Balyoz Harekât Planı’yla ilgili yayınlarda bir de “hükümet listesi” ortaya atıldı.
Başbakanlığa
Rifat Hisarcıklıoğlu getirilecekmiş!
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu kendisinden bekleneni yaptı; bir basın toplantısıyla böyle bir senaryoda adının geçirilmesine tepki gösterdi. Darbeyi bir “
ihanet” olarak niteledi.
Bu planı kim hazırladıysa fena halde “12
Mart muhtırası”nı örnek alıyor. Kopya çekiyor!
Genelkurmay’ın “
Kozmik Oda” brifinginde Taraf’ta çıkan planın adının “Balyoz” olmadığına değinilmiş.
“Balyoz harekâtı”,
12 Mart 1971’de Erim hükümetince başlatılan operasyonların adıydı. Geniş çaplı
gözaltı, tutuklama ve işkenceler nedeniyle demokratik hak ve özgürlükler, hukuk askıya alınmış, “Kontrgerilla” ortaya çıkmıştı.
Nihat Erim, “başbakan olacağı” mesajını alınca CHP’den
istifa etti. Muhtırayla düşürülen
Demirel ve AP Grubu’nun da desteğiyle, Meclis’ten güvenoyu aldı.
Erim hükümeti ağırlıklı olarak teknokratlardan kurulu olduğu için “
beyin takımı” olarak tarihe geçti. Demirel çevresi muhtırayla düşürülmeyi “CIA
darbesi” olarak görmüştü. Eski
Dışişleri Bakanı
İhsan Sabri Çağlayangil, İsmail Cem’le bir röportajında, “CIA altımızı oymuş” diyerek bu kuşkusunu açıkça dile getirmişti.
Doğan Avcıoğlu da 12 Mart üzerine Uğur Mumcu’nun “Suçlular ve Güçlüler” kitabı için yazdığı bir makalede Türkiye’de haşhaş ekimini yasaklatmak isteyen Nixon hükümetinin Ankara’daki büyükelçisi üzerinden ağır
baskı yaptığını belirtir. Dış basındaki, “
Ordu, seçimle gelen hükümeti 1971’de devirdi ve
Amerikan askeri yardımını ve dostluğunu afyon yüzünden tehlikeye atmaya daha az istekli bir hükümeti işbaşına getirdi” yorumlarına yer verir.
Nihat Erim hükümeti, parlamentoyu açık bırakmaya dönük bir “ara rejim” modeliydi.
12
Eylül 1980 darbesiyle ordu parlamentoyu kapatınca Milli
Güvenlik Konseyi’nin altında görev yapacak
emekli bir oramirali, Bülend Ulusu’yu başbakan yaparak yönetimi doğrudan üstlendiler.
Balyoz Planı’nı hazırladığı öne sürülen emekli
Orgeneral Çetin Doğan, televizyon söyleşilerinde, “
12 Eylül’den
ders çıkardık, niye darbe yapalım?” diyordu. Ancak bunu söylerken AKP iktidara geldikten sonra Askeri Şûra’da dönemin Başbakanı Abdullah Gül’ü, partiyi merkez sağa çekme konusunda uyardığını anlatıyordu.
Ordu 27 Mayıs’tan beri “
silah zoruyla” siyasete yön vermeye çalışıyor ama olmuyor!
Çetin Doğan’ın açıklamaya çalıştığı “
seminer planı” ABD’nin Irak’ı işgale hazırlandığı, 1 Mart tezkeresinin Meclis’te reddedildiği 2003 tarihli.
Türkiye’yi de içine çekecek bir savaş gerçekten çıkacakken,
kaos çıkarıp,
sıkıyönetim ilanına gidecek bir “
harp oyunu”na neden ihtiyaç duyulsun?! Bu planda ABD’nin rolü neydi acaba?!Neyse ki,
Kozmik Oda’dan
darbe planları çıkmamış. İyi haber.