Çankaya’da puslu bir
pazar günü. TRT 1’deki ‘Politik Açılım’ programının konuğu Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül. Arka planda milli mücadelenin karargâhı, Cumhuriyet’in ilanına karar verildiği tarihi mekân Atatürk’ün ‘
Müze Köşkü’.
Yağmur başlar mı diye telaşlanırken güneş açıyor.
Cumhurbaşkanı Gül’e sorularımızı yöneltiyoruz.
Türkiye’nin tartıştığı iki temel ‘
açılım’ konusunda önemli gelişmeler söz konusu.
Obama Gül’e ne dedi?
Ermenistan ile Türkiye arasında Zürih’te imzalanan protokollerden sonra Cumhurbaşkanı Gül, konuk devlet başkanı Sarkisyan’ı
Bursa maçında ağırlıyor. Maçta açılmayan
Azerbaycan bayrakları duygusal bir tepkiye yol açmış durumda. Aliyev’in de kırgın olduğu haberleri geliyor. Azerbaycan’ın asıl kaygısı, Dağlık Karabağ’ın işgali sona ermeden, Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan protokollerin
TBMM’de onaylanması ve uygulanmaya geçmesi.
Sınırın açılması.
Oysa Cumhurbaşkanı Gül’ü dinlerken görüyoruz ki,
Ankara bu konudaki ‘oldu bittiler’e kapalı.
Türkiye, ABD ve
Rusya’ya ‘Kafkaslar’da barış istiyorsanız Dağlık Karabağ sorununu çözün’ mesajını veriyor.
Cumhurbaşkanı Gül, ABD Başkanı
Barack Obama ile bir
telefon görüşmesi yapıyor.
Başbakan Erdoğan da 29 Ekim’de Obama’nın daveti üzerine Washington’a gidecek.
Gül, Obama ile görüşmesinde, Azerbaycan ile Ermenistan arasında Karabağ’ın geleceğini garantiye alacak
anlaşma sağlanmadan ve kalıcı barış iradesi ortaya çıkmadan Zürih’te imzalanan protokollerin Meclis’ten geçmeyeceğinin mesajını veriyor.
PKK’nın
silah bırakması
‘Futbol diplomasisi’ aşamasına gelinmeden, Gül Erivan’a maça gitmeden önce Karabağ’ın statüsü konusunda Rusya liderleri Putin ve
Medvedev ile uzun görüşmeler yapılıyor. Aynı şekilde Obama ve ABD yönetimi de devreye giriyor.
Türkiye şimdi verilen sözlerin tutulmasını, Minsk Grubu çerçevesinde öncelikle Karabağ çevresindeki işgalin kaldırılması için çalışılmasını istiyor.
Gül, Fransa’da
Sarkozy ile görüşmesinde de bu beklentiyi dile getirmiş.
Çankaya’nın gündemindeki öncelikli konuların başında kuşkusuz
Kürt sorununun çözümüne ilişkin ‘demokratik açılım’ ve PKK’nın silah bırakması geliyor.
Gül, aylar öncesinden ‘olumlu gelişmeler olacak’ mesajını vermişti.
PKK’dan bir grup, bugün Silopi’den dönüş yapacak.
Cumhurbaşkanı Gül, TRT 1’deki programda da, terörü sona erdirmek için tarihi bir fırsat olduğunu belirterek, ‘Çözüm için ümitliyim’ dedi. Silahların bırakılması halinde bir genel aftan çok, TCK 221. madde çerçevesinde
eylem yapmayanların serbest bırakılmalarından söz etti. MGK’nın salı günkü toplantısında konunun gündeme geleceğini ve ‘devlet kurumları içinde, hükümet ve genelkurmay arasında tam bir uyum bulunduğunu’ söyledi. Dış ve iç şartlar elverişliyken Türkiye’nin Kürt meselesini kalıcı bir çözüme kavuşturması gerektiğini savundu.
TBMM dışı muhalefet
Gül, ‘Kimse öz yurdunda kendisini garip hissetmemeli’ diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, hükümet ile muhalefet arasındaki gerginliğin ulusal mutabakat olması gereken konularda bile ayrılığa neden olduğunu belirtirken,
CHP, MHP, DTP ve parlamento dışındaki muhalefetin de, Ermenistan
açılımı, Kürt açılımı gibi siyasi ve diplomatik projelerde zamanında bilgilendirilmesi gerektiğini söyledi.
Anayasa değişikliğine de açık olduğu mesajını veren Cumhurbaşkanı Gül, MGK toplantılarına muhalefetin de katılabilmesi gerektiğini savundu. Bundan böyle MGK sonrası, muhalefeti bilgilendireceğini söyledi.
‘Başkası çözer’e açıklık
Gül, 1 Ekim’de TBMM’yi açış konuşmasında ‘Sorunları biz çözemezsek başkası çözer’ sözlerine de açıklık getirdi.
Geçmişte müttefik ülkelerin bile
Irak ve Suriye’den kaynaklanan PKK terörüne verdikleri desteği hatırlattı.
Son olarak 2007 seçimleri öncesinde
Dağlıca baskını ardından Türkiye
Kuzey Irak’a askeri
operasyon yapmaya hazırlandığında ABD’den ‘hava sahası’nı açmasını istemiş ve
Bush yönetimini ikna süreci sonunda, ‘Müttefikimiz olarak siz buna katılmayacaksanız, biz tek başına Irak’a müdahale edeceğiz’ noktasına uzanmıştı. O kararlılık sonucu, Irak’a karadan girildi,
Kandil de havadan vuruldu.
Cumhurbaşkanı Gül şu anda da bölgesel şartların Türkiye’nin ‘terörü bitirmesi’ için tarihi bir fırsat sunduğuna inanıyor.