Kriz kapıyı çaldı mı işçi atacaksın hemen!

Ekonomik bunalım kapıyı çaldı mı, işveren o saat işcisini kapının önüne koyar.


Böylece tasarruf edeceğini sanır. Böylece kıçını kurtaracağına inanır. Böylece ayakta kalma savaşı verir, kıt aklınca! Kapı dışarı atmadıklarını da inletir ki, inim inim! Zam yapmaz! Fazla mesai ödemez. Adamı yedi gün çalıştırır. Böylece şutladığı işçinin açığını kapattırır. Ama satışlarını artırmanın yollarını aramaz! ‘Araştırma Geliştirme’ye yatırım yapmadığından, genelde taklitçiliğe soyuınduğundan, yeni hani üretilse belki de, ekmek peynir gibi satacak yeni bi şey süremez piyasaya. Suçu hep hükümetlerde arar. ‘Valla bu adamlar ş’aaptı ekonominin içine!’ demek kolaylarına gider. ‘Yahu bizim şirketi nasıl ayakta tutarız? Satışları nasıl artırırız? Nasıl kendi sektörümüzde işbirliğine gideriz? Adam çıkarmadan ne yapabilir de, ciromuzu belirli bir düzeyde tutarız?’ gibisinden soruları soran çok azdır! ‘Git; IMF ne diyorsa yap!’ tek sloganlarıdır. Çünkü sen kemer sıkacaksın arkadaş! O sıkmayacak ki! Sen ota talim, o ete... Ama işsiz kalan gene sen... Dünyada, adam kovarak ayakta kalma yöntemi, başvurulacak son çare olarak düşünülüyor, artık. Adam çıkaracaksa da, emekliliği gelmiş ya da vasıfsız işçiden başlıyor. Ama önce iş hacmini arttırmanın yollarını arıyor. Geldik yirmi birinci yüz yıla... Ama işverenin çoğu, hálá 20. yüzyılın ilk yarısını aşamadı. Hala 1930’ların çoktan tarihe karışmış kalkanlarıyla işyerlerini savunmaya çalışıyor, çağdaşlaşamıyor bi türlü! Yazık ki ne yazık! Mafya babası sevgilisinden nasıl hesap sorar? Yunanlı bir mafya babasıyla aftosunun telefon muhabbeti banda alınmış. Taki Berberakis’de kaleme almış bu konuşmayı. Geçtiğimiz ocak ayında Armatör Perikles Pamagopulos’u kaçırarak 30 milyon euro karşılığı salıveren çetenin reisi, tek kişilik hücresinden cep telefonuyla işileri yürütmeyi sürdürüyor. Baba Panayot, sevgilisi İonna Hiro’ya şöyle diyor: ‘Araba alman için verdiğim o paralar v ar ya... O paraları kazanmak için belki yüz yere bomba attım! Söyle bakalım! Sen benim için bi şey yaptın mı ha? Ne bilim ben soygun yaptın mı yani? İşlediğim bir cinayette bana yardım ettin mi? Ha?! Cevap ver!’ Ionna’dan gık yok çıt da... ‘Kabul et bana yardım etmediğini!!’Ionna (Ağlamaklı) ‘Ediyorun sevgilim ediyorum...’ Deniz Baykal: Darbe askeri disiplin suçudur Fıkra gibi değil mi? Hani Deniz Baykal Anayasa Mahkemesi’ne başvuruyor ya, CHP olarak elbette, dilekçesinde ‘Darbe girişiminin askeri disiplin suçu’ olduğunu işleyecekmiş! O zaman, darbe sonrası, tutuklanan, hapishanelerde işkence gören, yıllarca yatan binlerce kişi de disiplin suçu işleyenler yüzünden eza cefa çekmiş olacak! Her şeyden önce ‘Askeri Darbe’ Askeri Ceza Yasası’nda yer almıyor! CHP’nin bu tezi ne demek biliyor musunuz? Askeri darbeciler yargılanmamalı demek! Eğer siz bu tezi benimser ve darbeyi askeri displin suçu olarak kabul ederseniz, o zaman eski Anayasa Mahkemesi Raportörü Prof. Dr Mehmet Turhan’ın dediği gibi: ‘Darbeye karışanlar hiç bir zaman denetlenemeyecek!’ Eğer eskiden olduğunca, Türkiye dışından bir yerlerden yeşil ışık yakılsaydı, zaten bugüne değin, darbeciler çoktan yapmıştı yapacağını! Murat Belge’nin de belirttiği gibi, bugün Türkiye’de, gerek yargının, gerek medyanın gerekse de bürokrasinin içinde, en üst katları mekan tutmuş bir azınlık toplumun sürekli huzursuz olması için ne gerekiyorsa yapıyor! Türkmenler sahipsiz değil Telafer’de, Bavice ve Karakoyun beldelerinde, 9 Temmuz’da yaşanan bombalı saldırılarda yaralanan aralarında çocukların da bulunduğu 44 kişi tedavi için Türkiye’ye getirilmiş. Irak makamlarının isteği üzerine, TSK’ya ait bir C-130 nakliye uçağı yaralıları topladığı gibi Etimesgut Havaalanı’na indirmiş. Ali Abbas Farac, saldırıda amcasıyla kardeşini yitirmiş. Yaralı üç akrabasını Türkiye’ye getirmiş: ‘Kapı çalındı, açtık o saat bir canlı bomba patladı... Çok sayıda kişi öldü yaralandı.’ Kimse söylemiyor bu canlı bombaları Türkmenler’in üzerine kimin, kimlerin saldığını. Tabii bilen biliyor, anlayan anlıyor... Hele Kuzey Irak adım adım Türkiye’ye yaklaşırken, Musul’la Kerkük üzerinde ince hesap yapan sırtlanlarla çakalların iştahı kurtsaklarında kalacak gibi görünürken, hiç de zor değil katillerin arkasında kimin durduğunu kestirmek!
<< Önceki Haber Kriz kapıyı çaldı mı işçi atacaksın hemen! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER