Ceylan Önkol adlı bir kürt yurttaşımız, 12 yaşında bir kız çocuğu Lice ilçesine bağlı Şenlik köyünün Paşaçiya mezrasında evine çok yakın bir yerde oynarken kaynağı şimdilik belirsiz bir patlama sonucu paramparça olarak öldü (rüldü?). 12 yaşında yaşamını parçalanarak yitiren bu kürt kızın ailesinin iddiası mezraya yakın bir askeri birlikten ateşlenen bir roketin Ceylan Önkol’u parçaladığı. Bu iddianın doğruluğu ya da yanlışlığı mutlaka kamuoyunu tatmin edecek bir soruşturmayla açıklığa kavuşturulmalı. Olay, hangi açıdan yaklaşırsanız yaklaşın, çok kötü bir Türkiye hikayesi. MHP sözcüsü Sayın Oktay Vural “Türk milleti mozaik değil mermerdir mermer” diyor ama olay sonrası ilgili savcı olay yerine intikal edemiyor, ettirmeyen de bölgenin güvenliğinden sorumlu jandarma; köyün imamı olay yerine kamerayla geliyor, görüntüleri kameraya çekiyor, savcı incelemesini kamera görüntüleri üzerinden gerçekleştiriyor, kızın dallardan toparlanabilen parçalarına da ancak bir karakolda otopsi yapılabiliyor. Bir mermer için ne ilginç değil mi? Taraf gazetesi ve Ahmet Altan ısrarla konunun üzerine yürümeseler merkez medyanın da, merkez dışı medyanın da konuyla ilgilenesi hiç yok. Nereden bakarsanız bakın olay lime lime dökülen bir ortama işaret ediyor. Olay gerçekten çok boyutlu ama ben bu yazıda meselenin siyasi muhalefet tarafını ele alacağım. Ceylan Önkol’un parçalanarak ölümüne askeri birlikten ateşlenen bir silah ya da ihtimal pek verilmiyor ama bir mayın ya da eskiden kalma başka bir patlayıcı neden olmuş olabilirler. İhtimallerden hangisi doğru olursa olsun mesele bir devlet meselesidir çünkü o kızın hayatından orada devlet sorumludur; bu somut olayda askeri birlik sorumlu olabilir (Başbakan’a bağlı?), jandarma sorumlu olabilir (İçişleri Bakanına bağlı), savcının ihmali olabilir (Adalet Bakanlığı), vs. Düzgün, çağdaş bir muhalefet için ortada mutlaka, en azından vicdani açıdan, üzerine gidilmesi gereken büyük bir olay vardır. Ama işin çok ilginç tarafı konuya ilişkin anamuhalefetten tek bir ses bile çıkmamaktadır. Mermerci MHP’den de ses çıkmamaktadır; herhalde MHP’ye göre bu küçük kız mermer milletin bir parçası pek addolunmamaktadır. Olayın üzerinden epey bir süre geçmiştir ama hala ne bizzat Baykal, ne de Baykal’ın görevlendireceği üç-dört milletvekili Lice’nin Şenlik köyüne gitmemişlerdir, gideceklerini de zannetmem. CHP bölgede siyaseten yoktur, Ceylan faciası gibi olaylarla ilgilenmemektedir ama kürt ya da demokrasi açılımı konusunda kendisinde söz söyleme hakkını görebilmektedir. Yanılmıyor isem 1993 senesinde aynı Baykal Lice’ye güvenlik güçleri tarafından sokulmamış idi; bir milletvekili olarak, bir muhalefet lideri olarak olaylı bir bölgeye sokulmamasını mesele etmeyen, kös kös geri dönen Baykal’ın siyasetten ne anladığını doğrusu o günden beri çok merak ederim. Muhtemelen, yargısal süreç sonrası Ceylan’ın bir UFO’dan atılan ve kimyevi yapısı saptanamayan bir bombayla öldüğüne hükmedilir. İşin içine askerin karışması ihtimalinden ödü patlayan ve muhtemelen de bu nedenden konuya hiç girmek istemeyen Baykal da bu UFO kararıyla tatmin olur ve dosya da rafa kalkar. Muhalefet bugün susarsa hangi gün konuşacaktır? Ceylan biraz daha yaşayabilip başına bir örtü koyarak üniversiteye girmek isteseydi, işte o zaman Baykal’ın ilgi alanına gireceği kesin idi.