Son gaza getirme olayını herhalde sizler de duydunuz: Her
mikrofon uzatıldığında “AKP gidici” diyor
CHP lideri; bu sözcükleri o kadar çok tekrar ediyor ki, “Bir şeyi 40 kere tekrar edersen, olur” sözünün gereğinin yerine gelmesini bekliyor sanki... Aaa, bir bakacaksınız, bir gün ortadan kayboluverecek Ak Parti... Eee, sonra ne olacak? Deniz Bey başbakanlık koltuğuna oturacak mı?
Soruyu boşuna sormuyorum: 1999 seçiminde baraja takılıp Meclis'te temsil edilemez hale gelmişti CHP; faraza barajı geçseydi ve bölünmüş oylar sayesinde
iktidarın parçası olabilme noktasına gelseydi, ne yapardı çok merak ederim...
2002 seçimi öncesinde kendisini “Bu defa tamam, başbakan olacağım” fikrine kaptırdığının gelişmeleri yakından izleyen herkes farkında: Ak Parti'nin sandıktan birinci parti çıkacağını elbette öngörebilmiştir Deniz Bey; ancak hesabı, diğer partilerin başarısının birinci partiyi muhalefette bırakacak düzeye erişebileceği üzerine oturuyordu. Ak Parti yüzde 34'ten biraz daha az oy almış olsaydı, çıkaracağı milletvekili sayısı tek başına iktidar olmaya yetmeyebilirdi.
Hesap tutmadı.
“AKP gidecek” diyor da bu işin nasıl gerçekleşeceğinin cevabını pertavsızla bulmak zorunda kalıyorsunuz. 2011'i beklemeye sabrı varmış gibi davranıyor bir yandan, bir yandan da
darbecilik heveslerini tırpanlamak amaçlı yasal düzenlemeye şiddetle karşı çıkarak herkesi şaşırtıyor.
“Yaş etkisi” dedi bir dostum. Ona göre, Süleyman
Demirel de başından iki kez darbe deneyimi geçtiği için değil yaşı ilerlediği için
demokrasi-dışı formüllere ters bakmamaya başlamıştı. “Sen” dedi dostum, “Daha o zamanlar '28 Şubat'ın mimarı' yakıştırmasını yapmıştın Demirel için; mimarlık noktasına yaşı yüzünden gelmişti...”
Demirel Cumhurbaşkanlığına kadar çıktığına göre... Neden olmasın?
Baykal ile Demirel arasında insanın aklını kamaştıran bir yakınlık var. CHP'ye yakın çevreler, CHP liderinin son zamanlarda en fazla görüştüğü ve sözünü dinlediği kişinin Demirel olduğunu kulağıma fısıldayıp duruyorlar. Aldığı tavırlar ve kullandığı söylemlerde 12
Eylül mağduriyetinden Zincirbozan arkadaşı Demirel'in etkisi çok büyükmüş...
Kayda geçirdim dostumun uyarısını, ama ben yine de
Deniz Baykal'a 'Demirelleşme' özelliğini pek yakıştıramıyorum. Saygı duyabilir, dediklerine
kulak da verebilir, fakat kendisini '
rehber' kabul etmesi ve gazına gelmesi? Süleyman Bey 'gaz verme' ustası olarak da bilinir.
Ak Parti'nin gideceğine bu kadar inanıyorsa neden TBMM'de CHP'li milletvekillerinin de
parmak kaldırdığı askeri yargının yetkilerini kısıtlayan yasaya karşı çıkıyor? Baykal karşı çıkış sebebini yargıya müdahaleye bağlıyor. İyi de, Ak Parti gidiciyse ve CHP geliyorsa iktidara, o iki madde
yerli yerinde kalsa daha iyi olmaz mı?
Sosyal demokratlar anayasa yazmayı severler. CHP, SHP, SODEP olarak kimbilir kaç anayasa çalışması yürüttüler bugüne kadar... En son anayasa metnini 1993'te hazırlamışlardı ve askeri yargıya meşruiyet sağlayan 145. madde yer almıyordu o metinde...
Vaktiyle yargı bölünmüşlüğüne karşı çıkan Deniz Baykal ve CHP, bugün “Darbe hevesine kapılanlar yargılanabilsin” diye yapılan iki maddelik değişikliğe karşı çıkabiliyor... Helâl olsun vallahi...
“Haberimiz yoktu, geceyarısından sonra alelacele ve fark ettirmeden geçirdiler” iddiası var ya; o iddiadan sonra CHP'li vekiller Ak Partili ve MHP'li arkadaşlarının yüzüne bakamaz, en yakınlarının sorularına
cevap veremez hale geldi... Kendilerine sunulan
taslak metnin üzerinde CHP Grup
Başkanvekili Hakkı Süha Okay'ın kendi elyazısıyla yaptığı ekleme ve çıkartmalar var çünkü...
Hakkı Süha Bey tartışmalar sırasında pek ortalarda görünmedi.
Deniz Bey'i umutlandıran, 29 Mart'taki tablo, biliyorum. Ak Parti'nin güçlü olduğu sahil şeridinde CHP'li adaylar, Orta
Anadolu ve Ege'de ise MHP'liler belediye başkanlıklarını kazandılar. Bu nasıl oldu?
Sahilde MHP'liler CHP'li adaylara, Orta Anadolu ve Ege'de CHP'liler MHP'ye oy verdiler...
Aynı durum genel seçimde niye olmasın?
22 Temmuz 2007 seçiminde bazıları 'Kızılelma' projesi için dayatmış, ama sandığa kabul ettirememişti; 2009'da gecikmeli gerçekleşen aynı projedir... CHP yoksa MHP'lileşiyor mu?
Meclis'ten çıkan iki maddeye itirazı Deniz Baykal'ın, bu soruya cevap teşkil etmiyor mu?