Önemli adımlar atılıyor. 34 PKK'lının
Türkiye'ye gelmesi, teslim olması ve serbest bırakılması (bundan sonrası kötü gitmez ve kötüye kullanılmazsa) barışa doğru atılmış ilk büyük adımdır.
Bu adımın ilk işlevi
psikolojik blokaj kırılma yönündeki etkisi, ikinci işlevi ise PKK'nın devreye girdiği, DTP'nin aktif rol oynadığı bir
silah susturma beyanı ve sürecidir.
Bundan sonrası hükümetin atacağı adımlarla şekillenecektir, şüphe yok.
Ancak 34 kişinin gelişi, teslim oluşu ve serbest bırakılması hükümetin atacağı adımların önünü açmış, elini birçok açıdan kolaylaştırmıştır.
Bunlar olurken, biz AB baş müzakerecisi devlet bakanı Egemen Bağış'a Strazburg seyahatinde eşlik ediyorduk. Bağış
Avrupa Parlamentosu seçimlerinden sonra yeniden oluşan grupların başkanlarıyla, kimi
raportör ve
komisyon üyeleriyle temas için Fransa'ya geldi.
İzlediğimiz toplantılarda dikkat çeken husus, dili, üslubu ve duruşuyla zaten kıvrak ve zeki bir siyasetçi olan Bağış'ın bu niteliklerinin ülkesinde yaşanan gelişmelerle nasıl daha çok ivme kazandığı oldu.
Bağış Türkiye'yi anlatırken çok uzun yıllar Türkiye'nin ve Türk siyasetçilerinin mahkûm olduğu
savunma pozisyonundan gerçekten çok uzaktaydı.
Ülkesindeki değişimi anlatıyor.
Kürt açılımın altını çiziyor, Ermenistan'la imzalanan protokolü hatırlatıyor,
demokratikleşme hamlelerine işaret ediyordu AP'li parlamenterler karşısında.
Türkiye'nin yol aldığı açık.
Bunu “uçağın havalanması” benzetmesiyle anlatmak pek yanlış olmaz…
Her alanda, her konuda dış politikadan iç politikaya kadar (kimi istisna durumlar, örneğin
Doğan Grubu ile siyasi iktidarın yaşadığı gerginlik gibi haller dışında) demokratik ilkelere uygun adımlarla ve istikrar görüntüsüyle kendisini yenileyen, gücünü arttıran, siyasi yaşamında yeni bir sayfa açmaya hazırlanan bir Türkiye görüyoruz.
Brüksel'de AB nezdinde Türkiye Büyükelçiliği'nden sonra şimdi
Avrupa Birliği Genel Sekreterliği'ne atanan Büyükelçi
Volkan Bozkır deneyimli bir diplomattır. Demirel'in Özel Kalem Müdürlüğü'den,
Özal ve Gül'le çalışmaya kadar uzanan bir kariyeri vardır.
O, bu
uçak benzetmesini şöyle düzeltiyordu dün sohbet ederken:
–Evet, ama büyük, çok büyük bir uçak havalandı…
Tersten bir örnek:
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN