Yurtdışından gelen mali
krizi derinleştirmek için ellerinden geleni yaptılar. Ama olmadı, Türkiye’de kriz onların istedikleri gibi derinleşemedi. Yabancı
sermaye payı büyüyen
bankacılık sektörünün sağlam olması Türkiye’de krizin derinleşmesini engelledi. Böylece banka
kurtarma operasyonlarına yol açılmadığı için kamu maliyesi sağlam kalabildi.
Büyük
zenginler ödeyemeyeceklerini ileri sürdükleri dış borçlarını da 2008 eylül ayından beri ödüyorlar. Her ay 4-5 milyar dolarlık dış borç
servisini kolayca yapıyorlar. Çünkü dış borçları yurtdışında tuttukları kendi kaynaklarından yaptılar. “Back to back”
kredi adı verilen yöntemi kullandıkları için kendi kendilerine olan borçları mecburen ödüyorlar.
Türkiye’de büyük zenginler siyasette askerî
vesayet ve ekonomide IMF kontrolünde yürüttükleri iktidarlarını sürdürebilmek amacıyla
Anadolu sermayesine karşı açtıkları savaşı da kaybettiler. Anadolu sermayesi büyümeye devam ediyor. Dünya ekonomisindeki daralmaya rağmen Anadolu sermayesi ihracatını arttırıyor.
Ortadoğu ve
Kuzey Afrika pazarına açılan Anadolu sermayesi bu arada krize rağmen yatırımlarını da durdurmuyor.
Anadolu sermayesinin küresel krize karşı verdiği savaşa katılan
yabancı sermayeli şirketler de var. Geçen hafta eleştirdiğimiz TÜRK TELEKOM gönderdiği verilere göre
özelleştirme sonrasında epeyce yol almış. Türk
Telekom 2008 yılında 1,8 milyar lira tutarında yeni yatırım yapmış. 2009’da ise 2 milyar lira tutarında yatırım yapıyor. Ayrıca 2009 yılında 1000 tane yeni
mezun mühendis
Türk Telekom’da işe alınıyor.
Türk Telekom’un internet abonesi sayısı özelleştirmenin yapıldığı 2005 yılında 1,4 milyon düzeyindeydi. Bugün 6,1 milyon internet abone sayısına ulaşılmış. En düşük internet hızı 8 kat yükselmiş ve limitsiz internet paketinin fiyatı 229 liradan bugün 29 liraya gerilemiş. 2009 yılının ilk üç ayında
ekonomik krize rağmen Türk Telekom gelirlerini geçen yılın aynı dönemine göre 2009’da yüzde 3,5 oranında arttırmış.
Türk Telekom
sosyal sorumluluk projeleri kapsamında da yeni projelere girişmiş. Türk Telekom 35 ilde toplam 55 okul inşa ediyor. Yapılan
spor tesisi ve diğer imkânlar ile toplam bina sayısı 78’i buluyor ve tüm bu tesislerde 40 bin öğrenciye eğitim imkânı sağlanıyor. Ayrıca bölgeler arasında bilgisayar ve internete erişim arasında farklılıkların giderilmesi adına 1000’e yakın ilçeye Türkiye’nin dört bir yanında ücretsiz internet hizmeti veren internet evleri kuruluyor. Bunlar özelleştirme sonrasında Türk Telekom’un başarıları.
Bazı zenginlerin Ak Parti’yi iktidardan düşürmek için açtıkları ekonomiyi kötü gösterme kampanyasına karşı duran şirketlerden biri de ACTERA GROUP. Actera, 2009 yılı başından bu güne kadar tam 175 milyon dolar tutarında yatırım yapmış. Actera, GZM Gıda Servis şirketini, CanWest Grubu’na ait Süper FM,
Metro FM, Joy ve Joy Türk FM ve Türkiye’de faaliyet gösteren
Lehman Brothers Varlık Yönetimi şirketini satın almış.
Yaşanan ekonomik krizde Türkiye’de yapılan bu yatırımlar bazı zenginlerin Ak Parti hükümetini düşürmek için yaptıkları ekonomiyi kötüleme kampanyasını boşa çıkartıyor. Yakın zamanda gelen ekonomik veriler büyük zenginlerin girdikleri bu anlamsız mücadeleyi kaybettiklerini gösteriyor. Türkiye’deki zenginlerin artık seçilmiş hükümetlere güvenmeleri gerekiyor. Çünkü Anadolu sermayesi ve
yabancı yatırımcılar seçilmiş hükümetlere güveniyor. Bunun bir göstergesi de İMKB’de yabancı yatırımcı ve
yerli yatırımcı pay oranları. 2001 krizinde İMKB’de yabancı payı yüzde 65’ten yüzde 35’e gerilemişti. 2008 krizinde ise yabancı payı yüzde 72,5’ten yüzde 62,5’e geriledi. Bu da bize yabancı yatırımcıların 2008 krizinde Türkiye’yi terk etmediklerini gösteriyor.
Elimizdeki verilere göre demokratik bir Türkiye’de askerî vesayet ve IMF kontrolünde
bütçe kaynaklarının bundan sonra sadece büyük zenginlere aktarılması devri sona eriyor. Eski zenginlerin yeni düzene alışmaları şart.