Albay Dursun Çiçek’in imzasından
Bakanlar Kurulu toplantısına...
Tarkan’dan
Erzurum Başsavcısı’nın
tutukluluğa itirazına...
İhracattan enflasyona...
Tekel işçileri hakkındaki
Danıştay kararından,
Lahey Adalet Divanı’nda yargılanmaya başlanan ve sekiz bin Müslüman’ın katlinden sorumlu “
Bosna kasabı” Karaciç’e...
Ve dün de belirttiğim gibi bu hafta boyunca gündemdeki yeri artarak büyüyecek olan ABD’deki
Soykırım Yasa Tasarısı’na kadar...
Birçok olay,
Balyoz Darbe
Planı’nın yargı sürecindeki kritik bir gelişmenin gölgesinde kaldı.
***
Biliyorsunuz...
Balyoz Darbe Planı soruşturmasının önceki günkü ikinci dalgasında on beş asker gözaltına alınmıştı.
Askerler Pazar günü adliyeye getirildi.
Beşi
savcılık sorgusundan sonra serbest bırakılırken, 10 asker tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Nöbetçi 10. Ağır
Ceza Mahkemesi,
Konya İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Hüseyin Özçoban ile Yarbay Yusuf Kelleli’yi tutukladı.
Emekli Başçavuş Ertan
Karagöz ve yedi
muvazzaf askeri ise serbest bıraktı.
Tutuklanan
subaylardan biri Balyoz Darbe Planı’nın hazırlandığı dönemde binbaşı olan Hüseyin Özçoban...
Cami bombalama eylemlerinin yer aldığı
Sakal ve
Çarşaf planlarını hazırlayarak bilgisayarında tutmakla suçlanıyor.
Peki ya ikincisi?
***
28 Şubat’ta “
Batı Çalışma Grubu”nun başkanlığı yapan eski 1.
Ordu Komutanı
Çetin Doğan postmodern
darbenin 13. yıldönümünde, Balyoz Darbe Planı’nın baş mimarı olduğu gerekçesiyle tutuklu bulunmakta...
General, planlar
Taraf’ta ortaya dökülünce, yargı süreci öncesinde kanal kanal gezmiş, kimi insanlara yönelik
hakaretamiz ifadeler kullanmış ve “hodri meydan” diyerek
gazete yöneticilerini tartışmaya çağırmıştı... Sanırım bunu yapmasa, Pazar günkü tutuklamanın anlamı da fazlaca anlaşılmayacaktı, en azından benim açımdan...
Çetin Doğan hakaret ve şov dozunu kaçırınca,
Taraf Gazetesi sanırım daha evvel “isimlendirerek” yayımlamaktan sakındığı “cami bombalama timini” bu kez detaylı bir şekilde yayınladı...
Pazar günü tutuklanan Yarbay Yusuf Kelleli adına ben ilk kez orada rastladım.
Balyoz Darbe Planları’nda “
Beyazıt Camii bombalama
keşif tim komutanı” olarak görünüyordu...
***
Keşif tim komutanı Yarbay Kelleli niye tutuklandı? Camii bombalama planının altında imzası olan albayın dışındaki askerler bırakılırken neden “keşiften” sorumlu bir subay cezaevine gönderildi?
Yarbay Kelleli, cami bombalamak için “keşif” yaptı mı? Tutuklanmasının nedeni bu mu? Yoksa sadece o “planının” hazırlayıcılarından biri olarak görüldüğü için mi
tutuklama kararı verildi?
***
Bu, kritik bir soru.
Çünkü eğer Yarbay Kelleli, “keşif” yapmaktan tutuklandıysa, sadece bir “
darbe planından” değil, “eyleme geçmiş” bir hazırlıktan söz etmek gerekecek. O zaman, başka “hazırlıkların” da yapılmış olma ihtimali artacak.
“Cami bombalamak” gibi korkunç bir planı sadece düşünmekle kalmadıkları anlaşılacak.
***
Balyoz Darbe Plan iddiası ertesinde yazılıp çizilenleri hatırlıyorum.
TSK gazetecileri...
“Kilit haberleşmeciler”...
“Balyoz Darbe Planı” yapılması halinde “yararlanılacak olan” kimileri neler neler yazdı, ne
iftira ve hakaretler döşendi.
Askeriye de dâhil birçok insan, askeriyenin içinden verildiği anlaşılan “darbeyle” ilgili onca belgeyi çürütme peşine düştü...
***
Yargı süreci devam ediyor...
İnsanlar “mahkûm” oluncaya kadar suçsuz sayılır... Tutuklama da bu açıdan nihai durum değildir... Ancak...
O planlara, mahkemenin verdiği “tutuklama” kararı da eklenince durumun öyle kolayından “sulandırılmayacağını” ortaya koyar.
***
İşte şimdi de ortalığı birbirine katmak için “camii bombalama timi” oluşturma eylem planının iki sanığı tutuklandı.
“Cami bombalanır mı, bombalanmaz mı?”
En azından demek ki ihtimal çok yüksekmiş...
***
Bütün gün notlarımı gölgede bırakan bu gelişme, “camii bombalama” planının ciddiyetini bir kez daha teyit etmekte...
Buralarda utanma ve kızarma epeydir kalmadı ama bu planlar ortaya çıktığında neler yazıldığını hatırlamakta da yarar var...