Dersim krizi ile karizmayı çizdiren
CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu yeni bir
belge çıkışı ile
imaj tazelemek istedi.
Ancak görünen o ki, bu kez baltayı taşa vurdu.
Kılıçdaroğlu, önceki gün bir
basın toplantısı yapıp, yargıcın isimsiz boş kâğıda "hamili
kart arama kararı" verdirdiğini iddia etti.
Kararı aldıran başsavcılık, iddiayı bir basın bildirisi ile yalanladı.
Bir
muvazzaf asker ile ilgili kararı,
Merkez Komutanlığı'na ön bilgi olarak isimleri kapatıp faksladıklarını, ardından da inceleme amaçlı gittiklerinde orijinal belgeyi kendilerine sunduklarını kaydetti.
Kılıçdaroğlu, savcılığın iyi niyetle ön bilgilendirme amaçlı faksını, kendisine belge olarak verenlerin kötü niyetlerinin kurbanı olmuştu.
Ancak Kılıçdaroğlu dün yeni bir basın toplantısı yapıp, isimlerin mevcut olduğu orijinal belgenin fotokopisine de sahip olduğunu açıkladı.
Bile bile lades...
Ama Kılıçdaroğlu yine de hatada ısrar etti.
Her iki belgenin ayrı
mahkeme kararları olduğunu savundu.
Başsavcılığın cevabı yine gecikmedi:
"Bu karardan 3 tane nüsha çıkartıldı. Kararın numarasının aynı olduğu görünüyor. Değişik iş no 2009'a 785'e 3 kararda aynı. Her üçünde de görüyorsunuz hâkimin
imzası aynı. Üçü de
ıslak imza... Ama her nüsha bilgisayardan ayrı ayrı alınıyor. İmza ve mührün aynı yere denk gelmesi mümkün değil.''
Kılıçdaroğlu şimdi ne yapacak!
Herhalde özür dileyecek!
Bekleyip göreceğiz...
Kılıçdaroğlu'nun
hedef seçtiği söz konusu
arama kararı, sürmekte olan kritik bir
soruşturmanın parçası.
Albay Dursun Çiçek imzalı "
İrtica ile Mücadele
Eylem Planı"nı Erzincan'da uygulamaya koydukları iddia edilen
subay, istihbaratçı, yargı mensubu ve
sivil bazı isimler soruşturuluyor.
Deliller oldukça güçlü olmalı ki, bazı şüpheliler hâlihazırda
tutuklu sanık konumundalar.
Üçüncü
Ordu Komutanı
Orgeneral Saldıray Berk de, ifade vermeye çağrılanlar arasında.
Berk,
Genelkurmay Başkanı Orgeneral
İlker Başbuğ'un
Oruç Reis firkateyninde yaptığı açıklamada yanındaydı.
Bazı uzmanlar, tartışmalı açıklamanın adresinin de o olduğu kanaatinde.
Erzurum'daki soruşturma nedeniyle, gözaltına alınan MİT mensuplarını da kurumlararası krize dönüştürmek için çırpınanlar oldu.
Ancak gerçek çok farklı çıktı.
Anlaşılan Erzurum Başsavcısı'nın soruşturmasını yürüttüğü
dosya, çok ciddi suçüstü bilgiler ihtiva ediyor.
Bu kadar çok panik ve perdeleme gayretinin nedeni başka ne olabilir ki!