Güler Zere'ye çağrı


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Adli Tıp Kurumu'nun 'sürekli hastalık' tespitinde bulunduğu Güler Zere'yi affetti. Cumhurbaşkanı dün Elazığ'da yaptığı açıklamada, Zere'nin rahatsızlığının ciddi olduğu ve bu şartlarda hapishanede kalamayacağına yönelik raporları hatırlatmıştı. İstediği kişiyi affetme yetkisinin olmadığının da altını çizen Abdullah Gül, bu konuda yasal prosedürün izlenmesi gerektiğini, bu yasal prosedürlerden sonra önüne gelen dosyaya bakarak karar verdiğini anlatmıştı. Akşam saatlerinde de Zere'nin affedildiğine yönelik haber medya kuruluşlarına ulaştı. Güler Zere'nin sağlık durumu uzun zamandır tartıştığımız bir konu. Cumhurbaşkanı Gül'ün de söylediği gibi örgütlü olmasından dolayı Zere sesini dışarıya duyurabilmiş, hatta bu konuda ciddi bir baskı grubu oluşturmuştu. Ancak Güler Zere'nin sağlık durumunun kötü olması onu yanlış bir yere oturtmamızı gerektirmiyor. Öncelikle Güler Zere'nin kim olduğunu hatırlamakta yarar var. Çünkü kamuoyunda şöyle bir imaj doğuyor: Sanki durup dururken hapse atılmış, hapiste zor şartlar altında tutularak hasta edilmiş ve büyük bir haksızlığa uğramış bir vatandaş Güler Zere. İşin aslı ise öyle değil. DHKP-C örgütüne mensup Güler Zere'nin hapis cezası almasına neden olan şu suçlara karıştığı tespit edildi: 1993 yılında iki vatandaş ile bir bekçinin öldürülmesi, Hozat ilçesinde askerî konvoya ve jandarma karakoluna silahlı saldırı düzenlenmesi, Pertek ilçesinde 3 askerin şehit edilmesi ve 7 vatandaşın öldürülmesi ile Ulukaya köyünün yakılması. Bir taraftan baktığınızda insanın kanını donduran eylemler bunlar. Askerlerle silahlı çatışmaya girmesinin yanı sıra pek çok sivil vatandaşın öldürülmesi, köylerin yakılması eylemlerinde önemli görevler üstlenmiş bir isim. Burada çok önemli bir ayrıntı var: "Güler Zere daha önce yaptıklarından dolayı pişmanlık duyuyor mu? Ölümüne sebep olduğu gencecik çocuklar için 'keşke şimdi yaşıyor olsalardı' diyebiliyor mu?" Bu sorunun cevabını vermek gerekir. Önceki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in sağlık gerekçesiyle affettiği pek çok teröristin daha sonra yeniden dağa çıktığını ve güvenlik kuvvetleriyle girdikleri çatışmada öldürüldüğünü hatırlayacaksınız. Güler Zere'nin sağlıklı ortamlarda tedavi edilmesine biz de çok ciddi destek veriyoruz. Hatırlayacaksınız birkaç hafta önce bu sütunlardan Cumhurbaşkanı'nın devreye girmesi için çağrıda da bulunmuştuk. Ancak bizim de Güler Zere'den beklediğimiz bir şey var. Şiddeti ve terörü mutlak surette reddettiğini, şiddetin bu topraklara kan ve acıdan başka bir şey getirmediğini söylemesini istiyoruz. Ölümüne sebep olduğu askerlerin ve sivillerin yakınlarına, acılarını paylaştığını söylemesini, onların hayatta olmamasından dolayı üzüntü duyduğunu açıklamasını istiyoruz. Tıpkı kendisinin yaşama hakkı olması gibi onların da yaşamaya haklarının olduğunu, anladığını belirtmesini istiyoruz. Unutmamak gerekir ki bu dünyada herkesin yaşamaya hakkı vardır. Hasta olanlar tedaviyi ne kadar hak ediyorsa sağlıklı olanlar da silahlara hedef olmamayı o kadar çok hak ediyor. Güler Zere geçmişte bu eylemlere karışmış olabilir, ancak bugün affedildiyse eylemlerinden nedamet duyduğunu kamuoyuna açıklaması gerekir.
<< Önceki Haber Güler Zere'ye çağrı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER