'
İrticayla Mücadele Eylem
Planı'nın altında "ıslak
imza"sı bulunan
Albay Dursun Çiçek ikinci kez tutuklandı.
Eylem Planı, hükümeti devirmek ve başta
Gülen hareketi olmak üzere İslami cemaatleri yok etmeyi planlıyordu.
Bu amaçla "kara
propaganda" yapılması, hatta masum insanların evlerine
silah konularak suç üretilmesi bile planlanıyordu.
Islak imza nedeniyle tutuklanan Albay Çiçek'in gözden kaçan bir "
ıslak imza" skandalı daha var.
Üstelik bu kez
Adli Tıp tetkikine de ihtiyaç yok.
Genelkurmay zaten doğruladı...
Sözünü ettiğim
belge, "internet siteleri
andıcı."
Andıç, kendisinin
subay olduğunu belirten esrarengiz ihbarcının ikinci mektubuyla ortaya çıktı.
Genelkurmay Adli Müşaviri
Tuğgeneral Hıfzı
Çubuklu, bizatihi hem ihbarcıyı hem de ekte gönderdiği andıcı doğruladı.
Andıcın kapağında yer alan "Gizli" ibareli
kapak sayfasının üstünde
Albay Dursun Çiçek'in "
elektronik imzası" yer alıyor.
"
İnternet siteleri" konulu andıcı Bilgi Destek Daire Başkan Vekili olarak imzalamış.
Üstelik ismi ve rütbesinin
yazılım şekli, tutuklanmasına neden olan skandal "Eylem Planı"nın sonundaki ile aynı.
Yani Genelkurmay onaylı ikinci belgedeki "elektronik imza", aslında ilkinin de teyidi.
Meçhul ihbarcı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yasadışı olarak "irtica ve bölücü
terör karşıtı siteler kurduğunu ve işlettiğini" ihbar ediyordu.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin "bir numaralı hukuk adamı" Tuğgeneral Çubuklu, işte bu iddiayı bizatihi doğruladı.
Oysa söz konusu andıç, ekinde 400 kadar sitenin
fişleme bilgilerini barındırıyordu.
Fişleme yapmak, dini, düşüncesi, ırkı nedeniyle siteleri ve kişileri tasnife tabi tutmak yasal değil.
İkinci olarak, ihbar mektubunda TSK tarafından işletilen 42 sitenin listesi yer alıyor.
Sitelere www.archive.org üzerinden girildiğinde, içeriklerinin hükümeti ve hatta bürokratları ve dini cemaatleri
hedef aldığı görülüyor.
Tıpkı Albay Dursun Çiçek'in altında ıslak imzası bulunan "
İrtica ile Mücadele Eylem Planı" gibi.
İşletilen siteler, suç teşkil eden Eylem Planı'nın bir yönüyle icraata dönüştüğünü gösteriyor.
Yani suç işleniyor.
Üçüncü olarak, andıç ekinde "gri ve kara propaganda"nın "youtube, bloglar, anketler..." üzerinden sürdürülmesi isteniyor.
Oysa, TSK'nın içe yönelik yalan haberlerle
psikolojik harekat yapması da yasal zeminden yoksun.
Yine bu sitelerin yayınları dikkatle incelenirse, "
toplum içinde kin ve nefreti" körüklediği görülüyor.
Türk
Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesine giren suçlar işleniyor.
Kabul edilen andıçta yer alan "gri ve kara propaganda" ifadelerini garip şekilde Genelkurmay daha önce reddetmişti.
"
İrticayla Mücadele Eylem Planı"nı ortaya çıkaran
Taraf muhabiri Mehmet
Baransu için Adalet Bakanlığı'na suç duyurusunda bulunan Genelkurmay, "kara propaganda askeri literatürde yer almaz" demişti...
Oysa "kara propaganda" ifadesinin yer aldığı belgeyi bizzat doğruladılar.
Hukukçu kimliği ile öne çıkan Tuğgeneral
Hıfzı Çubuklu, neden bu andıcı üstlendi?
Bu andıcın "Eylem Planı"ndan ne farkı var?
Andıcı, "Eylem Planı"ndan farklı kılan tek şey, altındaki imzalar.
"Eylem Planı"nın altında sadece Albay Dursun Çiçek'in, internet andıcının altında ise Çiçek'in imzasının yanı sıra 11 kişinin parafı bulunuyor.
Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu ve İkinci Başkan
Org.neral
Hasan Iğsız da dahil.
Dahası, andıç 1 Nisan'da
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'a da sunulmuş.
"Komuta katı" onayı alınmış.
Hatırlanacağı gibi Genelkurmay, "Lahika1" isimli
darbe planı ortaya çıktığında, "Kayıtlarda Komuta Katı tarafından onaylanmış böyle bir
resmi evrak veya plan bulunmadığını" açıklamıştı.
Sonuç olarak, "internet andıcı" gözden kaçan ayrıntıları nedeniyle çok daha önemli, üstelik doğrulanmış bir belge.
Tuğgeneral Çubuklu'nun bu açmazlara nasıl bir hukuki izah getireceğini doğrusu çok merak ediyorum...