Bir zamanlar
Anadolu coğrafyası,
Avrupa için çok önemliydi. Çin ve Hindistan'a uzanan 'ticaret yolu' üzerindeydi çünkü.
Hem Karadeniz'e hem de Akdeniz'e kıyısı olan yegâne
toprak parçasıydı.
Ayrıca...
Her iki denizi birbirine bağlayan 'boğazlar' da Anadolu'nun
doğal bir uzantısıydı.
Doğu ile
batı arasında '
köprü' olan bu coğrafyaya hükmetmek isteyenler çıktı tarih boyunca.
Çünkü...
Dünya ticaretini yönlendirmenin yolu önemli bir kavşakta bulunan Anadolu'ya ve boğazlara sahip olmaktan geçiyordu.
Bu kritik kavşağın merkez üssü neresiydi peki?
Tabii ki
İstanbul...
Fatih Sultan Mehmet'in 1453'te İstanbul'u fethetmesiyle dengeler tamamen değişti.
Zira...
Avrupa için
doğuya giden yolların önü kapandı.
Bir arayış içine girdi Avrupa.
Çin ve Hindistan'a gitmenin yolunu okyanuslara açılmakta buldu.
Özetle...
İstanbul'un fethi 'coğrafî keşifleri' tetikledi. Yeni coğrafyalarda ele geçirilen zenginlikler Avrupa'ya taşındı.
İç denizlere hükmeden
Osmanlı Devleti, inşa ettiği medeniyetin zirvesine çıkarken, bu sırada Avrupa ülkeleri denizaşırı sömürge imparatorlukları kurmakla meşguldü.
15. yüzyılda
İspanya...
16. yüzyılda
Portekiz...
17. yüzyılda
Hollanda...
18. yüzyılda
Fransa...
19. yüzyılda
İngiltere...
20. yüzyılda ABD...
Sırasıyla başat ülkeleri oldular, mezkûr denizaşırı imparatorlukların.
Şimdi dünyada şahit olduğumuz mücadelenin altında da bu hakikat var.
-21. yüzyıla damgasını kim ya da kimler vuracak?
Bu payeye 'talip' olanların kim ya da kimler olduğu da buna hangi yöntemlerle ulaşmak istedikleri de aşikâr.
Nasıl?
-Kritik coğrafyalara hükmederek...
-Buralardaki yer altı-yer üstü zenginlik kaynaklarını
kontrol altında tutarak...
-Her iki kaynağa sahip insan kütlesine ve temsil ettiği kültürel değerlere nüfuz ederek...
Birbiriyle ilintili bu temel stratejinin günümüz dünyasında öne çıkan en önemli unsuru nedir peki?
-
Enerji ve enerji güvenliği.
ABD'nin, Avrupa ülkelerinin,
Rusya'nın, Çin'in, Hindistan'ın birinci önceliği nelerdir?
-İhtiyaç duydukları enerjiyi ucuza mal etmek tabii ki.
Diğeri de...
-Rakiplerinin maliyetini artırmak.
Rusya ve
Almanya gibi kara stratejisi uygulayan ülkeler Avrupa'nın ihtiyaç duyduğu enerjinin Karadeniz'in kuzeyinden nakledilmesini istiyor.
Diğerleri de Rus gazına mahkûm olmamak için alternatif olarak
Nabucco'yu destekliyor.
Türkiye'nin uzun zamandır hayata geçirmek için büyük uğraş verdiği
Nabucco Projesi işte bu açıdan çok önemli.
Bugün Ankara'da imzalanacak
anlaşma sadece
Hazar ve Ortadoğu'daki enerjiyi Avrupa'ya iletmekle kalmayacak, aynı zamanda kadim medeniyetlere ev sahipliği yapan coğrafyaları da birbirine bağlayacak.
Geçmişte İpek Yolu'na ev sahipliği yapan Anadolu da düğümün atıldığı merkez olacak.
Ancak...
İran gibi dünyanın ikinci büyük doğalgaz rezervine sahip bir ülkenin niye bu projeden dışlandığı pek anlaşılmış değil.
Yoksa...
İran, muhtemel bir rejim değişikliğinden sonra mı projeye dâhil edilecek acaba?
Sahi...
Mısır'dan gaz almayı düşünenlerin daha ucuza mal edilebilecek İran gazına bu kadar mesafeli durmasının başka bir izahı var mı sizce?