Takip


Ankara ‘Soğuk Savaş’ın Berlin’i gibi. ‘Duvar’ yıkılırken rejim muhaliflerini izleyen Doğu Alman gizli servisinin trajikomik öyküsü ‘Başkalarının Yaşamı’ adıyla sinemaya uyarlanmıştı. Evlere dek uzanan ‘istihbarat ağı’, telefon dinlemeler ve postanedeki mektupları okumayla meşgulken sistem çöküyordu. Başbakan Yardımcısı Arınç’a yönelik gözetleme/suikast iddiasıyla sorgulanan askerler serbest bırakıldıktan sonra ‘Kozmik Oda’da inceleme yapan hâkimin kuşkusu üzerine 31 Aralık günü ‘takip’te olduğu öne sürülen araçlar durduruldu. Şüpheli kişiler asker çıkınca televizyonlara da yansıdığı şekliyle Merkez Komutanlığı ile Emniyet arasında yol ortasında konuşmalar oldu. Aramalar yapıldı. Neyse ki bagajdan patates soğan çıktı ve ‘kozmik takip sorunsalı’ zabıta işportacı kovalamacasına dönüşmeden çözüldü. Askerler marketten dönüyorlarmış. Bu defa, ‘alışveriş fişi’nin yutulmasına gerek duyulmadığı anlaşılıyor. ‘Derin’ meseleler arasında alışverişe ayırılan zaman yine de ‘sürreal’ bir durum. Özel Kuvvetler’de görevli askerlerden çıkan ‘kroki’nin de siyasilerin evleriyle hiç ilgisinin olmadığı, o çevredeki bilgisayar tamircisini bulma amaçlı çizildiği savunusu yapılıyor. Albay, sorgusunda, üzerinde adres yazılı pusulanın kendisine ait olmadığını, üst araması sırasında polislerin ihbarı derinleştirmek için yutacak denilen kâğıt parçasını ‘cebine koyduklarını’ öne sürmüş. Türkiye’nin 1970-80’ler tarihinde ‘Kontrgerilla/Özel Harp Dairesi’ diye bilinen günümüzün ‘Özel Kuvvetler’i, Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Komutanlığı’ndaki ‘Kozmik Oda’nın günlerce aranması dahil, suikasttan darbeye pek çok spekülasyona yol açan olayların seyrine bakın. Şaşırtıcı değil mi? İşgal zamanı ülkeyi ‘düşman’dan kurtaracak Özel Kuvvetler mensuplarının bir kısmı, Genelkurmay’daki ‘Köstebek’i takiple görevlendirilmişler! Üstelik bir yıldır bu işi yapıyorlarmış. Nasıl bir istihbarat faaliyeti ki, koca bir yıl sonuçlandırılamamış. O arada ‘yazıcı’ bozulmuş, elinde kroki çarşıya çıkan asker, bilgisayarcıyı arıyormuş. Genelkurmay da bütün bu olanlardan sonra ‘Köstebek’ olduğu öne sürülen Albay’ın temiz çıktığını açıklıyor! Özel Kuvvetler’deki albay, polis ifadesinde ‘Kozmik Oda’da yakıldığı öne sürülen bazı evrakla ilgili şu bilgiyi vermiş: “Zaman zaman kozmik evrakların imhası için üstlerden emir gelir. İmha işlemi tutanakla yapılır. Erler yapamaz. Ama görür. Son imha işlemini 18 Aralık’ta yaptık.” Emniyet, hâkimi takip eden aracı Uğur Mumcu Caddesi’nde durdurmuş. Soğuk Savaş’ın Berlin’ine dönen Ankara’daki bu faaliyetler 1990’larda yapılmış olsa ‘Mumcu suikastı’ yaşanır mıydı? Ya da tam tersi, ‘güvensizlik’ ortamında yeni suikastlar mı tezgâhlanıyor?! Ankara’da yaşananlara film diyemeyiz. Başkalarının değil, hepimizin hayatını ilgilendiriyor.

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER