Sanırım son cunta planımız '
Balyoz'un ortalık yere saçılması en çok Mehmet Ali Ağca'yı üzmüştür. Hapishaneden
Kodak Tiyatrosu'ndan çıkar gibi çıkan, 5 yıldızlı otellerde medyacıları peşinden koşturan, özel hazırlanmış basın bültenleri
servis yapan, yeri geldiğinde İtalyanlar üzerinden dünya kamuoyuna, yeri geldiğinde bizim medyaya 'kıtır' atan Ağca bir anda gündemden düştü.
Buradan kendisine sesleniyorum; hiç üzülmesin... Çok yakında
Ergenekon muhipleri ve muvazzafları Balyoz filan diye bir şey bırakmayacak. Önce sulandıracak, ardından adiyattanmış gibi normalleştirecek, sonra hiçbir şey olmamış gibi devam edecek,
psikolojik harbin tüm taktiklerini sahaya yansıtmayı sürdüreceklerdir. 'Sivil faşizm' taktiği ellerinde patlayınca yeni bir kavram/olgu bulana kadar Ağca'ya tekrar yöneleceklerdir.
Fakire sorarsanız Ali Ağca -kendisi için- bu yerel fetret sürecini iyi değerlendirmeli ve uluslararası yatırımlara yönelmelidir.
Yatırım derken
terör ya da
ekonomik yatırım değil şüphesiz. Ecnebinin dediği gibi 'Celebrity' girişimleri.
Milas Dan Brown'dan randevu talep edip yeni kitabı için malzeme verebilir. Düşünsenize Brown ile bir
basın toplantısı yapıp artık 'Kutsal Maşrapa' mı başka bir şey mi projesine karar verdiklerini açıklaması.
Her yerde
manşet...
Benzer bir şeyi
Mel Gibson ile yapıp 'Mehmet Ali'nin Çilesi isimli film çalışmasının startını verebilir belki!
Acizane bu 'Mesih' ayağının çok fazla tutmayacağını söylemeliyim. Birkaç fanatik Katolik dışında umursayan olmaz bu projeyi.
Yerel kamuoyu zaten çantada
keklik. Magazin basını her zaman pusuda onu bekler. Sanırım o da bunun farkında. Eğer kaybettiği yılların acısını çıkarmak istiyor, üstüne bir de para kazanmak istiyorsa Türk medyası onun için şahane bir alan.
'Popstar' ya da '
Yetenek Sizsiniz'e jüri olabilir mesela. Wipeout' için biraz
yaşlı kalır sanırım ama müracaat etse reddedilmez kesinlikle.
Yemekteyiz var ondan sonra... Nasılsa memlekette ne kadar
arızalı tip varsa hazır doldurulmuş bir format var iken, memleket arıza neymiş bir görür.
Bir dolu başka formatlar da var şüphesiz.
Müge Anlı hanımın programı örneğin.
Hani şu
cinayet mağduru aileleri konuk alıp beraberce
mahkeme edilip, ardından başka cinayetleri stüdyoda çözdükleri program. Buraya konuk olarak katılıp Türk mahkemelerine
yardım niyetine cinayet çözümlemeleri yapabilir.
Bu da sarmadı mı?
Holding medyasına uzman sıfatıyla görüş bildirip 'hücre baskısı' yahut '
sivil dikta' alanlarında görüş bildirebilir.
Emin olsun ardından onu
destekleyen manşet, programlar su gibi akacaktır.
Ya da çok daha ciddi programlara konuk olabilir. Malum 'jenerik senaryolar'dan geçilmiyor bu aralar. Ve yine malum kendisi hayatı boyu hep jeneriklere geçecek gollere
imza atmış mümtaz bir şahsiyet. Asla yadırganmaz ve kınanmaz bu alanda iki çift laf ederse. Hatta görüşlerini destekleyecek en az 137 isim çıkar ortaya hiç endişe etmesin.
Bunları yapmak isterse başta Ergenekon çevresi ve medyası olmak üzere birçok kesimden sonuna kadar destek bulacağından emin olmalıdır. Yoksa '
Cami bombalamak'tır, '
uçak düşürmek'tir gibi konular tartışılmaya devam ettikçe bazı kesimlerin canı sıkılmaya devam edecektir.
Hani biraz abartı olmasa, üniversitelere filan davet edilip 'bu
Meclis anayasa yapamaz' şeklinde açıklama filan yapmalı da diyeceğim ama eminim bazılarınız 'o kadar da değil' diyerek
itiraz edersiniz.