Neden DTP'li değilsiniz?


Doç. Dr. Mazhar Dağlı son AK Parti kongresinde MKYK'ya seçilen bir isim. -Kürt'üm, diyor ama eşim Türk ve iki çocuğumuz var. Ona sorsak: -Neden DTP değil de AK Parti? Bir gerekçesi olmalı değil mi? Kürtler adına siyaset yaptığını söyleyen bir partide (DTP) değil de "Daha Türkiyeli" bir ses yükselten AK Parti'de politika yapmak... Neden? Acaba DTP ve PKK siyasetinin hayat bulması halinde ailesini, çocuklarını, oradan da yola çıkarak Türkiye'yi ne yapacağı sorusuna cevap verememek mi? Ya da ortaya çıkan cevaptan ürkmek mi? Akıl süzgecinde DTP-PKK çizgisinin çıkmaza saplandığını görmek mi? Aslında Türkiye'de bu sorunun sorulacağı pek çok insan var. Kürt ama DTP'li değil. Kürt ama PKK'yı tasvip etmiyor. Okumuş, yazmış, siyasi bilinci olan, Türkiye'ye, dünyaya, Türkler'in ve Kürtler'in tarihi yürüyüşüne kafa yormuş binlerce insan var. Türkiye'de bir Kürt sorunu bulunduğuna, Kürtler'in acı çektiğine ve mutlaka bir çözüm üretilmesi gerektiğine inanan binlerce insan var. Onların da DTP ve PKK'ya mesafeli durmalarının bir gerekçesi olmalı. Altan Tan, Ümit Fırat, Kemal Burkay, Vahdettin Bahadır... Bir kısmı henüz düşünceleriyle kamuoyu önünde yer almamış böyle yüzlerce, binlerce isim. DTP-PKK çizgisine mesafeli, hatta karşılar. Neden? Aslında bana göre henüz Kürtler'in, DTP ve PKK'ya yönelik sorgulamaları gündeme gelmedi. Ya terör ya mahalle baskısı ya "Devletin gündemine Kürt sorunu gelmişken şimdi Kürtlerarası sorgulamanın sırası değil" yaklaşımı ya gündemdeki sorun üzerine yoğunlaşma kaygısı, en azından suskunluğu doğuruyor. Ben, "Keşke bu insanlar çok daha yüksek perdeden konuşabilseler ve akıl çizgisini seslendirebilseler" derim. PKK'nın dağa çektiği gençleri, DTP'nin duygu planında savurduğu toplum kesimlerini uyarabilseler... DTP'yi akıl çizgisine çekebilseler... -Reel Türkiye projesi nedir? Kürtler'e de onurlu bir mensubiyet duygusu kazandıracak ama Kürtler dahil hiçbir toplum kesiminde derin acılara yol açmayacak Türkiye formülü nedir? -Mazhar Dağlı'yı, Türk eşi ve iki çocuğu ile dramatik bir kimlik savaşına sokmayacak proje nasıl olmalıdır? Devletin, son 80 küsur yıl içine giren, kimi zaman "vatan kaygısı" gerekçeli yanlışları üzerine çok şey söylenebilir. Yürek ürperten binlerce hikâye anlatılabilir. Ama gelin bu işi yeni yaralar açmadan, tedavi edelim, denildiğinde, gerçekten akıl, basiret, sağduyu gibi insani erdemler gerekiyor. Orada, her nasılsa, "Kürtler adına" temsil yetkisi ile donatılan ve yine Kürtler adına diğer tüm renkleri geri plana iten DTP-PKK çizgisini tahlil etmek gibi bir zorunluluk ortaya çıkıyor. Çünkü DTP-PKK çizgisi, toplumun Kürtler dışındaki kesimlerinde "Tek Kürt iradesi" gibi algılanması ve oradaki aşırılıkların, farklı toplum kesimlerini tepkiselliğe yöneltmesi gibi bir risk üretiyor. Hele DTP-PKK çizgisinin terörle bağlantısı ve "Şehitler" dikkate alındığında, diğer toplum kesimlerindeki algının daha da problemli hale gelmesi kaçınılmaz oluyor. Bunu doğru anlayabilmek için, "Bütün Türkler MHP'li" şeklinde bir algı oluşmasının doğuracağı gerilime bakmak yeterli olabilir. İyi ki böyle bir algı yok. Benzeri şekilde "Devlet politikaları tamamen Türk rengi taşıyor" şeklindeki bir algı da sakat olurdu. Birçok Türk, MHP çizgisini de eleştiriyor, devlet politikalarını da... Bunu bizzat AK Parti yapıyor. Bunu birçok Türk aydını yapıyor. Zaten birçok Türk de farklı sebeplerle "Devlet politikalarının gadrine uğramış olmak"tan dolayı rahatsız. Şu sıralar, medyada, "Demokratik açılım"la bağlantılı olarak, DTP-PKK çizgisine yönelik eleştiriler var. Ama bunlar daha çok "Türk" yazarlardan geliyor. Ben diliyorum ki, "Kürt kanaat önderleri" de DTP-PKK çizgisine, en azından "Ayağını yere bas, Türkiye gerçeğini, Türkler-Kürtler gerçeğini, dünya gerçeğini unutma, macera arama, terörü bırak" gibi bir uyarıda bulunsun. Yanlış mı düşünüyorum?
<< Önceki Haber Neden DTP'li değilsiniz? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER