28 ŞUBAT'IN İNTİKAMI MI?


Bugün yaşananların 28 Şubat’tan intikam alma süreci olduğunu iddia edenler var. Ya da ortadaki tabloyu 28 Şubat’ın tasfiyesi olarak yorumlayanlar var. Hayır. Bilakis bugünkü manzara 28 Şubat zihniyetinin o dönem tamamen bitiremediği sosyal ve siyasi görüşü yok etme girişimleri. Bu ülkede hiç kimse 28 Şubat’tan falan intikam almayı aklından geçirmedi. Tam tersine 28 Şubatçılar bugüne kadar rahat durmadı. 28 Şubat zihniyeti eski defteri kapatmadı. Onlar kendilerine göre yarım kalan bir işi tamamlamak için akla hayale gelmeyecek planlar yaptılar. 28 Şubat’ta budadıkları muhafazakar siyaset ve inançlı insanların hiç ummadıkları şekilde güçlenmesi onları çok rahatsız etti. İçlerine sindiremedikleri bu durum gözlerini kararttı. Onlar 28 Şubat’ta yarım kalan işi tamamlamak için siyasete ve topluma ihanet planları ürettiler. Yaptıkları her plan bumeranga dönüştü ve kendileri bakımından hüsranla sonuçlandı. Yenisini yenisini denediler, tutturamadılar. Milletle savaşa hiç ara vermediler. Bir zamanlar 28 Şubat’a sırtını yaslayıp o günlerin kaymağını yiyenler şimdi Türkiye’de yaşanan demokratikleşme sancısını ‘intikam alma’ diye yorumluyor. Aksine ortada bir intikam varsa o da; 28 Şubat zihniyetinin aradan 12 yıl geçmesine rağmen hala peşinden koştuğu milletten intikam hırsıdır. Ortadaki bütün deliller; kolları birkaç yüz yıl geriye uzanan Ergenekon yapılanmasının 28 Şubat’ta yarım kalan hesabı tamamlamak için çabaladığı yönünde. Onlar 28 Şubat ile inançlı insanların bir daha belini doğrultamayacağını sanıyordu. Ama hiç ummadıkları bir şekilde ortaya çıkan Tayyip Erdoğan bütün hesaplarını bozdu. Mücadele yeniden başladı. 28 Şubat’ta bastırdıklarını sandıkları milli iradenin yeniden ayağa kalkmaya başladığını görünce, bu hareketin lideri olabilme potansiyeline sahip Tayyip Erdoğan’dan kurtulmak için düğmeye bastılar. Siirt konuşması bahane edilerek gelen hapis cezası yaptıkları en büyük yanlış oldu. Yok etmeye çalıştıkları irade iyice büyüme başladı. Dönemin Başbakanı Ecevit de onlar için büyük rahatsızlıktı. Çünkü Ecevit Ergenekon’un devlet ve ordu içindeki derin yapılanmasını yıllar önce deşifre etmişti. Dibe vuran Türkiye; Ecevit’ten sonra yeni bir liderle yola devam etme kararı aldı, Tayyip Erdoğan dedi. 28 Şubatçılar açısından kesin çözüm darbe ve suikastlerle bu duruma son vermekti. Ayışığı, Sarıkız, Yakamoz, Eldiven planlandı. Erdoğan’ın Esenboğa’da suikaste uğraması planlandı. Başbakan’ın evinin krokileri hazırlandı, gidiş geliş güzergahları izlenmeye başlandı. 28 Şubat’ta kökünü kazıyamadıkları milli irade, statükoyu zora sokmaya başladı. Bu zihniyet sık sık orduyu göreve çağırmaya başladı. Memlekette işlerin yolunda gitmemesi gerekiyordu. 28 Şubatçılar o yıllardan yarım kalan intikamı tamamlama gayretlnden hiç vazgeçmediler. Bir gün kullanmak üzere silahlar, bombalar, mermiler depoladılar. Evlerde, tarlalarda, ormanlarda cephanelikler gizlediler. Onlar kullanmaya fırsat bulamadan tespit edilebilenlerin hepsi ele geçirildi. Şimdi sıra derin bağlantıları ortaya çıkarmaya geldi. Bülent Arınç’a suikast iddiaları, ortadaki krokiler, ev adresleri bu intikamın hala sürdüğünü gösteriyor. Bugün yaşananların 28 Şubat’ın intikamı olduğunu söylemek, bu derin yapının üstünü örtme çabasından başka bir şey değil. 28 Şubat’ın mağdurları hiçbir zaman intikam almayı düşünmedi. Çünkü 28 Şubat’ın mağdurları geriye dönüp daha fazla vakit kaybetmek niyetinde değildi. Çünkü 28 Şubat mağdurlarının inandığı hesapların üstünde başka bir hesap vardı. Ama intikam hırsıyla 2010’a gelen 28 Şubat zihniyeti, hep kendi ayağına sıkmaya devam etti. Bugünse kendini yok etmek üzere. Biraz daha sabredip toplumu sürüklemeye çalıştıkları korku tüneline girmemek gerekiyor. Bütün bu suikast iddiaları gerçeklik payının yanı sıra toplumu korkutmaya yönelik birer gözdağı. Bu zamana kadar darbeci zihniyete karşı dik duran Türkiye şimdi korkmayacak. Çünkü yolun sonuna az kaldı. Ve bu yolun sonuna ancak korkmazsak varabiliriz.
<< Önceki Haber 28 ŞUBAT'IN İNTİKAMI MI? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER