına gelir. Özetle, Türk-Amerikan ilişkilerinin son derece gereksiz şekilde zedelendiği günler yaşanır. Sonradan da, hiçbir şey olmamış gibi her şey unutulur ve yola devam edilir. Eskiden, her yıl aynı günlerde bilerek yaşanan bu yol kazası, ilişkiler böylesine ağır yaralar almadan atlatılırdı. Son yıllarda ise durum değişti. Ermeniler, Uluslararası kamuoyunda kazandıkları özgüvenle, çok daha sert bastırıyorlar. Washington’un Ermeni baskısına direnci de her geçen gün azalıyor. Ankara’nın ipten kurtulması zorlaşıyor. Bu defaki zorluk Obama’ dan da kaynaklanıyor. Beyaz Saraya gelirken, Ermenilere söz verdi. Soykırımı kabul etti. Zaten sırf verdiği bu sözden kurtulmak ve Türkiye’yi kaybetmemek için, Ankara’ya kadar gelip Ermenistan ile protokol sürecini başlattı. Ancak o da yürümedi. Dün yaşananlar, soykırım filminin tekrarı. Ancak unutmayalım ki bu film vizyondan kalkmayacak. Önümüzdeki dönemde bu baskılar daha da artacak. Eğer hiçbir şeyi değiştiremezsek, soykırım ABD kongresinde kabul edilecek. Sonra, ayıklayın pirincin taşını. İyisi mi, gerçekçi olalım ve Ermenistan ile yapılan protokolün uygulanmasını sağlayalım. Bakü ’yü de ikna yollarını bulalım. Türk-Amerikan ilişkilerinin zedelenmesinin, kimseye yarar sağlamayacağını Azeri kardeşlerimize anlatalım.
<< Önceki Haber Aynı soykırım filmi, tekrar vizyonda... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER