Bir Abdera rüyası


Geçen gece elime, Refik Halit Karay’ın ilk gençlik yıllarımda okuduğum ‘2000 Yılın Sevgilisi’ isimli romanı geçti. Gençlik nostaljisiyle yeniden okumaya başladığım romanın antik çağ ile ilgili bölümünde uyuya kalmışım. Hayırdır inşallah, karmakarışık bir rüya gördüm. *** Rüyamda, M.Ö. 509 yılında Abderada’ymışım. Kral XI. Gülos zamanıymış. Kral Naibi, Ampuloslar’ın lideri Tayyibus, senatostaki Ana Muhalefet Partiyusu’nun lideri de Denyos imiş. Tayyibus, Abdera’nın başının belâsı olan Kakayusları dağdan indirme projesi yapmış; yardımcısı Beşiryus Mutedilyus ile birlikte ‘demoskratos açılımı’nı yürürlüğe koymaya çalışıyormuş. Lâkin ne çâre, Tayyibus Abdera’nın huzuruyla ilgili bu önemli projesini anlatmak için Okoslar’ın lideri Denyos’tan da, Lupuslar’ın lideri Devletyus’tan da randevu alamamış. Devletyus, görüşmeyeceğini söyleyerek kestirip atarken, Denyos ise Mezopotamyalı bir rakkaseye parmak ısıtırtacak şekilde sallanarak Tayyibus’a naz yaparmış. Tayyibus ise ona şöyle seslenirmiş: “Ah gece gelme, gündüz gel buluşalım vay vay Tenhalarda menhalarda görüşelim vay vay.” Kral naibi Tayyibus, Denyos’u görüşmeye razı edebilmek için Abderalı Filozof Demokritus’tan da yardım isteyerek son derece hürmetkâr ve tumturaklı bir mektup yazıp Denyos’a göndermiş. Lâkin bu Denyos öyle ele avuca sığar cinsten değilmiş. Bu defa da Denyos saz arkadaşlarıyla birlikte eski bir Abdera türküsü söyleyerek Tayyibus’tan kamera getirmesini istemiş: “Aynalı körük olmazsa ben gelin gitmem Ud kemanî çalmazsa aynalı körüğe de binmem.” Zavallı Tayyibus, o çağda henüz kamera icat edilmediği için Denyos ile toplantı yapmaktan vazgeçmiş! *** Rüyamda Denyos’un hâline kahkahalarla gülmekten yataktan yere düşmüşüm. Uyandıktan sonra da bir müddet gülmeye devam ettim. Denyos’un nazlı nazlı kıvırarak ‘Aynalı kölüğe binmem’ deyişi, yazımı kaleme alırken bile beni güldürüyor. Lâkin rüyamın devamını hiç sormayın. Hayatımda böyle kâbus görmemiştim. 34 Kakayus’lu terörist, bebek katili teröristbaşı Apokus’un kurdurduğu partiyus tarafından kahramanlar gibi karşılanıyorlar. Abdera Cumhuriyeti’nin ihmalkârlığı yüzünden Kakayuslar ortalığı karıştırıyor, şov yapıyor ve Abderalıları çok kızdırıyorlar. Okoslar ve Lupuslar da bu Kakayus kepazeliğini alabildiğine kullanıyorlar. Oylarını arttırmaya çalışırken Abdera halkı arasındaki kardeşliği baltaladıklarının farkında bile değiller. Bunun üzerine Abderalılar arasında ayrılık tohumları ekiliyor. Evlâtları Kakayuslar tarafından alçakça, kalleşçe şehit edilenler haklı olarak galeyana geliyorlar... *** Rüyamın sonunda bilge filozof Demokritus’u Apollo Tapınağı’nın önünde Abderalılara hitap ederken gördüm. Aynen şunları söylüyordu: “Sevgili Abderalı evlâtlarım. Biz hepimiz Abderalıyız. Soyumuz ne olursa olsun Abdera Milleti’ne mensup olmakla öğünürüz. Birbirimize etle tırnak gibi yapışmışız; bizi kimse birbirimizden ayıramaz. Ayrılıkçılığın sonu yoktur. Akılsızca ayrılıkçılık eylemlerine devam edenler en büyük zararı kendilerine ve adlarına ayrılıkçılık yaptıklarına vermiş olurlar. Koskoca Abdera’yı bir avuç Kakayus’a teslim etmeyiz. Güldürmeyin beni!..” Sözlerinin burasında Demokritus, bildiğimiz ünlü kahkahalarını atmaya başladı. Talebeleri katılıp kalmasın diye sırtlarına alıp koşuşturmaya koyuldular... Rüyam burada bitmişti. Sabahleyin ilk işim, Prof. İlberyus’un Homeros kaynaklı yazdığı Abdera Tarihi’ni gözden geçirmek oldu. İlberyus Hoca’ya göre tarihçi Homeros bu konuda şunları yazmış: “M.Ö. 534-509 yılları arasında bir avuç bölücü, ayrılıkçı Kakayus, Abdera’yı bölmek istedi. Sinek küçüktü ama mide bulandırdı. Sonunda, birbirlerine sımsıkı sarılan Abderalılar bu fitnenin nihayete ermesini sağladılar. Kral Naibi I. Tayyibus ise, huzurun sağlanmasından sonra, Krallığını başarıyla tamamlayan XI. Gülos yerine XII. Tayyibus olarak tahta çıktı.” Biliyorum Denyos’u merak ediyorsunuzdur; o hâlâ türkü söyleyerek ve aynalı körüğün gelmesini bekleyerek Kral Naibi olmayı hayal ediyor...
<< Önceki Haber Bir Abdera rüyası Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER