EMASYA denilen şey hükümetlerin tepesinde Demokles'in kılıcıdır.
2007 yılının Ocak ayında hükümete gözdağı vermek amacıyla
İstanbul,
İzmir ve Malatya'da EMASYA toplumsal olaylara müdahale ismi altında tanklı toplu tatbikatlar yapacaktı.
Toplumsal olaylarda vatandaşlarına karşı tanklarla, toplarla müdahale etmeyi düşünenler elbette gerektiğinde kendi uçaklarını düşürmeyi de planlayabilirler, ibadethaneleri bombalamayı da düşünebilirler.
İzmir, İstanbul
Çağlayan Meydanı ve Malatya'da EMASYA tatbikatı adı altında caddelerde, meydanlarda tankların ve topların yürütüleceği duyulunca
kıyamet koptu. Durumu kendi lehlerine çevirmeye çalışanlar "Aman
Sincan sanılmasın" diyerek kendilerini kurtarmaya çalıştılar. O sırada İstanbul 1.
Ordu Komutanı Or
general Fethi Tuncer İstanbul'da böyle bir tatbikat olmayacağını belirtti ve "İstanbul'un tek sorumlusu valisidir" açıklamasını yaptı.
Haber bizzat
1. Ordu Komutanı Fethi
Tuncel tarafından yalanlanınca, caddelerde tank ve top yürüterek hükümete gözdağı verme planı akim kaldı!
Tayyip Erdoğan hükümetinin bunun farkına varması için acaba Ocak 1997'de planlanan fakat 1. Ordu Komutanı Fethi Tuncel'in itirazıyla gerçekleştirilemeyen tanklı-toplu gösterinin yapılmış olması mı gerekiyordu? Bu EMASYA olayının hükümet
darbelerine yol açtığını, milyonlarca kişinin bu çerçevede fişlendiğini gören General
Hilmi Özkök EMASYA olayını kaldırdı.
Ama bu konudaki emirleri yerine getirilmedi. O dönemde Çetin Doğan'ın
Hilmi Özkök'ün bazı emirlerini yerine getirmediği
Cumhuriyet Yazarı Mustafa
Balbay'ın günlüklerinde de yer alıyor. Çetin Doğan'ın
Selimiye Kışlası'nda yaptığı konuşmanın tarihi 5-7
Mart.
Mustafa Balbay 30
Mayıs 2003'te
MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun ile bir yemek yiyor.
Cumhuriyet'in "Genç subaylar tedirgin" manşetinin tarihi de 23 Mayıs 2003. İşte Balbay'ın günlüklerinde o dönemde Çetin Doğan'ın darbe hazırlığında olduğunun anlatıldığı bölüm şöyle: "Cumhuriyet'in manşeti çok etkili oldu. Bu haber başka yerde çıksa başka değerde olur. Bir de sizin imzanız var, kaynağınız ne bilmiyorum ama önemli olmalı. Eğer kaynak mektuplarsa bize de geliyor. İstanbul'dan
Birinci Ordu'dan geliyor. Oraya baksan, Birinci Ordu her şeye hazır, ihtilale hazırlanıyorlar." Aslında her şey çok açık.
Darbe planlarını bile açık açık yapacak kadar kendilerini etkili ve yetkili görüyorlar. Onlara bu yetkileri veren
yasal altyapı yeniden elden geçirilmeli ve işe tabii ki gerektiğinde hükümetlerin tepesinde balyoz gibi duran EMASYA protokolünün bir
genelge ile kaldırılması ile başlanmalı.
Bunun için yasa yapmak bile gerekmiyor!